Duyurular
MARMARA BÖLGESİ HAPİSHANELERİ HAK İHLALLERİ RAPORU  OCAK - HAZİRAN 2024, Hapishane,cezaevi,marmara bölgesi hapishaneleri,hak ihlalleri,hasta tutsaklar,tutsaklar
26.06.2024

MARMARA BÖLGESİ HAPİSHANELERİ HAK İHLALLERİ RAPORU OCAK - HAZİRAN 2024

ÖZGÜRLÜK İÇİN HUKUKÇULAR DERNEĞİ İSTANBUL ŞUBE  HAPİSHANE KOMİSYONU

MARMARA BÖLGESİ HAPİSHANELERİ HAK İHLALLERİ RAPORU

OCAK - HAZİRAN 2024

 

 

A. GİRİŞ 

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, Marmara Bölgesinde  bulunan Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı, Edirne Kadın Kapalı, Çorlu Yüksek Güvenlikli Kapalı, Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı, Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı, Marmara 2 Nolu L Tipi Kapalı, Marmara 5 Nolu L Tipi  Kapalı, Marmara 7 Nolu L Tipi Kapalı, Marmara Kapalı, Bakırköy Kadın Kapalı, Metris R Tipi  Kapalı , Maltepe 1 Nolu L Tipi Kapalı, Gebze Kadın Kapalı, Kocaeli 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı, Kocaeli 2 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı, Düzce T Tipi Kapalı, Sakarya 2 Nolu L Tipi Kapalı ve Bolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarını aylık olarak ziyaret ederek hapishanelerdeki yapısal ve genel sorunların yanı sıra mahpusların maruz kaldığı hak ihlallerini tespit etmekte ve bu ihlalleri raporlaştırarak üçer aylık periyotlarla kamuoyu ile paylaşmaktadır.  

 

B. AMAÇ 

Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı, Edirne Kadın Kapalı, Çorlu Yüksek Güvenlikli Kapalı, Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı, Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı, Marmara 2 Nolu L Tipi Kapalı, Marmara 5 Nolu L Tipi  Kapalı, Marmara 7 Nolu L Tipi Kapalı, Marmara Kapalı, Bakırköy Kadın Kapalı, Metris R Tipi  Kapalı , Maltepe 1 Nolu L Tipi Kapalı, Gebze Kadın Kapalı, Kocaeli 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı, Kocaeli 2 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı, Düzce T Tipi Kapalı, Sakarya 2 Nolu L Tipi Kapalı ve Bolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarında 2024 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında yaşanan genel hak ihlallerinin kamuoyuna  aktarılması amacıyla kaleme alınmıştır.

 

C. YÖNTEM 

Bu raporda avukatlar tarafından hapishanelerde gerçekleştirilen ziyaretler dışında mahpusların aileleri ile yapılan telefon görüşmelerinden ve mahpusların avukatlarına gönderdikleri mektup ve fakslardan edinilen bilgiler kullanılmıştır. Raporda yer alan istatiksel veriler içinse kurumların resmî siteleri ile basında yer alan bilgilere başvurulmuştur. 

 

D. HAPİSHANELERDE TESPİT EDİLEN HAK İHLALLERİ 

 

Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu 

  • R. Ç. isimli mahpusun süreli hapis cezası bulunmasına rağmen tek başına tutulduğu,  mahpusun sevk dosyasında patlayıcı madde imalatı” ibaresi olduğu için tek tutulduğunun açıklandığı, ancak mahpusun hüküm giydiği dosya kapsamında patlayıcı madde bulunmadığı, buna rağmen mahpusun 7 yılı aşkın bir süredir hapishanede tek tutulduğu, diğer mahpuslarla ortak alan faaliyetlerinden faydalandırılmadığı, mahpusun tecrit uygulamasına son verilmesini, ve kendisi hakkında uygulanan bu tecrite ilişkin idari kararın gerekçeleriyle birlikte kendisine verilmesini talep ettiği ancak kendisine herhangi bir cevap verilmediği  aktarılmıştır. 
  • Hücre havalandırmalarında kameralar bulunduğu, kameraların 24 saat kayıt aldığı aktarılmıştır.
  • Mahpuslara banyo için verilen sıcak suyun pis olduğu ve kötü koktuğu, bazı mahpusların vücudunda çeşitli izlerin ve lekelerin meydana geldiği, soğuk suyun ise kireçli olduğu, bu hususların idareye bildirildiği ancak düzeltilmediği aktarılmıştır.
  • İaşe bedellerinin düşük olması nedeniyle idare tarafından verilen yemeğin yeterli olmadığı, kantinde satılan ürünlerin fiyatlarının fahiş düzeyde yüksek olduğu,  bu nedenle kişisel ihtiyaçların karşılanmasının bile zor olduğu aktarılmıştır.
  • Mahpuslara verilen yatakların çok eski olduğu aktarılmıştır.
  • Muhalif olarak bilinen gazetelerin verilmediği, Kürtçe basılan Xwebun isimli gazetenin verilmediği, hücrede her mahpusun 20 kitap bulundurabileceği, isteği dışında sevk edilen mahpusun kitaplarına idare tarafından el konulduğu ve hücreden çıkartıldığı aktarılmıştır.
  • İdare tarafından yapılan rutin aramalarda Okuma Komisyonu tarafından kontrol edilerek mahpuslara verilen mektuplara el konulduğu aktarılmıştır. 
  • Haftada 1 saat spor hakkı kullandırıldığı, açık spor salonuna sadece bulundukları hücredeki mahpuslara çıkabildikleri başkaca ortak alan etkinlikleri yaptırılmadığı aktarılmıştır. 
  • Diş tedavisinde sevklerin geciktirildiği aktarılmıştır. 
  • 82 yaşındaki K. B. İsimli mahpusun beyin ameliyatı olduğu, yüksek tansiyon, şeker, KOAH, prostat gibi hastalıklarının yanında işitme engeli bulunduğu, mahpusun avukatı ile yazarak iletişim kurmaya çalıştığı, Edirnedeki hastanenin sağlık kurulu tarafından hapishanede kalabilir” raporu verildiği aktarılmıştır. 
  • İdare ve Gözlem Kurulu tarafından A.Ş. isimli mahpusun koşullu salıverilme tarihi gelmiş olmasına rağmen iyi halli olmadığına karar verildiği ve koşullu salıverilme hakkından faydalandırılmadığı aktarılmıştır.
  • 04.04.2024 tarihi itibarıyla mahpusların açlık grevi eylemlerini farklı bir aşamaya taşıyarak mahkemeleri boykot edip aile ve telefon görüşmelerine çıkmadıkları yeni bir eylem biçimine başladıkları aktarılmıştır.

 

Edirne Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu 

  • Bir mahpusun spor yaparken duvarda ayak izi çıktığı ve hücre duvarına fotoğraf astığı için hakkında kınama cezası verildiği aktarılmıştır.
  • Kantinde satılan temizlik ürünlerinin çok pahalı olduğu, iaşe bedellerinin arttığını ancak hala yeterli olmadığı, idare tarafından dağıtılan yemeklerin lezzetsiz ve kötü olduğu aktarılmıştır.
  • Kurum içi gönderilen mektup ve faksların çok uzun sürede ulaştığı, açık görüşün 50 dakika olmasına rağmen infaz koruma memurların süre dolmadan görüşü bitirmeye çalıştığı aktarılmıştır.
  • Yeni Yaşam Gazetesi ve Evrensel Gazetesinin talep edildiği, ancak Bakanlığın listesinde olmadığı için verilmediği, sadece Bakanlığın belirlediği yayın ve kitaplara izin verildiği, bu nedenle Kürtçe yayın taleplerinin de kabul edilmediği aktarılmıştır.
  • Mahpusların haftada bir kere açık sahaya çıkarıldığı, atölye ve kurs gibi ortak alan faaliyetlerinin yaptırılmadığı, ancak 1 kere film izleme etkinliği yaptırıldığı aktarılmıştır.
  • Hastane sevklerinin gecikmeli yaptırıldığı, daha önce yumurtalık kanseri geçiren ve 6 ayda bir tetkik yapılması gereken bir mahpusun 1 yılı aşkın süredir hastane sevkinin yaptırılmadığı, salı günlerinin revir günü olduğu ancak yetiştirilmediği için çoğu zaman yapılmadığı aktarılmıştır.

