Duyurular
Adıyaman Tütün Üreticileri Hakkında Gözlem ve Hak İhlali Raporu, Tütün emekçi üretici adıyaman öhd
17.07.2021

Adıyaman Tütün Üreticileri Hakkında Gözlem ve Hak İhlali Raporu

 

 

ADIYAMANDA TÜTÜN ÜRETİCİLERİNİN GÖZALTINA ALINMASI VE AKABİNDE TUTUKLANMASI SONRASI DERNEĞİMİZ BÜNYESİNDE OLUŞTURULAN HEYETİN YAPTIĞI ZİYARETLER NETİCESİNDE HAZIRLADIĞI GÖZLEM VE HAK İHLALLERİ RAPORU

 

 

1-GİRİŞ

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın "yetki belgesi" almadan veya bildirimde bulunmadan tütün ticareti yapmanın yasaklanması kararına karşı Adıyaman ve ilçelerinde düzenlenen protesto eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle çok sayıda tütün üreticisi ve tütün tüccarınının gözaltına alınması ve akabinde tutuklamaların olması haberlerinin basında geniş bir şekilde yer almasından sonra derneğimiz bünyesinde 3 kişilik bir heyet oluşturulmuştur. Heyet 14/07/2021 tarihinde Adıyaman iline gitmiş ve çeşitli temaslarda bulunmuştur. Bu temaslar kapsamında öncelikle olaya konu soruşturma dosyası incelenmiştir. Akabinde Adıyaman Barosu Başkanlığı başta olmak üzere, İnsan Hakları Derneği, tutuklanan tütün üreticileri, tüccarları ve avukatları ile görüşme sağlanmıştır.

 

2-AMAÇ

 

Bu çalışma ile  Adıyaman ilinde bulunan tütün üreticilerinin “yetki belgesi olmaksızın tütün satanlara 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilmesini öngören Tütün Yasağı Yasası”na karşı geliştirdikleri protestolar sonucunda gözaltına alınmaları ve adliyeye sevk edilen 16 kişiden 10'unun tutuklanması sürecinde yaşamış oldukları hak ihlallerinin tespiti amaçlanmıştır..

 

3-TESPİT VE GÖZLEMLER

 

Adıyaman Barosu, İnsan Hakları Derneği Adıyaman Şubesi, Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı, Tutuklanan Tütün Üreticileri ve Müdafileri ile tarafımızca yapılan görüşmeler neticesinde yaşanan hak ihlalleri ve tespitlerimiz aşağıda izah edilmiştir:

 

A-ADIYAMAN BAROSU 

 

Adıyaman Barosu Başkanı Av. Mustafa KÖROĞLU ile görüşme yapılmıştır. Yapılan görüşmede Baro Başkanının tarafımıza aktardığı bilgiler şu şekildedir:

 

• Tütün üreticiliğinin, özellikle Adıyaman’ın dağ köylerinde köylünün temel geçim kaynağı olduğu, başkaca gelir ve geçim kaynaklarının olmadığını, devletin kendilerinden talep ettiği kooperatifleşmeye maddi güçlerinin yetmediğini dile getirmiştir. Bununla birlikte, yapılan eylemin ilk olmadığını, daha önce de halk nezdinde benzer tepkilerin geliştiğini, bu eylemin de aynı saikle yapılmış bir eylem olduğunu ifade etmiştir. Yaşanan gözaltı ve tutuklamaların, siyasi iktidarın eylemlerin daha geniş tabanlara yayılmasından endişe etmesi ve bunu engellemeye çalışması sonucu gerçekleştiğini beyan etmiştir.

 

B- ADIYAMAN CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI 

 

Dernek bünyesinde kurulan heyet olaya konu soruşturma dosyasını incelemiş ve dosya savcısı ile görüşme gerçekleştirmiştir. Yapılan inceleme ve gerçekleştirilen görüşme neticesinde:

 

• Gözaltına alınan 50 kişiden 16 kişi adliyeye sevk edilmiştir. 10 kişi tutuklanmış, 6 kişi adli kontrol şartı ile serbest bırakılmıştır.

