BARIŞ ve DEMOKRATİK TOPLUM ŞİARIYLA DÜNYA İŞÇİ SINIFINI SELAMLIYORUZ
Tüm dünya işçilerinin birlik ve mücadele tarihinden süzülen; emeğin, eşitliğin ve dayanışmanın günü 1 Mayıs’ı her yıl olduğu gibi bu yıl da coşkuyla karşılıyoruz. Özgürlük İçin Hukukçular Derneği olarak, emeği sömürülen, hakları görmezden gelinen, güvencesiz ve baskı altında çalıştırılan tüm işçilerin hak mücadelesi geçmişte olduğu gibi bugün de bizim mücadelemizdir.
Bu topraklarda emeğiyle yaşamını sürdüren milyonlarca işçi, her geçen gün derinleşen ekonomik kriz, yoksulluk, güvencesizlik ve adaletsizlikle karşı karşıya kalmaktadır. Madenlerden fabrikalara, inşaatlardan tarlalara ve mevsimlik işçi olarak birçok sektörde işçiler; uzun çalışma saatleri, düşük ücretler ve sağlıksız koşullar altında yaşam mücadelesi vermektedir. Sermayenin sömürüyü katmerleyerek uyguladığı Kürt işçiler, göçmen işçiler kimliklerinden ötürü en ağır şartlarda, en düşük ücretlerle ve en güvencesiz biçimde çalıştırılmakta; sistematik ayrımcılığa ve dışlanmaya maruz bırakılmaktadır. Ev içi emeği görünmez kılınan kadın işçiler ise; işyerlerinde ayrımcılık, ücret eşitsizliği, mobbing, taciz ve şiddetle yüz yüze kalmaktadır.
Dünyada ve coğrafyamızda sermayenin kar hırsı, halkların bütün kesimlerini özellikle emekçi yoksul kesimlerin yaşamlarını yok etmekte, göçe zorlamakta, güvencesiz ve ağır sömürü altında yaşamaya zorlamaktadır. Bu durum yaşadığımız savaş politikalarının yalnızca yaşamı değil, emeği de hedef aldığını gözler önüne sermektedir.
Yoksulluk, göç, baskı ve ayrımcılık savaşın kaçınılmaz sonuçları olarak işçilerin hayatına doğrudan etki etmekte, halkların ve işçi sınıfının birliğini yok etmeyi hedeflemektedir. Savaş, emeğin örgütlenmesini engelleyen, toplumsal barışı zedeleyen ve halkların birlikte yaşama iradesini kırmaya çalışan bir düzendir. Bu nedenle, 27 Şubat’ta Sayın Abdullah Öcalan tarafından yapılan barış ve demokratik toplum çağrısını, halkların ve emekçilerin birliği ve geleceği açısından önemli ve değerli bulduğumuzu ifade ediyoruz. Halkların ve emekçilerin birlikte mücadelesi için bir zemin sunan bu çağrı, sadece bir siyasi mesaj değil, aynı zamanda işçilerin onurlu bir yaşam ve barış içinde çalışma hakkına sahip çıkma çağrısıdır.
Bireyciliği ve rekabeti kutsayan kapitalizm karşısında toplulukçuluğu ve paylaşımı esas alan; sadece iş saatlerini kısaltmak için değil, yaşamı yeniden inşa etmek ve kendi yaşamını örgütlemek için mücadele eden işçi sınıfının mücadelesi mücadelemizdir.
Alın teriyle yaşamı kuranları, eşitlik, özgürlük, adalet ve onurlu yaşam talebiyle 1 Mayıs meydanlarını dolduranları selamlıyoruz! Yaşasın emek, barış, dayanışma ve özgürlük mücadelesi!
Biji Yek Gulan!
Yaşasın 1 Mayıs!
ÖZGÜRLÜK İÇİN HUKUKÇULAR DERNEĞİ GENEL MERKEZİ