 

Çorlu Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu

  • Mahpusların hapishaneye sevk edildiklerinde çıplak arama dayatmasına maruz bırakıldıkları ve bu dayatmaya itiraz etmeleri sonucu bu uygulamadan vazgeçildiği aktarılmıştır. 
  • Mahpusların revirde infaz koruma memurlarının eşliğinde muayene edildikleri aktarılmıştır.
  • Mahpusların tek kişilik hücrelerde tutuldukları, hücre pencerelerinin demir korkuluklarının tel örgü ile kapatıldığı ve bu durumun dışarı ile olan göz temasını tamamen engellediği, tel örgüden kaynaklı göz rahatsızlığı yaşadıkları, tel örgünün kaldırılması için talepte bulundukların ancak taleplerine olumsuz dönüş yapıldığı, günde bir saat havalandırmaya çıkarıldıkları, havalandırma alanın güneşten izole edildiği ve bu nedenle havalandırma alanının hiç güneş almadığı aktarılmıştır.
  • Mahpuslara haftalık spor hakkının kullandırılmadığı, ayda 2 defa spor hakkı tanındığı, ancak bu günlerin resmi tatil günlerine denk gelmesi halinde spor hakkı tanınmadığı ve günde 1 saat havalandırmaya çıkarıldıkları aktarılmıştır.
  • E.G isimli mahpusun hepatit B hastası olduğu, mahpusun muayene ve tedavisinin infaz koruma memurları eşliğinde yapıldığı aktarılmıştır.
  • Ülke genelindeki hapishanelerde olduğu gibi Çorlu Hapishanesinde tutulan mahpusların da tecrite karşı protesto kapsamında aile ziyaretlerine ve telefon görüşlerine çıkmadıkları, bu nedenle  hapishane idaresinin disiplin cezaları verdiği aktarılmıştır. 

 

Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu 

  • Hapishaneden hastane, adliye gibi kurumlara yapılan sevkler esnasında kaçma şüphesi  gerekçesiyle kelepçe kullanıldığı ve tekli ring araçlarına bindirildikleri aktarılmıştır. 
  • Hapishane mimarisinin mahpusların hücrelerinin güneş alamayacağı ve yeterince  havalandırılamayacağı şekilde dizayn edildiği, hücrelerin yeterince temizlenmediği, ayrıca hücrelerde kamera bulunduğu aktarılmıştır. 
  • Hijyen ve temizlik malzemelerinin hapishane idaresi tarafından verilmediği ve kantinden satın  alındığı, fiyatların fahiş olduğu, hücrelerin ve diğer bölmelerin yeterince temizlenmediği aktarılmıştır.
  • İdare tarafından verilen yemeklerin kalitesinin çok düşük olduğu, verilen yemeklerin de hijyenik  olmadığı, talep edildiği takdirde diyet yemeklerin verilmediği, kantin fiyatlarının çok pahalı  olduğu, mahpusların istediği her ürünün kantinde bulunmadığı aktarılmıştır.  
  • F. Ç., B. K., S. A. isimli mahpusların hasta mahpuslar olduğu, sağlık  durumlarının hapishane koşullarında tutulmaya elverişli olmadığı aktarılmıştır. 
  • Hastaneye sevklerinin asker tarafından geç yapıldığı, doktorların üstünkörü ve ilgisiz muayene ettiği, bazı doktorların kelepçeli muayene dayattıkları, revirin haftada bir çalıştığı, revir doktoru tarafından tahlil sonuçlarının geç incelendiği ve bu nedenle teşhislerin geç konulduğu, ilaçların da ya geç verildiği ya da muadilinin verildiği aktarılmıştır. 
  • Mahpusların göndermek istedikleri mektuplarda tek zarfa tek mektup konulması zorunluluğu  getirildiği, bu şekildeki mektupların gönderilmediği aktarılmıştır. 
  • Mahpusun bulunduğu hücrede kitap bulundurma hakkının 20 kitap ile sınırlandırıldığı, fazla  kitaplara el konulduğu, Yeni Yaşam Gazetesi ve Evrensel Gazetesinin verilmediği, Kürtçe  yayınlara ilişkin taleplerin ise cevapsız bırakıldığı aktarılmıştır.  
  • Mahpusların haftada bir kere spora çıkartıldığı, açık spor sahasına sadece aynı hücredekilerle  çıkartıldıkları aktarılmıştır.  
  • Resim ve saz kursu gibi ortak alan faaliyetlerinin devam ettiği, ancak sadece aynı hücredekilerle  bu faaliyetlere çıkartıldıkları, malzemelerin çok pahalı olduğu aktarılmıştır. 
  • 04.04.2024 tarihi itibarıyla mahpusların açlık grevi eylemlerini farklı bir aşamaya taşıyarak mahkemeleri boykot edip aile ve telefon görüşmelerine çıkmadıkları yeni bir eylem biçimine başladıkları aktarılmıştır.

 

Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu 

  • Düzce T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan sevk olan M. E. isimli mahpusa hapishane girişinde  çıplak arama yapıldığı, çıplak aramayı kabul etmeyen mahpusun darp edildiği, buna ilişkin olarak  Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu aktarılmıştır. 
  • Hapishaneden hastane, adliye gibi kurumlara yapılan sevkler esnasında kaçma şüphesi  gerekçesiyle kelepçe kullanıldığı ve tekli ring araçlarına bindirildikleri aktarılmıştır. 
  • Mahpusların idare ile hiçbir şekilde görüşemedikleri, görüşme taleplerinin yanıtsız bırakıldığı,  hapishanede yaşadıkları hak ihlallerine ilişkin olarak yaptıkları başvuruların tamamında  neredeyse idarenin eylemlerinin cezasızlık ile sonuçlandığı aktarılmıştır.  
  • Hapishane mimarisinin mahpusların hücrelerinin güneş alamayacağı ve yeterince  havalandırılamayacağı şekilde dizayn edildiği, hücrelerin yeterince temizlenmediği, ayrıca hücre  havalandırmalarında kamera bulunduğu aktarılmıştır.
  • Hijyen ve temizlik malzemelerinin hapishane idaresi tarafından verilmediği ve kantinden satın  alındığı, fiyatların fahiş olduğu, hücrelerin ve diğer bölmelerin yeterince hijyenik olmadığı aktarılmıştır. 
  • İdare tarafından verilen yemeklerin kalitesinin çok düşük olduğu, çok yağlı ve sağlıksız besinler  olduğu, yemeklerin az verildiği, verilen yemeklerin de hijyenik olmadığı, talep edildiği takdirde  diyet yemeklerin verilmediği, kantin fiyatlarının çok pahalı olduğu aktarılmıştır.  
  • Bazı hücrelerde bulunan mahpusların uzun zamandır hiç spor ve sohbete çıkarılmadığı, bazı  hücrelerde bulunan mahpusların ise ayda bir kez spor ve sohbete çıkarıldıkları aktarılmıştır.
  • Mahpusların kurs ve atölye gibi ortak alan faaliyetlerine ilişkin taleplerinin kabul edilmediği,  mahpusların uzun bir süre resim atölyesi talep ettikleri, fakat uzun bir süreden sonra bu  taleplerinin sadece atölye tek tek katılmak koşuluyla kabul edildiği, mahpusların kütüphaneden faydalandırılmadığı aktarılmıştır.
  • Marmara 7 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan sevk gelen İ. E. isimli mahpusun hâlâ ayrı tutulduğu, gerekçe olarak ise patlayıcı madde yapmayı bildiğinin iddia edildiği aktarılmıştır. 
  • Hastaneye sevkler sırasında kullanılan ringlerin kirli ve havasız olduğu, hastanede kelepçeli  muayenenin dayatıldığı ve doktorların da kelepçeli muayene etmek istedikleri, uzun süreli açlık  grevinde kalan mahpusların dişlerinin çürüdüğü ancak diş tedavilerinim yapılmadığı aktarılmıştır. 
  • Mahpuslara gönderilen kargoların 2 ayda bir verildiği, mahpuslar tarafından dışarıya gönderilen  mektupların kimi zaman ulaştırılmadığını, mahpuslara gönderilen mektup ve kargoların da kimi  zaman keyfi gerekçelerle verilmediği, mahpuslar tarafından yazılan Kürtçe mektupların  gönderilmediği, mahpuslara gönderilen mektupların çevirilerinin ise yanlış yapıldığı, bu nedenle  de mahpuslara verilmediği aktarılmıştır. 
  • 04.04.2024 tarihi itibarıyla mahpusların açlık grevi eylemlerini farklı bir aşamaya taşıyarak mahkemeleri boykot edip aile ve telefon görüşmelerine çıkmadıkları yeni bir eylem biçimine başladıkları aktarılmıştır.

 

Marmara 2 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu 

  • Mahpusların hastaneye sevkleri sırasında fiziksel şiddete maruz bırakıldığı belirtilmiş, bir mahpusun nefes darlığı şikayetiyle hastaneye sevk edildiği, tedavisinin ardından hapishaneye girişi sırasında bir infaz koruma memurunun mahpusun ayakkabısını fırlatması sebebiyle yaşanan tartışma sonucu infaz koruma memuru tarafından fiziksel şiddete maruz bırakıldığı aktarılmıştır.  
  • Mahpusların musluk onarımı talebi gibi basit istekleri dahil tüm taleplerin idareye karşı yazılı dile getirilmesinin istendiği, buna karşın mahpusların idareye verdiği talep dilekçelerine herhangi bir cevap verilmediği, bu uygulamanın mahpusların başvuru hakkını ihlal ettiği aktarılmıştır.
  • Mahpusların hapishane koşullarına ilişkin demokratik kitle örgütleri, sivil toplum kuruluşları, milletvekilleri ve Adalet Bakanlığına yazdıkları mektupların muhataplarına iletilip iletilmediği ile ilgili bilginin kendilerine verilmediği aktarılmıştır.
  • Hücre havalandırmalarının, kapı giriş çıkışlarının ve hücrelerin içinin kameralar ile izlendiğini, bu kameraların lenslerinin mahpuslar tarafından kapatıldığı, bu nedenle mahpuslara sürekli hücre cezası verildiği aktarılmıştır.
  • Disiplin cezalarına ilişkin yürütülen soruşturmalarda mahpusların ana dilde savunma yapmak istemeleri halinde idarece savunma alınmaksızın veya eksik savunmayla disiplin cezalarının verildiği, itiraz yapılması halinde infaz hakimliğinde Kürtçe savunmanın kabul edilmediği, tercüman ayarlanmadığı, bu nedenle mahpusların savunma yapamadıkları aktarılmıştır.
  • Mahpuslara verilen hücre cezalarının bilinçli bir şekilde aile görüş günlerine denk getirildiği aktarılmıştır.
  • İdare tarafından dağıtılan yemeklerin kötü ve hijyensiz olduğu, porsiyonların az olduğu, yemeklerin içinde plastik, taş gibi maddelerin çıktığı, kantindeki gıda  fiyatlarının çok yüksek olduğu, mahpusların bu sebeplerle yetersiz beslendiği aktarılmıştır.
  • Mahpusların kantinden defter, bant, yapıştırıcı, kalemtraş gibi eşyalar almak istedikleri, ancak bu eşyaların satışının yapılmadığı aktarılmıştır.
  • Odaların rutubetli olduğu ve yeterince ısıtılmadığı aktarılmıştır.
  • Koğuşlardaki yatakların çok eski ve kirli olduğu, kantinde olmadığı gerekçesiyle battaniye taleplerinin karşılanmadığı, var olan battaniyelerin de fiyatlarının çok yüksek olduğu aktarılmıştır.
  • 3 kişilik odalarda 10 kişinin kaldığı, odaların güneş görmediği ve hava sirkülasyonunun yeterince olmadığı, odalarda kapasitenin üstünde mahpusun kalması sebebiyle sağlıksız bir ortamın olduğu aktarılmıştır.
  • Mahpusların telefon görüş haklarının telefonların arızalı olduğu gerekçesiyle sık sık engellendiği aktarılmıştır.
  • Açık görüş yerlerindeki mimari düzenlemelerin mahpusların aileleri ile fiziksel temasta bulunmalarını engelleyecek şekilde yapıldığı aktarılmıştır.
  • Yakınları tarafından mahpuslara gönderilen mektup ve kargoların bilinçli bir şekilde teslimatının geciktirildiği aktarılmıştır.
  • Mahpuslara süreli yayınlardan dergilerin hiç verilmediği, gazetelerde ise idarenin istediğini verdiği, mahpusların istedikleri yayınlara ulaşamadığı, Yeni yaşam Gazetesi Xwebun gazetesi ve Evrensel Gazetesinin verilmediği, Kürtçe ve bazı muhalif yayınlara ulaşımın neredeyse imkansızlaştırıldığı, Selahattin Demirtaş ve birçok yazarın kitaplarının toplatıldığı, koğuşta 10 kitap sınırı bulunduğu, okunan kitaplarla ilgili kota yenilemesi yapılmadığı, yeni kitaplar verilmediği aktarılmıştır.
  • Mahpusların spor haklarını ne zaman kullanacağının söylenmediği, anlık olarak koğuşa girilip haber verildiği, o vakitte çıkamamaları halinde ise bu hakkın kullanıldığının kabul edileceğinin söylendiği, spor alanının çakıl taşlarından oluştuğu, bu sebeple birçok mahpusun ayağından sakatlandığı aktarılmıştır.
  • Mahpusların revir taleplerinde idarenin sorun çıkardığı, revire çok geç çıkartıldıkları, hastane sevklerinin ve revire götürülme günlerinin bilinçli olarak aile görüş günlerine denk getirildiği, hastane sevklerine tekli ring aracı ile götürülmeye çalışıldıkları, hastanede kelepçeli muayene  dayatmasına maruz kaldıkları aktarılmıştır.
  • Koğuşlarda yapılan aramaların sıklaştığı, bilinçli bir şekilde bütün eşyalar dağıtılarak arama yapıldığı aktarılmıştır.
  • İdarenin televizyon kanallarının sayısını sınırladığı, muhalif sayılabilecek kanalların yayınına müsade etmediği aktarılmıştır.
  • 04.04.2024 tarihi itibarıyla mahpusların açlık grevi eylemlerini farklı bir aşamaya taşıyarak mahkemeleri boykot edip aile ve telefon görüşmelerine çıkmadıkları yeni bir eylem biçimine başladıkları aktarılmıştır.

 

Marmara 5 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu 

  • Koğuş havalandırmalarındaki teller nedeniyle gökyüzü ile temasın da sınırlandırıldığı ve temiz hava sirkülasyonunun azaldığı aktarılmıştır.
  • Mahpusların ortak yaşam alanlarının kamera ile gözetlendiği ve bu şekilde özel hayatlarının gizliğinin ihlal edildiği aktarılmıştır.
  • Mahpusların duş alması için verilen sıcak suyun yağlı ve paslı olduğu ayrıca çok kötü koktuğu, soğuk suyun da kireçli olduğu, idareye defalarca kez söylenmesine karşın sorunun devam ettiği aktarılmıştır.
  • Banyo ve tuvaletlerin çok dar olduğu, mahpusların buraları kullanmakta zorluklar yaşadığı aktarılmıştır.
  • İdare tarafından dağıtılan yemeklerin kötü ve hijyensiz olduğu, yemeklerin içinde taş, kıl vb. şeylerin çıktığı, ekmeklerin yeterince pişmediği, kantindeki gıda  fiyatlarının çok yüksek olduğu, mahpusların bu sebeplerle yetersiz beslendiği aktarılmıştır.
  • Mahpusların kantinden bant, yapıştırıcı, boyalı kalem gibi eşyalar almak istedikleri, ancak bu eşyaların kendilerine verilmediği aktarılmıştır.
  • Mahpusların kaldıkları odalardaki cam ve pencerelerin kırık olması, peteklerin küçük olması ve odanın düşük derecede ısıtılması gibi sebeplerle odanın çok soğuk olduğu aktarılmıştır.
  • Odaların çok dar olduğu, 6 adet ranza olması sebebiyle uyumak dışında odada hareket etmenin çok zor olduğu aktarılmıştır.
  • Mahpuslara idarenin takdir ettiği gazetelerin verildiği, mahpusların istedikleri yayınlara ulaşamadığı, Yeni yaşam Gazetesi Xwebun gazetesi ve Evrensel Gazetesinin verilmediği, Demokratik Modernite dergisinin verilmediği, Kürtçe ve bazı muhalif yayınlara ulaşımın neredeyse imkansızlaştırıldığı aktarılmıştır.
  • Spor faaliyetlerinin yaptırılmadığı, mahpusların bu konudaki taleplerine de cevap verilmediği,  sadece aynı koğuştakilerle futbol oynayabildikleri bunun da idari personel olmadığı gerekçesiyle dört haftada bir yapılabildiği aktarılmıştır.  
  • Herhangi bir kültürel aktivitenin kullanılmasına izin verilmediği aktarılmıştır.
  • Mahpuslara gönderilen kargo ve mektupların çok geç verildiği aktarılmıştır.
  • Revire taleplerinin çoğu zaman kabul edilmediği, hastane sevklerinde kelepçeli götürüldükleri, hastanede jandarma tarafından masa, sandalye gibi yerlere kelepçelendikleri, jandarma tarafından hakarete varan sözlü müdahalelere maruz kaldıkları, kelepçeli muayene/tedavi dayatıldığı, kabul etmeyen mahpusların muayene/tedavi olmadan döndüğü aktarılmıştır.
  • 04.04.2024 tarihi itibarıyla mahpusların açlık grevi eylemlerini farklı bir aşamaya taşıyarak mahkemeleri boykot edip aile ve telefon görüşmelerine çıkmadıkları yeni bir eylem biçimine başladıkları aktarılmıştır.

 

Marmara 7 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu 

  • Adalet Bakanlığına gönderdikleri mektuplarda geçen Kürt Halk Önderiibaresi gerekçe gösterilerek 7 Mahpus hakkında Haberleşme veya iletişim araçlarından yoksun bırakma şeklinde disiplin cezası verildiği aktarılmıştır.
  • Yeni Yaşam Gazetesi ve Evrensel Gazetesinin verilmediği, televizyon kanallarında da Fox Tv      dışında muhalif yayınların verilmediği aktarılmıştır. 
  • Hapishane idaresi tarafından mahpusların yapmak istediği başvuruların ve İnfaz Hakimliği  tarafından verilen lehe kararlarının uygulanmasının geciktirildiği, infaz koruma memurlarına  ilişkin yapılan şikayetlerin dikkate alınmadığı aktarılmıştır.  
  • Hapishane idaresi tarafından verilen disiplin cezalarının mahpusların koşullu salıverilme  tarihlerine veya bu tarihlere yakın tarihlere denk getirilmeye çalışıldığı, yine mahkeme  kararlarının uygulanmadığı aktarılmıştır.  
  • Koğuş havalandırmalarının üstünde tel olduğu için temiz hava sirkülasyonunun daha az olduğu,  ayrıca havalandırmalarda kameraların olduğu aktarılmıştır.  
  • Hapishanede dönem dönem yemeklerin çok kötü olduğu, hâlâ tutuklu ya da hükümlü olarak  hapishanede bulunan mahpuslara ilişkin iaşe bedellerinin ailelerden talep edildiği, mahpusların kantinden talep ettiği bazı temel gıdaların verilmediği, buna ilişkin başvuruların da dikkate alınmadığı aktarılmıştır.  
  • Kış aylarında tadilat olduğu gerekçesiyle peteklerin kapatıldığı, sıcak suyun da belirli aralıklarla  verildiği, verildiği zamanlarda ise çamurlu aktığı için kullanılamadığı aktarılmıştır. Ayrıca  pandemi döneminde verilen temizlik malzemelerinin artık verilmediği, mahpusların kendi  imkanları ile bunları karşılamaya çalıştığı aktarılmıştır.  
  • Hücrelerde mahpusların kullandığı çarşaf ve nevresimlerin belirli sürelerde değiştirilmesi  gerekirken değiştirilmediği, sürekli yıkamadan kaynaklı çarşaf ve nevresimlerin yıprandığı  aktarılmıştır. 
  • Koğuş içindeki odalarda bir kişi kalması gerekirken 3 kişi kaldığı, koğuşta toplam 11 kişi olduğu  ve koğuşta kapasitenin üstünde mahpusun kaldığı aktarılmıştır.  
  • Mahpusların göndermek istedikleri mektuplarda tek zarfa tek mektup konulması zorunluluğu getirildiği aktarılmıştır. 
  • Hastane sevklerinin geç yapıldığı, Ç. E. adlı mahpusun psikiyatrik ilaçlarını kamera önünde alması dayatması yapıldığı, Ç.E.nin iki aydan fazla bir süredir nöroloji kliniğine sevk beklediği aktarılmıştır.
  • 04.04.2024 tarihi itibarıyla mahpusların açlık grevi eylemlerini farklı bir aşamaya taşıyarak mahkemeleri boykot edip aile ve telefon görüşmelerine çıkmadıkları yeni bir eylem biçimine başladıkları aktarılmıştır.

 

Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu

  • Hapishanede habersiz ve aniden gelişen hücre değişimlerinin yapıldığı, ve itiraz olması halinde  zorla ve kuvvet uygulayarak değişimin sağlandığı aktarılmıştır.
  • Koşullu salıverilme tarihi 11.08.2023 olmasına rağmen idare ve gözlem kurulunca iyi halli olmadığı gerekçesiyle tahliyesi engellenen S.A. adlı mahpusun 11.02.2024 tarihinde ikinci kez aynı gerekçeyle tahliyesinin engellendiği aktarılmıştır.
  • S. A., D. S. İsimli mahpusların cezalarının tekli hücrelerde kalmayı gerektirmemesine  rağmen idarenin insiyatifi ile tekli hücrelerde tutulduğu, bu hücrelerin hepsinin birbirinden uzak  olduğu ve mahpuslar üzerinde tam izolasyon politikası uygulandığı, diğer 3 kişilik hücrelerdeki  mahpusların ise yan yana hücrelerde kalmalarına izin verilmediği, hücrelerin farklı koridorlarda  olacak şekilde düzenlendiği, bu konuda mahpusların idare ile olan tüm diyalog çabalarına karşın  sonuç alamadıkları aktarılmıştır.  
  • Sevklerde kullanılan ring aracının tekli bölmelerden oluştuğu ve mahpusların bu tekli bölmelerde  kelepçeli olarak götürüldüğü aktarılmıştır. 
  • İaşe bedelinin artmasıyla yemeklerin daha güzel bir hale geldiği, ancak yine de yenebilecek  durumda olmadığı, porsiyonların az olduğu ve besleyici olmadıkları, ayrıca kantin fiyatlarının  çok yüksek olduğu, bu nedenle mahpusların beslenme konusunda yetersiz kaldıkları aktarılmıştır.  
  • Hücrelerde bulunan yatakları eski ve rahatsız olduğu, bundan kaynaklı olarak mahpusların bel,  sırt, omuz ve boyun vb eklem ağrıları yaşadığı aktarılmıştır. 
  • Mahpusların arkadaş görüşçüsü olarak yazdırmak istedikleri kişilerin çoğunun kabul edilmediği,  güvenlik soruşturmasından geçemediklerinin, hakkında soruşturma olan kişilerin arkadaş görüşçüsü olarak kabul edilmediği aktarılmıştır.  
  • Mektupların çok geç verildiği, bazı mektupların ise sakıncalı bulunarak hiç verilmediği  aktarılmıştır. 
  • Mahpusların hücrelerinde bulundurabilecekleri kitap sayısına sınırlama getirildiği, istediklerinde  depodakilerle değiştirerek kitaplarına sınırlı olarak da olsa ulaşabildikleri, dönem dönem  dışarıdan getirilen kitaplara el konulduğu ve mahpuslara verilmediği, süreli yayınlardan dergilere  ulaşamadıkları, mahpusların istediği bazı gazetelerin verilmediği, Yeni Yaşam Gazetesi, Xwebun gazetesi ve  Evrensel Gazetesinin uzun bir süredir yasak olduğu gerekçesiyle verilmediği aktarılmıştır. 
  • Haftalık olarak 3er hücre şeklinde ortak alana çıkarıldıkları, toplam sayıları 20nin altında  olmasına rağmen tüm hücrelerin birlikte çıkmasına veya birlikte çıkan hücrelerin değiştirilmesine  izin verilmediği aktarılmıştır. 
  • Mahpusların taleplerine rağmen kurs açılmadığı aktarılmıştır.  
  • N. K. ve Ç. A. isimli mahpusların müebbet hapis cezalarının 1 yıl önce dolmasına rağmen 3 ve  daha fazla hücre cezası almaları nedeniyle koşullu salıverilme hakları olmadığı ve infazlarının yandığının bildirildiği, 1 yıldır tahliye edilmedikleri aktarılmıştır. 
  • 04.04.2024 tarihi itibarıyla mahpusların açlık grevi eylemlerini farklı bir aşamaya taşıyarak mahkemeleri boykot edip aile ve telefon görüşmelerine çıkmadıkları yeni bir eylem biçimine başladıkları aktarılmıştır.

 

Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu 

  • Tutuklanan E.S.D isimli mahpusun hapishaneye girişi sırasında çıplak aramaya maruz bırakıldığı, talep etmesine rağmen uzun bir süre diğer mahpusların bulunduğu odaya alınmadığı ve tek başına bir hücrede tutulduğu, mahpusun hücrede tek tutulmasıyla ilgili hapishane idaresine, Adalet Bakanlığına ve çeşitli kurumlara başvuruda bulunduğu ancak buna ilişkin bir sürecin yürütülüp yürütülmediği konusunda bilgi sahibi olunamadığı, mahpusun, diğer mahpusların bulunduğu odaya geçme şeklindeki yazılı ve sözlü taleplerinin hapishane idaresince cevapsız bırakıldığı aktarılmıştır.
  • Hapishanede ayda bir ya da 45 günde bir olacak şekilde rutin aramaların yapıldığı, söz konusu aramalarda erkek infaz koruma memurlarının da bulunduğu, mahpusların erkek infaz koruma memurlarının içeri girmemesi ve odanın kapısında beklemesi yönündeki taleplerinin dikkate alınmadığı, özel hayatın gizliliği ilkesine uyulmadığı, mahpusların üst aramalarının kadın infaz koruma memurları tarafından erkek infaz koruma memurlarının önünde yapıldığı ve aramaların taciz boyutuna ulaştığı, özel eşyaların detaylıca arandığı, aramaların birinde çöp kutularının yemek masasının üzerine çevirildiği aktarılmıştır. 
  • Mahpusların hapishanenin revirine çıkarılmadıkları ve burada muayene olamadıkları, doktorun muayene için mahpusların tutulduğu odalara da gelmediği, doktor olmayan bir sağlık personelinin odaya gönderildiği, bu sağlık personelinin odanın kapısında içeri girmeden bağırarak mahpusun şikayetlerini sorduğu ve hapishane doktorunun da bu beyana göre ilaç reçete ettiği aktarılmıştır. Mahpusların bu konuyla ilgili Sağlık Bakanlığına şikayette bulundukları ancak revirdeki doktorun mahpusları muayene etmeksizin yazdığı reçeteler mahpusların muayene oldukları şeklinde değerlendirildiği için şikayetin sonuçsuz kaldığı aktarılmıştır. 
  • T.A. isimli mahpusun hastanedeki jinekoloji muayenesi sırasında jandarmanın perde arkasındaki muayene alanına geçtiği, mahpusun jandarmayı perdeli olan muayene alanının dışına çıkması yönünde uyardığı ancak jandarmanın muayene alanından ayrılmadığı bunun üzerine mahpusun muayene olmadığı aktarılmıştır. Mahpusun olay nedeniyle suç duyurusunda bulunduğu ancak konuya ilişkin bir soruşturma yürütülüp yürütülmediğinden henüz haberdar olmadığı aktarılmıştır. Jandarmanın da yaşanan olay nedeniyle mahpustan şikayetçi olduğu ve bu şikayet neticesinde mahpusa 1 ay süreyle bazı etkinliklere katılmaktan alıkonulma cezası verildiği aktarılmıştır.
  • B.K. isimli mahpusun ayağında çıkan yara nedeniyle revire gitmek istediği, revire götürülmediği, sağlık personelinin gelerek şikayetinin ne olduğunu sorduğu, mahpusun şikayetlerini anlattığı, hapishane doktorunun bu şikayetler doğrultusunda muayene yapmaksızın mahpusa 8 farklı krem reçete ettiği, mahpusun kremleri kullanması sonucunda kalp çarpıntısı yaşadığı ve bu nedenle uyuyamadığı, kremleri bırakınca çarpıntının da geçtiği aktarılmıştır. Ayrıca mahpusun Şubat ayından beri sistit olduğunu sağlık personeline iletmesine rağmen bu hastalığa ilişkin bir tedavi yapılmadığı aktarılmıştır. 
  • İdare tarafından dağıtılan yemek miktarının mahpusların sayısına göre oldukça az olduğu, yemeklerin mahpusların ihtiyacı olan vitamin ve mineral bakımından yetersiz ve lezzetsiz olduğu, mahpusların bu durumu hapishane idaresine ilettiği ancak idarenin herhangi bir değişikliğe gitmediği, mahpusların kantinden aldıkları yiyeceklerle beslenmek zorunda kaldıkları aktarılmıştır.
  • E.Ö ve D.K isimli mahpusların koşullu salıverilme tarihleri gelmesine rağmen idare ve gözlem kurulu kararlarıyla tahliye edilmedikleri aktarılmıştır.
  • Mahpusların Kürtçe yayınlara erişimlerinin sınırlandırıldığı ancak bu sınırlamanın gerekçesinin kendilerine bildirilmediği aktarılmıştır.
  • Hijyen ürünleri ile pedlerin mahpusların ihtiyaçları oranında verilmediği, bu ihtiyaçların bazen kısıtlı karşılandığı bazen ise hiç karşılanmadığı aktarılmıştır.
  • Hücre cezasının infaz edildiği hücrelerin hijyenik olmadığı, mahpusların soğuk havalarda dahi oldukça kirli bir ortamda ince bir battaniye ile kalmak zorunda kaldıkları aktarılmıştır. 
  • Mahpusların ısınma sorunu yaşadıkları, bahar aylarında dahi hapishanenin çok soğuk olduğu, idareden ısıtıcıları açmalarını talep ettikleri ancak ısıtıcıların açılmadığı aktarılmıştır. Mahpusların soğuk bir günde hapishane idaresinden ısıtıcıları açmalarını yazılı olarak talep ettikleri, talepleri sonucunda açılan ısıtıcının yalnızca 30 dakika açık bırakıldıktan sonra kapatıldığı aktarılmıştır. 
  • Hapishanede mahpusların bulundurabileceği kıyafetlerin sayısının 30 ile sınırlandırıldığı, B.K. isimli mahpusa ise yalnızca 10 kıyafet hakkı tanındığı aktarılmıştır.
  • Mahpusların açlık grevi yaptığı dönemde odalarında yapılan aramalarda el konulan eşyalar nedeniyle disiplin soruşturmaları açıldığı ve çok sayıda mahpusa 11 ve 13 günlük hücre cezaları verildiği aktarılmıştır. 
  • 04.04.2024 tarihi itibarıyla mahpusların açlık grevi eylemlerini farklı bir aşamaya taşıyarak mahkemeleri boykot edip aile ve telefon görüşmelerine çıkmadıkları yeni bir eylem biçimine başladıkları aktarılmıştır.

 

Metris R Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu 

  • Ağız içi arama ve duvara yaslayarak arama yapıldığı aktarılmıştır.
  •  Hapishaneye yeni getirilen mahpusların uzun süre tek başlarına bırakıldıkları aktarılmıştır.
  • İdare tarafından muhalif olarak kabul edilen hiçbir gazete, dergi ve kitap gibi süreli ve süresiz  yayınların kabul edilmediği aktarılmıştır.  
  • Ağır hasta oldukları için Metris R Tipi Hapishanesinde tutulan mahpusların gün içinde yalnızca  2,5 saat havalandırmaya çıkartıldığı aktarılmıştır. 
  • Mahpusların mide sorunu yaşadığı ve diyet programları bulundukları, fakat yemeklerin  baharatlı, yağlı ve bayat, yenilemeyecek şekilde geldiği aktarılmıştır.  
  • A. K. İsimli ağır hasta mahpusun durumunun oldukça kötüye gittiği, temmuz ayında kalp krizi  geçirdiği ve 45 kiloya kadar düştüğü, buna ilişkin olarak infaz erteleme başvurularının  sürüncemede bırakıldığı, daha önce yapılan başvuruların ise reddedildiği aktarılmıştır.  
  • Hastane sevklerinde bazı doktorların kelepçeli muayene dayattıkları, infaz koruma memurları tarafından felçli mahpuslara bile kelepçe takıldığı aktarılmıştır.
  • Hijyen ve temizlik malzemelerinin hapishane idaresi tarafından verilmediği ve kantinden satın alındığı, fiyatların fahiş olduğu, odaların ve diğer bölmelerin yeterince hijyenik olmadığını odaların yeterinde temizlenmediği aktarılmıştır.
  • Hasta tutsakların diyetine uygun yemekler verilmiyor. protein eksikliği sebebiyle daha iyi beslenmeleri gerekiyorken bunun idarece sağlanmadığı aktarılmıştır.
  • Hapishane mimarisinin hasta tutsaklara uygun olmadığı, 20 metrekarelik alanda üç kişi kalındığı aktarılmıştır.
  • 04.04.2024 tarihi itibarıyla mahpusların açlık grevi eylemlerini farklı bir aşamaya taşıyarak mahkemeleri boykot edip aile ve telefon görüşmelerine çıkmadıkları yeni bir eylem biçimine başladıkları aktarılmıştır.

 

Maltepe 1 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu 

  • İdare tarafından verilen yemeklerin mahpus sayısı ile orantılı olarak gelmediği, bu sebeple yeterli yemek gelmediği, verilen yemeklerin besleyiciliğinin de bulunmadığı aktarılmıştır.
  • Hapishane idaresi tarafından gerekli temizlik malzemelerinin verilmediği aktarılmıştır.
  • Mahpusların talep ettiği Yeniden Gündem, Birgün, Evrensel gibi gazetelerin verilmediği  aktarılmıştır. 
  • Mahpuslara aileleri tarafından gönderilen kitap ve dergilerin verilmediği, koğuşlarda bulundurulabilecek kitaplarda 10 kitap sınırlaması bulunduğu, verilen kitapların ise çok geç  verildiği, Kürtçe yayınlarda bu sürenin daha uzun olduğu, yayın yasağı bulunmayan bazı  kitapların da idare tarafından sakıncalı bulunup verilmediği aktarılmıştır. 
  • Telefon ile görüşme hakkının haftada bir defa kullandırıldığı, telefonla görüşme süresinin 20  dakikadan 10 dakikaya düşürüldüğü, telefon görüşmeleri sırasında arıza çıktığından dolayı  telefon hakkının etkili kullanılamadığı, arızanın giderilmesi taleplerinin idare tarafında  kendilerinden kaynaklanmadığını gerekçesi ile bir çözüme kavuşturulmadığı aktarılmıştır. 
  • Haftalık görüş süresinin 1 saat olmasına rağmen uygulamada kapalı görüşlerin 40-45 dakika,  açık görüşlerin 35-40 dakika yaptırıldığı aktarılmıştır. 
  • Kronik hastalığı bulunup sürekli ilaç kullanan mahpusların kullandıkları ilaçların temininde  zaman zaman aksaklıklar olduğu, bazen revir personeli tarafından muadil ilaç verildiği, sağlık  birimlerine ulaşmakta sıkıntılar çıktığı, uzun süredir hapishanede bulunan mahpusların kronik  sağlık problemleri yaşadığı, özellikle göz, kulak, diş ve ortopedi bölümlerine gitmesi gereken mahpusların söz konusu hastalıkları idare tarafından ciddiye alınmadığından revir doktorunun sevk görüşüne rağmen bu mahpusların sevk taleplerinin kabul edilmediği aktarılmıştır.
  • Kurs ve atölye gibi ortak alan faaliyetlerinin yaptırılmadığı, ancak mahpusların bu faaliyetlere  katılmadığı gerekçesiyle İdare ve Gözlem Kurulu tarafından koşullu salıvermeden faydalanmalarının  engellendiği aktarılmıştır. 
  • Mahkemelerin boykot edilip aile ve telefon görüşlerinin protesto edilmesi sebebiyle bütün mahpuslara disiplin soruşturması açıldığı ve 1 ay bazı etkinliklerden men şekline disiplin cezası verildiği aktarılmıştır.
  • S. B., M. S. T., H. K. ve Z. T. İsimli mahpusların denetimli serbestlik süresi içinde olmalarına rağmen denetimli serbestlikten faydalanma taleplerinin idare ve gözlem kurulu tarafından mahpusların pişmanlık göstermediği gerekçesiyle reddedildiği aktarılmıştır.
  • Y. Ç., Ş. A., R. K., ve Ü. A. isimli mahpusların koşullu salıverilme süreleri içinde olmalarına rağmen İdare ve Gözlem Kurulunun iyi halli olmadıkları, örgütsel bağın devam ettiği gibi gerekçelerle vermiş olduğu olumsuz kararlar sebebiyle tahliyelerinin engellendiği aktarılmıştır.
  • Maltepe Hapishanesinde İdare ve Gözlem Kurulu kararları sebebi ile bugüne kadar hiçbir mahpusun koşullu salıvermeden faydalanamadığı, aynı dosyadan yargılanıp aynı ceza verilen ancak başka hapishanede tutulan mahpusların koşullu salıvermeden faydalanabildiklerine rağmen Maltepe Hapishanesinde tutulan mahpusların koşullu salıvermeden faydalanamadıkları aktarılmıştır.
  • 04.04.2024 tarihi itibarıyla mahpusların açlık grevi eylemlerini farklı bir aşamaya taşıyarak mahkemeleri boykot edip aile ve telefon görüşmelerine çıkmadıkları yeni bir eylem biçimine başladıkları aktarılmıştır.

 

Ümraniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu 

  • Mahpusların daha çok diş ağrısı, bel ağrısı, mide ve göz hastalıkları gibi sağlık sorunları  yaşadıkları, çoğu zaman hastane sevklerinin personel yetersizliği ileri sürülerek yapılmadığı,  hastane sevklerinin yapıldığı zamanlarda ise personel tarafından keyfi aramalar dayatılarak  sevklerin engellenmeye çalışıldığı aktarılmıştır.  
  • Hücre pencerelerinde teller olduğu için hücrelerin yeterince havalandırılmadığı, bu nedenle  sağlıklı bir ortam oluşmadığı aktarılmıştır.  
  • Hapishane kantininde yiyecek çeşidinin az olduğu ve ürünlerin çok pahalı olduğu, bazı giysilerin  kendinden alınması zorunluluğu getirildiği, bu nedenle dışarıdan alışveriş yapılamadığı  aktarılmıştır. 
  • Hücrelerde bulunan yatakların eski olduğu ve çok çabuk deforme olduğu bu nedenle sağlıklı  olmadığı aktarılmıştır.  
  • Açık görüşlerin 50 dakika, kapalı görüşlerin ise 40 dakika olarak yaptırıldığı aktarılmıştır. 
  • Mahpusların göndermek istedikleri mektuplarda tek zarfa tek mektup konulması zorunluluğu  getirildiği, mektupların kurum personeli tarafından kaybedildiği, Kürtçe yazılan mektupların  gönderilmesinde gecikmeler ya da hiç gönderilmeme gibi sorunlar yaşandığı aktarılmıştır. 
  • Kürtçe yayınların verilmediği, yine Yeni Yaşam Gazetesi, Evrensel Gazetesi gibi muhalif  gazeteler in de hapishaneye alınmadığı aktarılmıştır.  
  • Mahpusların açık spor salonuna birlikte çıkarılmadığı, ortak alan faaliyetlerine birlikte çıkarma  uygulamasının da pandemiden beri uygulanmadığı aktarılmıştır.  
  • Mahpusların kurs, atölye gibi taleplerinin sınırlı olarak karşılandığı, karşılandığı zaman da diğer  mahpuslarla birlikte çıkartılmadığı aktarılmıştır.  
  • 04.04.2024 tarihi itibarıyla mahpusların açlık grevi eylemlerini farklı bir aşamaya taşıyarak mahkemeleri boykot edip aile ve telefon görüşmelerine çıkmadıkları yeni bir eylem biçimine başladıkları aktarılmıştır.

 

Gebze Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu 

  • Mart ve Nisan aylarında mahpusların kaldığı odalarda rutin aramalar dışında da aramaların yapıldığı, yapılan aramalar esnasında gündelik yaşamda kullanılan eşyalara el konulduğu aktarılmıştır.
  • G.T, G.A, T.İ, H.A, G.E, G.E, H.A, A.A. ve S.A. isimli mahpusların hasta mahpus oldukları, G.Tnin kanser riski taşıması nedeniyle rahminin alındığı ve halen kanser riski taşıdığı, G.Anın bir bacağının protez olduğu ve yürümekte zorluk çektiği, T.İ’nin uzun süre tek kalması nedeniyle tek kalamadığı ve bu nedenle yüksek dozda antidepresan kullandığı, H.Anın rahim kanseri olduğu ve bu nedenle yakın zamanda rahminin alındığı, G.Enin yüksek tansiyon hastası olduğu, rahminde miyomların olduğu ve miyomların büyümesi nedeniyle yakın zamanda ameliyat olacağı, G.Enin kemik erimesi yaşadığı, bu nedenle yürümekte zorlandığı ve hastalığının risk teşkil ettiği, H.Anın bir ayağında protez olduğu ve ciddi sağlık problemleri yaşadığı, A.Anın bipolar olduğu ve yüksek dozda antidepresan kullandığı, S.Anın bir ayağında platin olduğu, mahpusların çeşitli ve ciddi sağlık sorunlarına rağmen hastane sevklerinin geç yapıldığı aktarılmıştır.
  • Hasta mahpusların hastaneye kelepçeli bir şekilde götürüldükleri, özellikle diş tedavisi için hastaneye giden mahpuslara kelepçeli muayene dayatıldığından mahpusların tedavi olamadan geri döndükleri, kelepçeli muayene konusunda hapishane idaresi ve jandarmadan ziyade hastanedeki sağlık çalışanlarının ısrarcı oldukları aktarılmıştır.
  • Hapishanede mektup ve kargo göndermek için kullanılan pulların fiyatlarında çok ciddi bir artışın olduğu aktarılmıştır.
  • Hapishanedeki mahpusların hücrede bulundurabilecekleri kitap sayısının 20 ile sınırlandırılması şeklindeki uygulamanın devam ettiği aktarılmıştır.
  • Örgütlü suçlar kapsamında hapishanede bulunan mahpuslara görüntülü telefon görüşme hakkının tanınmadığı ancak diğer mahpusların bu haktan yararlanabildikleri, yine örgütlü suçlar kapsamında hapishanede bulunan mahpuslara haftada yalnızca 10 dakika telefon görüş hakkı tanınırken diğer mahpuslara haftada 60 dakika görüş hakkı tanındığı aktarılmıştır.
  • 04.04.2024 tarihi itibarıyla mahpusların açlık grevi eylemlerini farklı bir aşamaya taşıyarak mahkemeleri boykot edip aile ve telefon görüşmelerine çıkmadıkları yeni bir eylem biçimine başladıkları aktarılmıştır.  

 

Kocaeli 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu 

  • Hapishanede bulunan kadın ve erkek mahpusların hastane sevklerinde problemler yaşadıkları aktarılmıştır.
  • Son dönemlerde mahpusların iyi halli olmadıkları gerekçesiyle koşullu salıverilme tarihlerinin ertelendiği aktarılmıştır. Hapishane idaresinin mahpuslar hakkında sürekli disiplin soruşturmaları başlattığı ve mahpusların iyi halli olmadığı yönündeki kararlarının gerekçelerinin de tamamen keyfi ve soyut olduğu aktarılmıştır.
  • Hapishanede, mevzuatta belirtilen rutin aramalar dışında da tacize varacak düzeyde detaylı aramaların yapıldığı, yapılan aramalar esnasında mahpusların gündelik yaşamda kullandıkları eşyalara el konulduğu ve bu eşyaların kendilerine iade edilmediği aktarılmıştır.  
  • Mahpuslara verilen yemeklerin sağlıklı olmadığı ve besin değerlerinin düşük olduğu aktarılmıştır.
  • Mahpuslara gelen mektupların sansürlenerek kendilerine verildiği aktarılmıştır. 

