Kayyımlık kavram olarak Roma’ya kadar uzanan köklü bir müessesedir. Roma Hukukunda kayyım (curator), vatandaşların menfaatine, onların mal varlığının zarara uğramasını önlemek amacıyla atanmış kişilere denmektedir.[1] Roma’da ilk kayyımlar, zihinsel engelliler ile reşit olan ancak yaşı küçük olanların işlerini idare etmek için kurulmuş kurumlardır. [2]
Kayyım kavramının Türkiye Hukuk Sistemi’nde doğrudan bir tanımı yapılmamakla birlikte Medeni Kanun’un 403. maddesinde “Kayyum, belirli işleri görmek veya malvarlığını yönetmek için atanır.” denilerek bir tanımlama yapılmaya çalışılmıştır. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 133. maddesinde ise “Suçun bir şirketin faaliyeti çerçevesinde işlenmekte olduğu hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi için gerekli olması halinde; soruşturma ve kovuşturma sürecinde, hâkim veya mahkeme, şirket işlerinin yürütülmesiyle ilgili olarak kayyım atayabilir.” kuralı belirlenmiştir.
Türkiye’de kayyım kavramının en çok kullanıldığı alanlarda bir tanesi de siyasi alandır. Türkiye siyasetinde birçok tartışmaya neden olan kayyım; KHK ile düzenlendiği ilk günden beri gündemde kalmıştır.
1 Eylül 2016 tarihli 674 Sayılı KHK ile 5393 Sayılı Belediye Kanunu’nun 45.maddesinde değişiklik yaparak belediyelere kayyım atama yetkisi verilmiştir. Aynı zamanda belediyelerin taşınır mallarına el koyma ve çalışanlarını görevden uzaklaştırma yetkisini de valilik ve kaymakamlıklara vermiştir.
2014 ve 2019 seçimlerinden sonra DBP ve HDP’nin kazandığı belediyelerin çoğuna kayyım atanmıştır. 2024 seçimlerinden bugüne gelinen süreçte DEM Partinin kazandığı 9 Belediyeye kayyım atandı. CHP’nin 2024 seçimlerinde kazandığı Esenyurt Belediyesi ve Ovacık Belediyesine de kayyım atandı.
Kayyım kararı beraberinde birçok sorunu da gündeme getirdi. Kayyım uygulaması geldiği ilk günden beri siyasi ve hukuki tartışmalara neden olmaktadır. Bu tartışmalara rağmen kayyım varlığını sürdürmektedir.
Kayyım uygulamaları sonrası birçok ilde Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri düzenlendi. Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kendisiyle beraber birçok ihlallerini de gündeme getirdi. Kayyım atanmasından sonra birçok ilde kategorik olarak eylem ve etkinlik yasağı konuldu. Buna rağmen birçok yerde eylemler yapıldı. Hem eylem sırasında hem de gözaltı sırasında birçok işkence ve kötü muamele iddiaları gündeme geldi.
2016’den beri gündemdeki yerini koruyan kayyımın Siirt’teki uygulanmasını ve kayyımın arka planını raporda açıklamaya çalıştık. Geldiğimiz notada hala birçok kesim tarafından kayyım uygulaması hayatımızın içindedir. Siirt’e atanan kayyımla beraber kayyımın arka planını da değindiğimiz raporda iddia edilen birçok ihlallerini gündeme getirdik.
Özgürlük İçin Hukukçular tarafından hazırlanan bu rapor; Siirt’e atanan kayyımla beraber gelişen olayları konu etmiştir. Siirt Belediyesine atanan kayyım sonrası toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını kullanmak isteyen çok sayıda yurttaş belediye önünde toplanmıştır. 29 Ocak 2025- 1 Mart 2025 arasındaki süreç raporda konu edilmiştir.