 

• Tutuklanan kişilerin tutuklanma sevk ve dayanakları 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanunu’na muhalefet;  5237 Sayılı TCK m. 214/1’de düzenlenen “suç işlemeye tahrik”; TCK m.113/2’te düzenlenen“ Kamu Hizmetlerinden Yararlanma Hakkının Engellenmesi” suç maddeleridir.

 

 

• Gerek kolluk gerekse de savcılık tarafından alınan ifadelerde üreticilere “bu eylemi kim organize etti, bu eyleme kimin yönlendirmesiyle katıldınız, herhangi bir siyasi partiye üyeliğiniz var mıdır” şeklinde sorular yöneltilmiştir.

 

• Üreticiler, “dosya kapsamında mevcut şüphelilerin vermiş olduğu ifadeler, tape kayıtları, bilgi sahibi olarak alınan beyanlar, şüphelilerin üzerine atılı suçtan kurtulmaya yönelik savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, kuvvetli suç şüphesinin bulunması, delillerin henüz tam olarak toplanmamış olması ve şüphelilerin üzerilerine atılı suç nedeniyle alması muhtemel cezanın üst sınırları gözetildiğinde şüphelilerin kaçma ve delilleri karartma ihtimallerinin bulunması” gerekçe gösterilerek tutuklanmışlardır.

 

 

• Üreticiler tutuklanarak Gölbaşı Kapalı Cezaevine gönderilmişlerdir.

 

C- İNSAN HAKLARI DERNEĞİ ADIYAMAN ŞUBESİ 

Baro başkanı ile görüşen heyet akabinde İHD Yöneticileri ile görüşme sağlamıştır. Görüşme neticesinde:

 

Adıyaman baro başkanı ile benzer ifadelerde bulunmuşlardır. Tütünün özellikle dağ köylerinde köylünün tek geçim kaynağı olduğunu, yasa ile dayatılan kooperatif seçeneğinin köylü için bir çözüm getirmediğini ifade etmiştir. Ayrıca yapılan eylemler ve eylemlere konu soruşturmanın kendilerince gözlendiğini ve takip edildiğini, buna ilişkin raporlarını önümüzde ki günlerde kamuoyu ile paylaşacaklarını ifade etmişlerdir.

 

 

D- TUTUKLANAN ÜRETİCİLERİN AVUKATLARI

 

Heyet, tutuklanan üreticilerin avukatları ile görüşmüş ve görüşmeler neticesinde avukatlar:

 

Müvekkillerinin yapmış oldukları eylemlerin hukuka aykırı olmadığını, tamamen anayasal ve yasal sınırlar çerçevesinde gerçekleştiğini, müvekkillerin anayasada koruma altına alınan barışçıl toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını kullandıklarını, bu eylemleri gerçekleştirdikleri esnada tamamen sağduyulu ve yapıcı olmalarına rağmen aynı tutum ve davranışları kolluk kuvvetleri tarafından görmediklerini, eylemlerin hiçbir siyasi saikle veya siyasi parti ve/veya kurumun yönlendirmesi/desteği ile gerçekleşmediğini, ancak savcılığın ısrarla bu eylemin altında bir politik güç/oluşum aradığını ifade etmişlerdir. Verilen tutuklama kararlarının tamamen hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, bu ve benzeri barışçıl eylemlere karşı korku ve sindirme amaçlı olduğunu belirtmişlerdir. Tutuklama kararlarına karşı itiraz ettiklerini, itirazlarının değerlendirme aşamasında olduğunu ifade etmişlerdir.

