YARGITAY 3. CEZA DAİRESİNİN KARARI SİYASALLAŞAN YARGININ SONUCUDUR.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 28. Dönem milletvekili Şerafettin Can Atalay hakkında yürütülen yargılamada Anayasa Mahkemesinin kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı ve seçme ve seçilme hakkının ihlali yönünden kararını tanımamakla birlikte ,ihlal kararı veren Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunarak skandal bir karara imza atmıştır.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa’nın 153. Maddesin uyarınca Anayasa Mahkemesi kararlarının yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamları, gerçek ve tüzel kişileri bağlayıcı olduğu hükmünü yok sayılmıştır.
AKP- MHP iktidarı uzun zamandır yargıyı tekeli altında tutarak, muhalifleri sindirme politikasında yargıyı silah olarak kullanmaktadır.
Siyasi iktidarın bu politikasının sonucu olarak HDP’li seçilmişler siyasi kumpas davaları ile rehin alınmış, AİHM’in ihlal kararları, iktidarın talimatı ile yargı birimleri tarafından tanınmamış, yasal düzenlemeler değil, iktidarın siyasi hedefleri yargının kaynağı haline gelmiştir.
Siyasi iktidar, politik sıkışmışlığından muhalifleri yargı aracılığıyla rehin alarak çıkacağı umuduna sığınmıştır.
Gelin sonuç; iktidar içindeki çatışmaların, yargıya yansıyarak , siyasallaşan yargının kendi içinde iktidar gibi bölünmesidir.
Bu kaotik ortamdan çıkışın yolu, iktidarın yargıya müdahaleden vazgeçmesidir.
Bizler siyasallaşan yargı kararlarına karşı sürecin takipçisi olacağız.
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği