Basına yansıyan haberlerde; 12 Mayıs 2021 tarihinde Konya’nın Meram ilçesinde yaşayan Kürt bir ailenin 60 kişilik ırkçı bir grubun saldırısına uğradığını, 7 kişinin ağır yaralandığını ve faillerin salıverilerek ırkçı saldırganların cezasızlıkla ödüllendirildiğini görmüştük. Yine basına yansıyan diğer haberlerde, 19 Temmuz 2021 tarihinde Afyon’da mevsimlik tarım işçisi olarak çalışan Kürt işçilerin, 20 Temmuz 2021 tarihinde Ankara ili Altındağ ilçesinde ve yine Konya’nın Meram ilçesinde başka bir Kürt aileye ırkçı saldırı gerçekleştiğini öğrendik.
30 Temmuz 2021 tarihinde daha önce Kürt aileye ırkçı saldırıyı gerçekleştirip salıverilenler tarafından yeni bir saldırı düzenlenmiş, Dedeoğlu ailesinden 7 kişi katledilmiş ve evleri ateşe verilmiştir. Olayların hemen akabinde Ankara ve İstanbul Şube üyelerimiz Konya iline gerekli incelemelerde bulunmak ve hukuki süreci takip etmek için gitmişlerdir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin her döneminde siyasal iktidarların düşmanlaştırıcı dilinin ve bugünlerde ortaya çıkan mafya ilişkileri ile birçok nefret cinayetinin bizzat faili olduğunu biliyoruz. Bugün de geleneğini sürdüren iktidar partisi ve ortakları tarafından siyasette ve medyada uzun süredir sistematik biçimde kutuplaştırıcı ve düşmanlaştırıcı bir dil kullanılılmaktadır, her gün Kürtlere; Kürtlerin siyasi temsilcilerine ve diğer muhaliflere dönük tehditler ana akım medya organlarında dolaşmaktadır.
Dün Sivas’ta Alevileri yakanların, Cizre’de bodrumlarda Kürt gençlerini diri diri yakanların mirasçıları bugün Konya’da Kürtleri katledip evlerini yakıyor. Dün Roboski’de Kürtleri bombalayan üniformalıların mafyatik izdüşümleri bugün Konya’da Kürtleri katletti. Dün Hrant’ı katleden Ogün Samast ile fotoğraf çeken kolluk kuvvetleri bugün saldırı sonrası “burada hiçbir Kürt kalmayacak” diyenlere bilerek izleyici kalmıştır.
Etnik kimlikleri nedeniyle kişilere yönelen hakaret, yaralama ve öldürme eylemlerinin tamamı nefret suçları kapsamında değerlendirilmeli, bu kapsamda uzun zamandır nefret suçları yasası düzenlemesiı taleplerine cevap olunmalı ve bu nefret cinayetlerini işleyenler en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Nefret cinayetlerini işleyen ırkçı faillerin cezasızlıkla ödüllendirilmesine son verilmelidir.
Özgürlük için Hukukçular Derneği olarak yaşanan ırkçı saldırılar sonrasında siyasal iktidarı BM Irk Ayrımcılığı Komitesi’nin tavsiyeleri doğrultusunda ırkçılığın etkili soruşturulması ve cezasız kalmasını önleyecek önlemleri almaya çağırıyoruz. Ayrıca yaşam hakkı başta olmak üzere tüm ağır insan hakkı ihlalleri karşısında olduğumuzu, ayrımcılık ve ırkçı saldırılar karşısında Kürt halkının sonuna kadar yanında yer aldığımızı, ırkçı saldırıyı saldırıyı kınadığımızı kamuoyuna duyururuz.
ÖZGÜRLÜK İÇİN HUKUKÇULAR DERNEĞİ GENEL MERKEZİ