 

E- TUTUKLANAN ÜRETİCİLER 

 

Müdafilerle görüşen heyet akabinde Gölbaşı Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na intikal ederek tutuklanan üreticilerin bir kısmı ile görüşmeler sağlamıştır. Yapılan görüşmeler neticesinde tutuklanan üreticilerin bir kısmı

kimlik bilgilerinin saklı kalması koşuluyla konuşmuşlardır. Bir kısmı da kimlik bilgilerinin açıklanmasında bir beis görmemişlerdir. Üreticilerinin beyanlarının kısmen ortak olması nedeniyle beyanlarını şu şekilde özetliyoruz:

 

Üreticilerden A.Ö: Eylemlerini tamamen barışçıl şekilde ve iktidarın tütün politikasına karşı gerçekleştirdiklerini başka herhangi bir amaçla yapmadıklarını ancak buna rağmen gözaltına alınıp tutuklandıklarını ifade etmiştir. 3 gün gözaltında tutulduklarını görüşmenin sağlandığı tarih olan 14/07/2021 itibariyle de 3 gündür tutuklu olduklarını beyan etmiştir. Eylemlerini Çelikhan ilçesinde gerçekleştirdiklerini, gözaltına alınan 7 kişiden 4 kişinin tutuklandığını, tutuklanan 4 kişiden birinin de kendisi olduğunu söylemiştir. Eylemlerini kooperatif istemedikleri için yaptıklarını , kooperatifin kendilerine maliyetli olduğunu ve bu maliyeti karşılayacak maddi güçte olmadıklarını, kooperatifle birlikte vergi yüklerinin artacağını, kooperatifleşmeye gidildiği takdirde Ticaret Bakanlığına bağlanacaklarını şu anki düzenlemede tütün ekmenin tarımsal faaliyet olarak değerlendirildiği için az da olsa devlet tarafından maddi olarak desteklendiklerini ifade etmiştir.

 

Üreticilerden A.Ç: A.Ö ile benzer ifadeler kullanmış, ek olarak dağlık bölgede tütün üreticiliği yaptığını, kendisinin ve ailesinin geçimini sağlamaya çalıştığını, kooperatifleşmeye gidildiği takdirde tütün ekip biçimini yapamayacağını ve buna bağlı olarak da köyü terk edeceğini belirtmiştir. Ayrıca dağlık bölgede tütün üretimi yaptığı için düz ovada tütün üretimi yapanlar kadar maddi gücünün olmadığını, iktidar tarafından düzenlemenin 6 ay daha askıya alınmasının çok kısa bir süre olduğunu 6 ay gibi bir sürede tütün kurutma, işletme gibi işlemleri gerçekleştirmenin güç olduğunu, eylemleri esnasında Çelikhan Belediye Başkanının tahriklerinin olduğunu, tutuldukları cezaevi şartlarının çok kötü olduğunu, bazı mahpusların yerlerde yattığını dile getirmiştir.

 

Üreticilerden B.G: Cuma günü (12/07/2021) tarihinde gözaltına alındığını, üç günlük gözaltı süresi sonunda mahkemeye sevk edilerek tutuklandığını ve Gölbaşı Cezaevine gönderildiğini ifade ediyor. Yine kömür beldesinde eylemlere katıldığını, eylemlerinde hiçbir siyasi saik ve amacın olmadığını, yasaya ve yasanın getirdiği kooperatifleşmeye karşı olduğunu, zira kendisi ve kendisi gibilerin kooperatif kuracak güç ve maliyete sahip olmadığını, kooperatifin sadece Ahmet Aydın isimli şahsın ve onun çevresinde bulunan dar bir zümrenin işine yarayacağını, ekmeğini tütün üreticiliğinden kazanan yoksul köylünün açlığa mahkum edileceğini ifade etmiştir.

 

Üreticilerden M.Y: Cuma günü (12/07/2021) tarihinde Çelikhan ilçesindeki evinden şafak baskını ile gözaltına alındığını, üç günlük gözaltı süresinin sonunda pazartesi sabaha karşı tutuklandığını, ilçelerinden gözaltına alınan 7 kişiden 4’ünün tutuklandığını ifade ederken eyleme katılma ve yasaya karşı olma gerekçelerini şu sözlerle ifade etmiştir;“2.5 dönüm arazim var. Oraya tütün haricinde başka bir şey ekemiyorum. Çıkarılan yasa bizi açlığa mahkum ediyor. Kooperatif çözüm değil. Kooperatif sadece belli başlı bazı zenginleri daha da zengin edecek. Bizim gibi yoksul çiftçinin kooperatif kurma gücü yok. En az 20 milyon sermaye gerekiyor.”