 

Kocaeli 2 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu

  • Mahpusların hastane sevklerinde problemler yaşadıkları aktarılmıştır. Hastaneye sevki yapılan mahpuslara ise kelepçeli tedavinin dayatıldığı, mahpuslardan M.Anın %80 oranında görme kaybı yaşadığı, katarakt ameliyatı olması gerektiği, ameliyat öncesi yapılması gereken ön tedavi ve kontroller için hastaneye götürüldüğü ancak burada kelepçeler çıkarılmadan tedavi yapılmak istendiği, M.Anın bu durumu kabul etmemesi üzerine tedavisi gerçekleştirilmeden hapishaneye geri götürüldüğü aktarılmıştır.
  • Hapishane idaresinin gerekçesiz ve keyfi uygulamalarda bulunduğu, aynı kitabı bazı mahpuslara verirken bazı mahpuslara vermediği aktarılmıştır. Mahpuslardan M.Anın yazmış olduğu Her Daim Kavganın İçerisinde” isimli kitabın diğer mahpuslara verildiği ancak M.Aya motivasyon arttırıcı” olacağı gerekçesiyle verilmediği aktarılmıştır. Ayrıca diğer mahpuslar resim atölyesine alınırken M.Anın resim atölyesine de alınmadığı, M.Anın atölyeye katılmak için hapishane idaresine verdiği talep dilekçelerinin de cevapsız bırakıldığı aktarılmıştır.
  • Hapishanede mahpusların isteği dışında yapılan sevklerin arttığı ve son olarak S.O, R.D, E.Ç isimli mahpusların istekleri dışında sevk edildikleri aktarılmıştır.
  • İnfaz koruma memurlarının ve hapishane yönetiminin baskıcı tutumları nedeniyle mahpuslar tarafından suç duyurusunda bulunulduğu aktarılmıştır.
  • Mevzuata göre yapılan rutin aramalar dışında haftada birden fazla keyfi arama yapıldığı ve aramalar sırasında odaların çok fazla dağıtıldığı aktarılmıştır.
  •  Mahpuslara verilen evrakların incelendiği ve kendilerine geç verildiği aktarılmıştır. 
  • 13.03.2024 tarihinde M.Ş.T, T.K, A.R, M.D, E.Ç isimli mahpuslar ile birlikte toplam 7 mahpusun resim atölyesinden dönerken infaz koruma memurları tarafından çıplak arama dayatmasına maruz bırakıldıkları, mahpusların çıplak aramayı reddettikleri ve bu nedenle darp edildikleri, bu olay nedeniyle M.Ş.T isimli mahpusa süngerli odada 1.5 saat boyunca işkence edildiği ve olay nedeniyle mahpuslar tarafından suç duyurusu yapıldığı aktarılmıştır
  • 04.04.2024 tarihi itibarıyla mahpusların açlık grevi eylemlerini farklı bir aşamaya taşıyarak mahkemeleri boykot edip aile ve telefon görüşmelerine çıkmadıkları yeni bir eylem biçimine başladıkları aktarılmıştır.

 

Düzce T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu 

  • Hapishanede 4 mahpusun almış oldukları 3 ve daha fazla hücre cezası nedeniyle koşullu salıverilme hakkından yararlandırılmadıkları, bu dört mahpustan ikisinin 30 yıldır hapishanede oldukları aktarılmıştır. 
  • Mahpusların 3 kişilik odada 7 kişi olarak kaldıkları aktarılmıştır. 
  • Mahpuslara haftada yalnızca 30 dakika spor etkinliği hakkı tanındığı, mahpusların taleplerine rağmen başkaca sosyal, kültürel veya sportif etkinliklerin yaptırılmadığı aktarılmıştır. 
  • Mahpusların idare ve gözlem kuruluna yazdıkları dilekçelerin cevapsız bırakıldığı aktarılmıştır.
  • İnfaz koruma memurlarının odaların kapılarını rahatsız edici şekilde ayaklarıyla vurarak açtıkları aktarılmıştır. 
  • Mahpusların yaklaşık 10 yıldır aynı yatakları kullandıkları, hapishane idaresinden yeni yatak talep ettikleri ancak taleplerinin karşılanmadığı aktarılmıştır. 
  • Ekonomik sorunlar nedeniyle hapishanedeki yemeklerin kalitesinin de oldukça düştüğü aktarılmıştır.
  • Mahpusların hastaneye sevkleri sırasında da ciddi problemler yaşadıkları, hastaneye sevkler yapılırken Jandarmaların ağız içi arama dayatmasında bulundukları, mahpusların ağız içi aramayı kabul etmedikleri ve bu nedenle Jandarma tarafından hastaneye götürülmeden hapishaneye geri gönderildikleri aktarılmıştır. Ayrıca ağız içi aramayı kabul etmeyen mahpuslar hakkında soruşturma açıldığı aktarılmıştır.

 

Sakarya  2 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu

  • Mahpus sayısının çok olması nedeniyle revire çıkışların geciktiği, hastane sevklerinde, ayakkabı ve kemer çıkartma uygulamalarının dayatıldığı, jandarma tarafından kelepçeli muayene dayatıldığı, kelepçeli muayene olmayı kabul etmeyen mahpusların muayene olamadan geri döndüğü, C.T. isimli kalp hastası mahpusun bayramın ilk günü kalp krizi geçirdiği, ambulansla sağlık ocağına sevk edildiği, kontrollerden sonra bilgi verilmeden hapishaneye getirildiği aktarılmıştır.
  • Sayımlarda mahpuslara ayakta sayım dayatıldığı aktarılmıştır.
  • Kış boyunca soğuk havalara rağmen mahpusların zorla havalandırmaya çıkarıldığı  aktarılmıştır.
  • Kitap değişimlerinin 2 ayda 1 kere yapıldığı aktarılmıştır.
  • Açlık grevi yapan mahpuslar hakkında disiplin soruşturması başlatıldığı ve mahpuslara disiplin cezası verildiği aktarılmıştır.

 

Bolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu 

  • Mahpusların üç kişilik odalarda kaldığı, sohbet hakkı, kütüphaneye çıkarma, havalandırmaya çıkarma dahil tüm etkinliklerin odalarla sınırlı tutulduğu, diğer odalarla iletişimin olmadığı aktarılmıştır.
  • Kursa katılım başvurularına rağmen taleplerin ‘’koşullar uygun değil’’, ‘’değerlendireceğiz’’ denilerek  sürekli olarak sürüncemede bırakıldığı aktarılmıştır.
  • Mahpuslara dışarıdan 3, hapishane kütüphanesinden 4 olmak üzere, toplamda en fazla 7 kitap verildiği ve kota uygulandığı aktarılmıştır.
  • Yeni yaşam Gazetesi, Evrensel Gazetesi ve Demokratik Modernite gibi yayınların verilmediği, Kürtçe ve bazı muhalif yayınlara ulaşımın neredeyse imkansızlaştırıldığı, devletin resmi ideolojisine aykırı olduğuna kanaat getirilen bütün kitapların idarece yasaklandığı aktarılmıştır.
  • Mahpuslara verilen radyoların sadece yerel radyo kanallarını kapsadığı aktarılmıştır.
  • Ayda en az 3 kez olmak üzere hücrelere baskın şeklinde aramalar yapıldığı,  bu aramaların adeta bir talan şeklinde yapıldığı, mahpusların eşyalarının dağıtılıp yerlere atıldığı,  mahpusların tahrik edilip disiplin cezası almalarının sağlandığı, kantinden satın aldıkları cımbız, makas, keçeli kalem ve metal tabak gibi malzemelere el konulduğunu, mahpuslara posta yoluyla gönderilip denetimden geçmiş bütün kitap, broşür ve makale türü materyaller ile mahpusların kendi yazmış oldukları bütün yazılara inceleneceği gerekçesiyle el konulduğu, İnceleme sonucunda da hiçbir suç unsuru ve sakınca içermemesine rağmen çok büyük oranda bu yazılara el konularak imha edildiği aktarılmıştır.
  • Mahpusların hastaneye götürüldüklerinde kötü ve provakatif muamelelere maruz kaldıkları, hastaneye gidişlerde ağız içi arama dayatıldığı, buna itiraz edildiğinde hastaneye götürülmekten vazgeçilip tedavi haklarının engellendiği, mahpusların insanlık onuruna aykırı dayatmalar ile tedavi hakları arasında bir seçime zorlandığı, kelepçeli muayene ve tedavi uygulamasının yıllardır devame ettiği aktarılmıştır.
  • Mahpusların yatak ve nevresim ihtiyaçlarının karşılanmadığı, uygulanan su kotası nedeniyle oda ve battaniye yıkama gibi temel ihtiyaçların sağlanmasında ciddi sorunlar yaşandığı aktarılmıştır.
  • Mahpuslara verilen yemeklerin kötü ve hijyensiz olduğu aktarılmıştır. 
  • A.K. isimli mahpusun kalp yetmezliği, akciğer kuruluğu, hepatit B, kolit ülser ve benzeri birçok ciddi sağlık sorunu bulunduğu, M.A. isimli mahpusun ise ileri yaşına bağlı olarak ciddi sağlık sorunu bulunduğu ancak tahliye edilmedikleri aktarılmıştır.
  • Birçok mahpusun idare ve gözlem kurullarının olumsuz değerlendirmeleri sebebiyle tahliyelerinin engellendiği aktarılmıştır.
  • 27.11.2023 tarihi itibariyle 3er kişilik gruplar halinde 5er günlük süreli ve dönüşümlü açlık olarak başlatılan açlık grevinin 04.04.2024 tarihine kadar  sürdürüldüğünü, açlık grevine giren ve girecek olan mahpusların büyük çoğunluğunun 2018-2019 yılında 87-130 gün arası değişen uzun süreli açlık grevlerine girdiği, gardiyanların aramalar esnasında hücrede bulunan gıda malzemelerinin açlık grevi için stoklandığını (Açlık grevinde bunları yiyorsunuz vb. gibi söylemler) iddia ederek mahpusları tahrik etmeye ve tartışmaya çekmeye zorladıkları, herhangi bir sağlık çalışanının açlık grevinde bulunan mahpusların sağlık kontrolleri için gelmediği, sağlık kontrollerinin yapılmadığı, açlık grevindeki mahpuslara tuz, limon, şeker ve su gibi gerekli iaşelerin verildiği, ancak vitaminlerin talep olmadan verilmediği, dönüşüm nedeniyle açlık grevini sonlandıran mahpuslara gerekli diyet yemeğinin verilmediği, açlık grevinden sonra ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü mahpusların 4 saat olan havalandırma saatlerinin 1 saate düşürüldüğü aktarılmıştır.
  • 04.04.2024 tarihi itibarıyla mahpusların açlık grevi eylemlerini farklı bir aşamaya taşıyarak mahkemeleri boykot edip aile ve telefon görüşmelerine çıkmadıkları yeni bir eylem biçimine başladıkları aktarılmıştır.

