Duyurular
KAYYUM SÜREÇ RAPORU, hakkari,kayyum,mehmet sıddık akış,irade gaspı,hak ihlali
24.06.2024

KAYYUM SÜREÇ RAPORU

1- HAKKARİ BELEDİYE EŞ BAŞKANI'NIN GÖZALTI VE TUTUKLAMA SÜRECİNE İLİŞKİN;

GAP Belediyeler Birliği seçimi için Diyarbakır'a giden Hakkâri Belediyesi Eş Başkanı Mehmet Sıddık AKIŞ dönüş yolunda geceyi geçirmek için 3 Haziran 2024 tarihinde Van ilinde ikamet eden kızının evinde bulunduğu sırada saat 06:30'da yapılan ikamete yapılan ev baskını ile gözaltına alınmıştır. Gözaltı gerekçesi kendisine ve avukatlarına hiçbir şekilde izah edilmemiştir. Avukatları tarafından Hakkâri Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan başvuru sonrası sadece Belediye Eş Başkanı hakkında Hakkâri Cumhuriyet Başsavcılığının başlatmış olduğu 2024 esaslı bir soruşturma kapsamında gözaltına alındığı ve dosyada kısıtlılık kararı olduğu bilgisi verilmiştir. Dosya kapsamı hakkında adli makamlar hiçbir şekilde başkaca bir bilgi vermemiştir. Gözaltında bulunan Eş Başkan Mehmet Sıddık AKIŞ gözaltına alındığı Van ilinden Hakkâri iline polis nezaretinde aynı gün getirilmiştir. Gözaltına alınmasına ve dosyada kısıtlılık olmasına dair aynı gün adli makamlara itirazlar avukatları tarafından yapılmış ve reddedilmiştir. Eş başkanın gözaltına alındığı ilk gün dosya kapsamında savcılık makamı tarafından alınan Avukat Görüş Yasağı'ndan ötürü avukatlar kendisiyle görüşme sağlayamamıştır. Soruşturma dosyası kapsamında halen kısıtlılık olmasından kaynaklı dosya içeriğine ilişkin edinilmiş bir bilgi bulunmamaktadır. Dosya içeriğine dair iş bu rapor tarihi itibariyle bilinen tek husus mevcut soruşturmanın gözaltı sürecinden kısa bir süre önce Örgüt Üyeliği suçlaması üzerine başlatıldığı ve dosyaya ilişkin kısıtlılık kararının olduğu hususlarıdır.

Hakkâri Belediye Eş Başkanı Mehmet Sıddık AKIŞ gözaltında bulunduğu 3.günde soruşturma dosyasında ifade alma vs. herhangi bir işlem daha yapılmadan Hakkâri 1.Ağır Ceza Mahkemesinde sanık olarak yargılandığı başka bir dosyanın 5 Haziran günü yapılan karar duruşmasına getirilmiştir. Belirtmek gerekir ki; Hakkâri 1.Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama 2009 yılında başlayan ve 15 yıla yakındır devam eden bir yargılama olup dosyada yerine getirilmeyen yakalama ve başkaca eksikliklerden ötürü yıllardır karara çıkmamış bir yargılamadır. Dosyadaki mevcut eksikliklere rağmen celse arasında savcılık makamı sanıkların cezalandırılması yönünde mütalaa sunmuştur. Yerel mahkeme dosya avukatlarının tevsi tahkikat ve süre taleplerini reddederek Eş Başkan Mehmet Sıddık AKIŞ'ın da hazır bulunduğu 5 Haziran günü dosyada karar vermiştir. Yapılan yargılama neticesinde verilen kararda Eş Başkan Mehmet Sıddık AKIŞ hakkında 19 yıl 6 ay hapis cezası ile birlikte hükmen tutuklama kararı verilmiştir. Eş başkanın gözaltına alınıp duruşma saatine kadar gözaltında tutulduğu 2024 esaslı soruşturma dosyasında ifadesi vs. Herhangi bir işlem yapılmadan Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna gönderilmiştir. İş bu rapor tarihi itibariyle de halen mevcut soruşturma dosyasından yapılan herhangi bir işlem yoktur.

2- KAYYUM ATAMA SÜRECİNE İLİŞKİN;

Eş Başkan Mehmet Sıddık AKIŞ'ın gözaltına alındığı ilk saatlerde Hakkâri Belediyesi polis ablukası altına alınmıştır. Abluka neticesinde seçilmiş hiçbir belediye encümeninin ve vatandaşın belediye binasına girişine izin verilmemiştir. Belediye binasında bu esnada kolluk tarafından arama işlemi yapılmıştır. Arama işlemine dahi gerek avukatlar gerekse de belediye meclis üyelerinin katılmasına ve gözlemci olarak izlemesine izin verilmemiştir. DEM Parti İl Örgütü yetkilileri ve belediye encümenleri belediye binası önünde bekleyişe geçerek polis ablukasında durumu basına izah eden açıklama yapmışlardır. Akabinde İçişleri Bakanlığı tarafından Hakkâri Belediyesine kayyum atandığı yönünde bakanlığın sosyal medya hesaplarından açıklama yapılmıştır. Yapılan açıklamada Anayasal teminat olan masumiyet karinesi ilkesi tamamen ihlal edilerek Eş Başkan Mehmet Sıddık AKIŞ'ın dosyaları hakkında bilgi verilip suçlu gösterilerek eş başkanlık görevinden geçici tedbir işlemi kapsamında görevden alındığı ve yerine Hakkâri Valisi Ali ÇELİK'in kayyum olarak atandığı belirtilmiştir. Hakkâri Valiliği tarafından aynı saatlerde kentte toplantı gösteri ve her türlü yürüyüş ile eylemlerin yasaklandığına dair açıklama da yapılmıştır. Bu yasaklama kararına karşı şubemiz tarafından aynı saatlerde Van İdare Mahkemesi nezdinde Yürütme Durdurma talepli İptal Davası açılmıştır. Açıklamanın ardından kentin neredeyse tüm sokakları polis ablukası altına alınmış ve kente giriş çıkışlar kısıtlamalara tabi tutularak yapılmıştır.

Belediye meclis üyelerinin durumuna ilişkin herhangi bir makam tarafından verilen bir karar olmamasına rağmen seçilmiş belediye encümenlerinin belediyeye girişlerinin engellenmesi durumuna karşılık belediye encümenlerine şubemiz tarafından verilen hukuki bilgilendirme neticesinde belediye meclis üyelerince durumu izah eden tutanaklar tutulmuştur. Bu tutanaklar kapsamında yapılan engellemelere dair suç duyurusunda bulunulacaktır.

Ayrıca İçişleri Bakanlığı’nın kayyum atama işleminin iptaline yönelik Hakkâri Şubemiz ile ÖHD Genel Merkezimiz, DEM Parti Hukuk Komisyonu ile istişareli şekilde gerekli hukuki girişimlerde bulunulmuştur.

3- İRADE GASPINA KARŞILIK KENTTE YAŞANAN EYLEMSELLİKLERE İLİŞKİN;

Genel anlamda 3 Haziran 2024 tarihinden itibaren gerek belediye eş başkanın gözaltına alınması gerekse de irade gaspına karşılık basın açıklaması ve yürüyüşler yapıldı. Bu yürüyüş ve basın açıklamaları ile eylemselliklere karşı kolluk tarafından müdahaleler gerçekleştirildi.

3 Haziran günü belediye binası önündeki bekleyişten sonra parti yönetimi ve beraberindeki kitle belediye önünden parti binasına toplantı amacıyla gitmiştir. Kitlenin parti binasına girmesi ile kolluk tarafından parti binası abluka altına alınmış ve giriş çıkışlar engellenmiştir. DEM Parti Milletvekillerinin dahi ablukayla giriş çıkışlarına engel olunmuş ve bu abluka süreci 4 saatten fazla sürmüştür. Kitle tarafından yapılan baskı ile ablukanın kırılması üzerine çarşı merkezinde vekillerle birlikte yürüyüş yapılmış ve sürece dair tepkiler verilerek yürüyüş kararı alınmıştır. Yürüyüşten sonra şehir merkezinde oturma eylemi yapılacağı yönünde kararlaşma yapıldı. Fakat oturma eyleminin yapılacağı yer kolluk tarafından abluka altına alınıp ve vekiller dışında kalan herkesin abluka dışına çıkarılması ile oturma eylemi sadece vekiller üzerinden 2 gün devam etmiştir. Sadece vekillerin dahil olduğu bu eylem 2 gün boyunca polis ablukası altında devam etmiştir. Söz konusu abluka süreçlerine ilişkin ilgili vekiller adına şubemizce suç duyuruları yapılacak olup süreç takip edilecektir.

4 Haziran günü Dem Parti Eş Genel Başkanı beraberindeki vekil heyeti kente geldi. Çarşı merkezinde bulunan caddede kente gelen heyetin önü kolluk tarafından kesildi ve yürüyüşün devam edilmesine engel olundu. Orada 2 saatlik bir bekleyişten sonra açıklama yapıldı. Açıklamadan sonra polisin kitleye müdahalesi ile kitle dağıtılmaya çalışıldı. Toma ve plastik mermilerle dağılan kitle farklı noktalarda kısım kısım yan yana gelip ve farklı noktalardan yürüyüşlerine devam etmeye çalışmışlardır. Her kısıma farklı noktalarda müdahaleler gerçekleşti. Şubemiz ve Hakkâri Barosu tarafından yapılan ortak çağrıyla gelişen eylemselliklerle birlikte genel merkezimizin de dahil olduğu TBB ve bölge barolarından gelen baro başkanları ve heyetleri ile birlikte adliye binası önünde basın açıklaması yapılması planlandı. Hakkâri Adliye Binası ve çevresi dahi gün içerisinde kolluk ablukası altına alınmış ve avukatların dahi giriş çıkışlarına izin verilmemiştir. Uzun uğraşlar sonucu avukatların adliyeye girişleri sağlanmıştır fakat adliye bahçesinde tekrardan gelişen kolluk ablukası ve engellemelerden kaynaklı basın açıklaması adliye bahçesi dışında yapılmıştır. Basın açıklamasından sonra üyelerimiz şehir merkezinde parti tabanlı yapılmaya çalışılan eylemselliklere hukuki anlamda destekçi olmuşlardır.

Ayrıca eş başkanın gözaltında tutulduğu emniyette şube üyelerimiz tarafından kendisiyle görüşme sağlanmış, kendisine durum hakkında bilgilendirme ve gerekli hukuki destek sunulmuştur.

5 Haziran günü Eş Başkanın karar duruşması için Hakkâri Adliyesine gidildiği esnada avukatların adliye girişine kolluk tarafından tekrar engellemeler yapıldı. 1 saat kadar süren engellemelerden sonra adliyeye girilebildi. Adliye içinde dahi mevcut olan kolluk ablukasıyla duruşmanın yapılacağı salona girişler engellenip bu noktada avukatların mesleki faaliyetleri ve dolayısıyla gözaltında bulunan Eş Başkan Mehmet Sıddık AKIŞ'ın müdafiiden yararlanma hakkı engellenerek adil yargılanma hakkının ihlali söz konusu olmuştur. Kimlik gösterme ile avukatların duruşma salonuna girilebileceği yönünde yapılmaya çalışılan uygulamayla avukatların içeri alınacağı yönündeki karara avukatlar olarak tepki verilip kimlik gösterilmeden duruşma salonuna girilmiştir. Duruşma sırasında Eş Başkan Mehmet Sıddık AKIŞ'a genel merkezimiz ve şubemiz tarafından savunma anlamında destek verilmiştir. Duruşma neticesinde Eş Başkan hakkında 19 yıl 6 ay hapis cezası ile birlikte hükmen tutuklama kararı verilmiştir. Yerel Mahkeme kararından sonra adliyenin bulunduğu sokakta bekleyen kitlenin çarşı merkezine doğru demokratik protesto hakkını kullanmak amacıyla yürüyüşe geçildiği esnada DEM Parti Eş Genel Başkanlarının aralarında bulunduğu kitleye kolluk tarafından TOMA, plastik mermi ve biber gazı ile sert müdahaleler yapılmıştır. Yapılan müdahalelerden sonra kitle tekrardan bir araya gelip çarşı merkezinde yürüyüşlerine devam etmeye çalıştığı sırada kolluk tarafından 3 ayrı noktada abluka altına alınmıştır. 5 saate yakın süren ablukalardan sonra ablukalar kırılmıştır.

6 Haziran günü DEM Parti Eş Genel Başkanları ve kentteki STK'lar ile şubemizin de katılımcı olduğu ortak toplantı yapılmıştır. Toplantının yapıldığı KESK il şubesinin bulunduğu sokak ve çevresi sabah saatlerinden itibaren yoğun polis ablukasına alınmıştır. Yapılan toplantıdan sonra DEM Parti Eş Genel Başkanları ve beraberindeki vekiller ile kurum temsilcileri toplantının yapıldığı binanın caddesinde ablukaya alınmışlardır. Toplantıda sonra çarşı merkezinde esnaf ziyareti yapmak isteyen kitle saatlerce binanın bulunduğu sokakta ablukaya alınmıştır. 3 saatlik ablukadan sonra abluka kırılabildi ve planlanan esnaf ziyaretleri gerçekleşti. Bu ziyaretlere şube olarak gerekli hukuki destekler sunulmuştur.

7 Haziran ve sonrasında devam eden süreçte kolluğun sıkı gözetimi altında yürüyüş ve basın açıklamaları yapıldı.

13 Haziran günü DEM Parti tarafından Hakkâri’de Kayyuma Geçit Yok Mitingi düzenlendi. Miting tertip komitesinde hukuki destek noktasında şubemiz görev üstlenmiştir. ÖHD Genel Merkezimiz tarafından tüm şubelere, barolara, hukuk kurumlarına ve meslektaşlarımıza mitinge katılım çağrısında bulunuldu. Yapılan çağrı kapsamında birçok yerelden destek verilmiştir. Miting süresi ve sonrasındaki süreç boyunca şube olarak gerekli hukuki desteklerde bulunulmuştur.

4- SONUÇ VE HUKUKİ DEĞERLENDİRME;

31 Mart 2024 tarihinde gerçekleşen Yerel Seçimler ile Hakkâri Belediyesi Eş Başkanı seçilen Mehmet Sıddık AKIŞ'ın hakkında İçişleri Bakanlığı tarafından alınmış bu karar, demokrasinin ve hukuk devletinin temeli olan serbest seçim ile seçme ve seçilme hakkına açık bir müdahale olup devletin tüm organlarının uyması gereken bir ilke olan hukuk devleti ile temel hak ve özgürlüklere saygı ilkesine aykırılık teşkil etmektedir. Adaylık sürecinde, YSK tarafından seçilme yeterliliği bulunmasına karşın devam eden yargılamalara dayanılarak, seçilmiş Mehmet Sıddık AKIŞ yerine, kayyum atama kararının alınması hukuki güvenlik ilkesini ve masumiyet karinesini ihlal etmektedir. Açıklamada yer alan ve ileri sürülen gerekçelere de bakıldığında; karar hukuki dayanaktan yoksun olmasının yanında Anayasa'nın 38/4. maddesinde teminat altına alınmış olan Masumiyet Karinesini ihlal ettiği görülmektedir. Yargı mercilerince kesinleşmiş bir hüküm kurulmaksızın gerçekleştirilen İçişleri Bakanlığı’nın masumiyet karinesini hiçe sayan ve seçmen iradesini gasp eden bu kararının hukuki izahı yoktur. Zira; Anayasa'nın 38/4. maddesinde masumiyet karinesi “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz” ifadesi ile net bir şekilde hüküm altına almıştır. Bu hüküm gözetilmeden İçişleri Bakanlığı tarafından Hakkâri Belediyesi'ne kayyum atanmasına karar verilmiştir. Bu durum ile Mehmet Sıddık AKIŞ'ın gözaltı ve tutuklanma süreci göstermektedir ki; yargı siyasal iktidar tarafından araçsallaştırılmıştır. Zira; Yargı mensuplarının kararlarını geçerli hukuk kurallarına göre herkese eşit ve adil biçimde değil, siyasal iktidarın çıkarlarına göre verdiği ortadadır.

Demokrasinin temel şartı, seçmen iradesini tanımaktır. Yargının araçsallaştırılarak gerçekleştirilen kayyum atamaları, demokrasinin ve hukuk devletinin temeli olan serbest seçim ile seçme ve seçilme hakkına yönelik açık bir müdahaledir. Demokrasiyi korumak, seçmen iradesine saygı göstermek ve sahip çıkmak, demokratik bir düzende; siyasi partiler, sivil toplum örgütleri ile her bir yurttaşın asli sorumluluğudur. Hakkâri halkının iradesine 3 dönemdir uygulanan kayyum politikası anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan seçme ve seçilme hakkının açık ihlalidir. Kayyum uygulamalarına yeniden başvurulmuş olması toplumsal sorunların çözümsüzlüğünde ısrar edilmek istenildiğini, barış ve demokratikleşme adı altındaki çabaların suni olduğunu ayyuka çıkarmıştır. Seçimle elde edilemeyeni zor kullanarak elde etme mantığının bir tezahürü olan bu kararın, hukuk ve demokratik değerlerle bağdaşır bir yanı bulunmayıp, halk iradesinin gasp edilmesidir.

Ayrıca seçmenler ve seçilmişlerin belediye binası önünde bir araya gelerek, demokratik tepki göstermek amacıyla düzenlemek istedikleri protestolara kolluk tarafından izin verilmemiş olması Anayasanın 34. Maddesi ile güvence altına alınan toplumsal gösteri hakkı ve ifade hürriyeti hakkının ihlaline sebep olmuştur.

Anayasa’nın 34. maddesi; fikirlerin silahsız ve saldırısız, başka bir ifade ile barışçıl bir şekilde ortaya konulabilmesi için toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını güvence altına almıştır. Dolayısıyla toplantı hakkının amacı, şiddete başvurmayan ve fikirlerini barışçıl bir şekilde ortaya koyan bireylerin haklarının korunmasıdır. Demokratik bir toplumda, mevcut düzene itiraz eden ve barışçıl yöntemlerle düzenin değiştirilmesini savunan kişilere siyasi fikirlerini toplantı özgürlüğü ve diğer yasal araçlarla ifade edebilme imkânı sunulmalıdır.

Temel hak ve hürriyetler, yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz. Hakkâri Valiliği tarafından kentte ilan edilen toplantı gösteri yürüyüşlerine dair yasaklama kararının hukuken kabul edilebilir bir gerekçesi olmamakla beraber gerek bu karar gerekse de bu karar kapsamında yapılan müdahaleler de ölçüsüz yapılmıştır.

Yapılan müdahaleler Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere göre orantısız ve kanuna aykırıdır. AİHM’nin genel olarak ifade özgürlüğü, özel olarak da toplantı ve gösteri yürüyüşleri ile alakalı kararlarında sık sık tekrar ettiği prensibe göre demokrasinin başlıca özelliklerinden birisi de memleket meselelerinin diyalog yoluyla ve şiddeti dışlayan yöntemlerle çözülmesine imkân vermesidir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını kullanarak toplanan insanların ileri sürdükleri fikirler diğer bu fikirlere katılmayan insanları rahatsız edebilir ve onların tepkilerini çekebilir. Ancak burada önemli olan hakkın, tüm bu rahatsızlığa rağmen, barışçıl bir şekilde kullanılmasıdır. İlgili AİHM kararlarından da anlaşılacağı üzere toplantı ve gösteri yürüyüşleri hakkı ifade özgürlüğü hakkıyla yakından ilgilidir ve ifade özgürlüğü ile birlikte demokratik toplumun önemli unsurlarından birisini oluşturur. Dolayısıyla demokratik bir toplumda ifade özgürlüğüne gösterilen önem ve hassasiyetin, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına da gösterilmesi gerekir.

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği olarak; kayyum politikasıyla halk iradesine yönelik hukuksuz uygulamaları kabul etmiyor, bu uygulamalara karşı her türlü hukuki girişimlerde bulunacağımızı belirtir, yeniden normalleşmenin konuşulduğu bir süreçte söz konusu karardan dönülmesini ve Hakkâri halkının iradesine saygı duyulmasını talep ediyoruz.