Siyasal iktidar, 20 yılı aşkın süredir devam ettiği politikayla, adil savunma hakkını sekteye uğratmak adına, yargı eliyle SAVUNMAYI etkisiz hala getirmeye çalışmaktadır. Toplumun tüm muhalif kesimlerine ve hak savunucularına karşı sürdürdüğü yargı tacizini, avukatlar üzerinde de sürdürmeye devam etmiştir. Ancak biz Özgürlük İçin Hukukçular Derneği olarak; Yargının giderek daha da siyasallaştığını, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının daha fazla ihlal edildiğini, fikir ve düşünce özgürlüğünün yok sayılarak hukuksuzca yüzlerce gazeteci, siyasetçi ve meslektaşlarımızın hapishanelerde tutulduğunu, adil yargılanma hakkının yok sayıldığını, savunmanın ve dolayısıyla avukatın olmadığı bir dönemin inşa edilmeye çalışıldığını gördüğümüzü, baskılara boyun eğmeyeceğimizi ve mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğimizi haykırıyoruz.
Muhaliflerin hak savunuculuğunu üstlenen avukatlar, 2015 yılından bu yana takip ettikleri davalar ve müvekkilleri ile özdeşleştirilmekte; bundan dolayı itham edilmekte, soruşturulmakta, kovuşturulmakta ve hatta hapsedilip hüküm giydirilmektedir. Birçok meslektaşımız politik faaliyetleri ve politik davaları takip etmeleri sebebiyle sayısız kez gözaltına alınmış ve haklarında yeni soruşturmalar açılmıştır. Avukatlara yapılan bu itibarsızlaştırmalar yetmezmiş gibi İktidarın politikalarına, ırkçı saldırılarına, nefret söylemlerine ve iktidarın yandaş kurumları tarafından hasta tutsakların tahliye edilmemesine karşı verilen raporların hukuksuz ve kabul edilemeyeceğine bildiren avukatlara fiziki müdahaleler de yapılmıştır.
Adil yargılanma talebiyle 238 gün ölüm orucu eylemini sürdüren Av. Ebru Timtik 27 Ağustos 2020 tarihinde ölüm orucu eylemi sebebiyle yaşamını yitirmiş, Av. Aytaç Ünsal ölüm orucu eyleminin 212. Gününde infazı durdurularak tahliye edilmiş, ancak daha sonra yeniden tutuklanmış, ÇHD başkanı Selçuk Kozağaçlı ve arkadaşları ceza evlerinde hukuksuz bir şekilde tutuklu bulunmakta. Meslektaşımız ve bir önceki dönem HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, AİHM’in derhal tahliye kararına rağmen tahliye edilmemiş. Yine siyasi hasta tutsak olan meslektaşımız Aysel Tuğluk, Devlete bağlı kurumların siyasi değerlendirmeler yapması sebebiyle tahliye edilmemiş. Derneğimiz üyeleri Av. Sevda Çelik Özbingöl, Av. Adnan Erol ve Av. Tarık Güneş tutuklu olarak yargılanmış ve daha sonra tahliye edilmiş. Dernek üyemiz Av. Alişan Şahin hukuksuz bir şekilde gözaltına alınmış ve daha sonra serbest bırakılmış. Savunmaya saldırının son halkası ise hukuksuz bir cezaya hükmedilen Av. Ruşen Seydaoğlu ve Av. Merve Nur Doğan ile haklarında dava açılan Av. Selim Kurbanoğlu, ve Av. Elif Tirenç İpek Ulaş olmuştur. İktidar her koşulda avukatlık mesleğini itibarsızlaştırmaya, avukatı sıradanlaştırmaya ve avukatı özellikle saldırı açısından kolay hedef haline getirmeye çalışmaktadır. Ancak hatırlatmak isteriz ki; hak savunucu avukatlar, insan haklarının, özgürlüklerin ve hukuk devletinin güvencesidir. Savunma makamını temsil eden avukatların özgür ve etkili olmadığı bir toplumda hiç kimsenin özgürlüğü garanti altında değildir. Bu sebeple;
Özgürlük için Hukukçular Derneği olarak; insan hakları mücadelesini yükseltmeye; barış, özgürlük, eşitlik ve adalet istemeye devam edeceğiz.
Meslektaşlarımızın faili meçhul cinayetlerle katledildiği, siyasal gerekçelerle tutuklandığı, adliye koridorlarında işkence ile gözaltına alınarak itibarsızlaştırıldığı, yoksulluğa ve güvencesizliğe terk edildiği bu koşullarda ‘5 Nisan Avukatlar Günü’nü kutlamıyor ve tüm bu hukuksuzluklara karşı mücadelemizi sürdüreceğimizi bir kez daha yineliyoruz
ÖZGÜRLÜK İÇİN HUKUKÇULAR DERNEĞİ