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği amaçlarından biri ÖHD Tüzüğü madde 2 uyarınca “Yurttaşların; siyasi haklarına yönelik her türlü haksız veya meşru olmayan müdahaleye karşı koyma bilinci oluşturmak ve karşı koymak, insanlar arasında hiçbir ayrım yapmaksızın, insanların kutsallarına, sağlıklı çevreye, doğal ekolojik yaşama ve insanlığa karşı sorumluluk bilinciyle hareket etmek, bireylerin ve birey gruplarının ulusal veya uluslararası otoriteler nedeniyle karşılaştıkları hukuki sorunlar ve hak ihlalleri ile ilgili, araştırmalar yapmak, ulusal ve uluslararası tüm meşru hak arama yollarını en etkin şekilde kullanma, hayatın her alanında kadın ve erkeğin tam eşitliğine ve insan haklarına dayalı özgürlükçü ve demokratik bir hukuk sisteminin yerleşmesi için çalışmalar yapma, Toplantı ve örgütlenme hakkı, düşünce ve ifade özgürlüğünü engelleyici yasal düzenlemelerin ve uygulamaların ortadan kalkmasına dönük çalışma yapma, kadın-erkek eşitliğini sağlamak üzere eş başkanlık sistemini benimser ve bunun kurumsallaşması için mücadele etme, gözaltı merkezlerinde bulunan kişilerin haklarının korunması ve insan onuruna uygun yaşam koşullarının yaratılması için gerekli hukuki yardımları sunma, Hak ihlaline maruz kalmış veya kalma riski bulunan kişilere, ailelere ve gruplara hukuki yardımda bulunmak, Bu amaçla kamuoyu yaratma” Amaçlarını içerir.
Özgürlük İçin Hukukçular tarafından, kayyım atanması sureciyle 29 Ocak 2025- 1 Mart 2025 tarihler arasındaki süreçte gelen hak ihlallerine karşı insan hakları ihlallerini önlemek, insan hakları ile ilgili gerekli inceleme ve araştırmaları yapmak ve inceleme ve araştırma sonuçlarını yetkili mercilere bildirmek amacıyla bu rapor hazırlanmıştır.
Seçme ve Seçilme Hakkı, İşkence ve Kötü Muamele Yasağı, Toplantı ve Gösteri Yürüyüş Hakkı ile Masumiyet Karinesi ihlallerinin önlenmesi, temel hak ve hürriyetlere ilişkin ihlallerin tespiti ve ihlallere ilişkin etkili soruşturma yürütülmesi, yetki ve sorumluluğu olan mercilerin ve kurumların bu ihlallerin sonlandırılmasına yönelik harekete geçmelerini sağlamak ve kamuoyu dikkatini bu ihlallere çekmek maksadıyla rapor hazırlanmıştır.
İşbu Rapor ile 29 Ocak 2025- 1 Mart 2025 tarihleri arasında Siirt İli genelinde meydana geldiği iddia edilen Masumiyet Karinesi, İşkence ve Kötü Muamele Yasağı Toplantı ve Gösteri Yürüyüş Hakkı ve Seçme-Seçilme Haklarının ihlallerini tespiti ve ulusal-uluslararası kamuoyu ile paylaşımı amaçlanmıştır.
Bu rapor, Siirt’e atanan kayyım ile beraber ortaya çıkan hak ihlallerini tespit eden gözlemleri içermektedir. Gözlem raporu, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Yönetiminin aldığı karar doğrultusunda; oluşan heyetin 29 Ocak 2025- 1 Mart 2025 tarihleri arasında Siirt’te yerinde yaptığı gözlemlerden oluşmuştur.
Rapor için basın ve sosyal medya taramaları yapılmış; raporla ilgili konular rapora eklenmiştir.
Aynı zamanda Siirt belediyesi için meydana gelen olaylar için gözaltılar olmuştur. Heyet gözaltındakilerle görüşerek durumu rapora eklemiştir.
Raporlama İçin Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Genel Merkezi Yöneticileri ve Üyelerinden heyet oluşturulmuştur.