 

Üreticilerden T.Y ve Ö.Ö: Tütün üreticileri ve tacirlerinin vergilendirmeden kaçmadıklarını, üretimin ve ticaretin kayıt dışı olmasını istemediklerini belirtmiştir. Ancak düzenlemede belirtilen kooperatif şartlarının çok ağır olduğu, en az 250 üye şartı olduğu ve kooperatif bünyesinde olması gereken üretim, tütün kıyma ve işleme makinelerinin maliyetinin çok ağır olduğunu, bu maliyetin maddi bedelinin yaklaşık olarak yirmi milyon TL olduğunu belirtmişlerdir. Şartların gerçek üreticinin karşılayabileceği düzeyde olması gerektiğini, tütün üreticilerinin genelde 1 veya 2 dönümlük arazilere sahip olduklarını, yüksek gelir elde edemedikleri için kooperatifin getirmiş olduğu maddi külfetleri karşılama imkanlarının olmadığını,  yetki belgesi için belirtilen şartları sağlayamadıklarından dolayı kooperatife üye olsalar bile kar payı alamayacaklarından maddi kayba uğrayacaklarını belirtmişlerdir.Kooperatifin maddi şartlarının ağır olması nedeniyle gerçek üreticinin kooperatif yönetiminde söz sahibi olamayacağını, yalnızca sermaye sahiplerinin kooperatiflerde söz sahibi olacağını, bu nedenle tütünün kooperatiflerce gerçek değerinin çok altında çiftçilerden satın alınacağını ve oluşan tekelle yüksek fiyata satılacağını, sermaye sahiplerinin bu yöntem ile rant elde edeceklerini, üreticilerin emeğinin karşılığını alamadan sömürüleceklerini belirtmişlerdir.

 

 

 

 

3-TESPİTLER VE ÖNERİLER

 

Yapılan görüşmeler ve gözlemler neticesinde tütün üreticilerinin yapmış olduğu eylem, tamamen barışçıl ve anayasal haklar çerçevesinde gerçekleştirilmiştir. Ancak kolluk gücü ve yargı erkleriyle bu barışçıl eylem bastırılmış, eylemcilerin tutuklanması sonucuna kadar gidilmiştir. İsnat edilen ve tutuklama gerekçesi olarak gösterilen suçlamaların Ceza Muhakemesi Kanunu’nda belirtilen katalog suçlardan olmadığı tespit edilmiştir. Mahkemenin tutuklama gerekçesinde de belirttiği gibi kovuşturma aşamasında üst hadden ceza tayin edilse dahi verilecek cezaların infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Tüm bu yaşananları ele aldığımızda tutuklamaların, benzer barışçıl anayasal eylemlerin önüne geçmek ve toplumun hak arama pratiğini engellemek amacıyla gerçekleştiği değerlendirilmiştir. Bu koşullar neticesinde siyasi iktidara Şu çağrıyı yapma gereği hasıl olmuştur.

 

• Hukuka aykırı bir şekilde tutuklanan tütün üreticileri bir an önce serbest bırakılmalıdır.

 

• Siyasi iktidar, üreticilere gözdağı vermekten ve sindirmekten bir an önce vazgeçip haklı taleplerini yerine getirmeli, erteleyip sürüncemede bırakmak yerine bahse konu yasal düzenlemeyi iptal etmelidir. 17/07/2021


Hazırda bulunan kurum üyeleri:

 

1-Av. Ali ARSLAN

2-Av. Serhat Kurt

3-Av. İbrahim Halil Öyke

 

ÖZGÜRLÜK İÇİN  HUKUKÇULAR DERNEĞİ ŞANLIURFA ŞUBESİ

 

5