 

E. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ 

Son dönemlerde yaşanan ekonomik kriz ve hükümetin yönetememe durumu nedeniyle muhaliflere  yönelik baskılar ve tutuklamalar daha da artmıştır. Özellikle son dönemde 2911 Sayılı Kanun kapsamında seçim sonrası Vanda yaşanan ruhsat gaspını protesto edenlerden, İsrailin Filistinde sürdürdüğü soykırım politikasını protesto edenlere, 1 Mayıs kutlamalarına katılanlara kadar her türlü muhalif ses tutuklama tehdidi ile karşı karşıya kalmaktadır. Bu durum hali hazırda kapasitenin üzerinde mahpus bulunan hapishanelerdeki mahpus sayısı daha da artmasına neden olmuştur.

 

Halka yönelik uygulanan sert politikalar hapishanelerde daha ağır şekilde uygulanmaya devam  etmektedir. Bununla doğru orantılı olarak mahpusların maruz kaldığı hak ihlalleri de artmıştır.  Marmara Bölgesinde yer alan hapishanelere yapılan ziyaretlerde mahpuslara yönelik çok yoğun  tecrit uygulamaları olduğu tespit edilmiştir. Mahpuslara yönelik fiziksel şiddetle birlikte psikolojik  şiddetin de arttığı gözlemlenmiştir. Devletler, taraf oldukları sözleşmelerde yer verilen işkence  yasağını da göz önünde bulundurarak hapishanelerde işkencenin önlenmesi için gerekli tedbirleri  almalıdır. Bu husus, devletlerin işkence ve diğer insan hakları ihlallerinin önlenmesine dair aktif  yükümlülüklerinin bir gereğidir. Ortaya bir hak ihlali çıktığında, bu hususun etkin soruşturulması ve  sorumluların yaptırımla karşı karşıya bırakılacağı yargılama süreçlerinin gerçekleştirilmesi de söz konusu aktif yükümlülüğün bir parçasıdır. Bu hakkın en etkin ve sonuç alıcı şekilde kullanımının  sağlanması gerekmektedir. 

 

Mahpusların hapishane koşullarında sosyalleşebilmesi, infaz sürelerinde sosyal ilişkilerden  kopmamaları, bedensel ve ruhsal sağlıkları açısından ortak alan faaliyetleri büyük önem arz  etmektedir. Özellikle yüksek güvenlikli hapishanelerde tutulan mahpusların beden ve ruh sağlıkları  için uzun süre veya süresiz sosyal yalnızlaştırmaya maruz bırakılmamaları gerekmektedir. Spor,  sohbet gibi faaliyetler sayesinde mahpuslar sürekli kaldıkları hücrelerin dışına çıkmakta, 7 gün 24 saat birlikte kaldıkları sınırlı sayıdaki kişilerden farklı kişilerle sohbet ederek sosyalleşme imkanı  bulmaktadır. Pandemi ile birlikte başlayan süreçte mahpusların ortak alan faaliyetlerinin  yaptırılmaması uygulamasının hâlâ tam olarak kaldırılmaması, bu hakkın birçok hapishanede  yasadaki düzenlemelere aykırı olarak daha kısıtlı şekilde uygulanması mahpusların içide bulunduğu  tecrit koşullarının ağırlaşmasına neden olmaktadır. Bununla birlikte yeni yapılan S Tipi, Y Tipi gibi yüksek güvenlikli özel tip hapishanelerde kanundaki düzenlemenin aksine süreli hapis cezası alan mahpusların da tekli hücrelerde tutulmakta, spor sohbet gibi ortak alan faaliyetlerine ya tek başına ya da sadece aynı blokta bulundukları mahpuslarla çıkarılmaktadır. İHAM, tamamen duyusal yalıtma ile birlikte bütünüyle sosyal yalıtmanın kişiliği tahrip edeceğini ve güvenlik veya başka gerekçelerle haklı gösterilmeyecek bir insanlık dışı muamele biçimi oluşturacağını belirtmiştir. 

 

Ortak alan faaliyetlerinin kanunda belirtilen düzenleme çerçevesinde dahi yaptırılmıyor olması  mahpuslar açısından ceza içerisinde cezaya dönüştürülmüştür. Bu uygulamaya son verilerek mahpusların birbirleri ile iletişim kurarak sosyal ilişkilerini devam ettirebileceği spor, sohbet, gibi  ortak alan faaliyetlerinin yaptırılması, atölye ve kurs çalışmalarının açılarak mahpusların kendilerini  geliştirmelerinin sağlanması gerekmektedir.  

 

Mahpusların dış dünya ile iletişim kurması, toplumdan tamamen kopmadan, meydana gelen  gelişmeleri takip edebilmesi için en önemli iletişim araçlarının başında süreli ve süresiz yayınlar  gelmektedir. Mahpuslar kitaplar sayesinde birçok konuda kendilerini geliştirirken gazete ve dergiler  sayesinde toplumda yaşanan gelişmeleri takip edebilmektedir. Bu durum tecridin mahpuslar  üzerindeki etkilerinin biraz olsun azalmasına neden olmaktadır. Ancak hapishanelerde kitaplara  getirilen kısıtlamalar ile dergi ve gazetelere getirilen yasaklamalar nedeniyle mahpuslar ifade  özgürlüğü kapsamında bilgi ve kanaatlere ulaşma özgürlüğü ve haber alma hakkından  faydalanamamaktadır. Birçok hapishanede mahpuslar okumak istedikleri süreli ve süresiz yayınların  parasını doğrudan ödeyerek yayınları hapishane idarelerinin anlaşmalı olduğu yerlerden almak  zorunda bırakılmaktadır. Bu durumun meydana getirdiği temel sorunlardan biri aileleri tarafından  yatırılan para dışında geliri olmayan ve ekonomik olarak zor durumda olan mahpusların yayınlara  erişmesi önünde engel oluşturmasıdır. Mahpuslar günlük yiyecek ve temizlik malzemesi ihtiyaçları ile mektup/faks gibi ihtiyaçlarını karşılamakta dahi zorlanmaktayken bir de okumak istedikleri kitaplara bütçe ayırmak zorunda bırakılmaktadır. Bir diğer temel sorun ise mahpuslar tarafından talep edilen yayınların hapishane idaresinin anlaşmalı olduğu yerlerde bulunmamasıdır. Bu durum  da mahpusların yayınlara erişmesi önünde ciddi bir engel teşkil etmektedir.  

 

Yine gazete ve dergi gibi yayınlar da hapishane idareleri tarafından keyfi olarak yasaklanmaktadır.  Çoğu zaman bu yasaklamalara ilişkin herhangi bir idari karar da alınmamaktadır. Özellikle muhalif  gazete ve dergilere getirilen bu yasaklamalar sadece mahpusların bilgi ve kanaatlere ulaşma  özgürlüğünü ihlal etmekle kalmamakta, muhalif basına uygulanan sansürün de bir göstergesi  olmaktadır. Mahpusların uluslararası anlaşmalar ve Anayasa ile güvence altına alınan ifade  özgürlüğü ve haberleşme hakkından kanunlara uygun olarak faydalanabilmeleri için kitaplara getirilen sınırlamalara ile gazete ve dergilere getirilen yasaklara son verilmeli, mahpusların ifade  özgürlüğü ve haberleşme haklarına yönelik ihlaller durdurulmalıdır.  

 

Kişi sınırlaması olmaması yönüyle ziyaretler dışında mahpusların aile ilişkilerini, arkadaş ilişkilerini ve sosyal ilişkilerini devam ettirebilmeleri için mektup ve faks haberleşme hakkının  kullanılmasında en önemli araçlardandır. Son dönemlerde daha da artan mektup engellemeleri ve  mektupların kaybedilmesi mahpusların aile ve özel hayatlarına saygı hakkı ile haberleşme haklarını  ihlal ettiği gibi mahpuslar üzerindeki tecriti de arttırmaktadır. Mahpusların ailelerine yazdıkları  mektuplar ya da mahpusların ailelerinden gelen mektuplar dahi hiçbir gerekçe gösterilmeden  engellenmektedir. Özellikle mahpuslar tarafından yazılan Kürtçe mektupların gönderilmemesi ya da mahpuslara gelen Kürtçe mektupların engellenmesi dışarıda Kürtçeye yönelik süren ayrımcılığın  hapishanelerde de devam ettiğini göstermektedir. Oysa hem ulusal hukukta hem de uluslararası  hukukta dile yönelik ayrımcılık kesin olarak yasaklanmış, 5237 sayılı TCKnın 122. Maddesi  ayrımcılığı suç olarak yaptırıma bağlamıştır. Dolayısıyla bu engellemeler ayrımcılık yasağının da  ihlali niteliğinde olup, bu ihlallere derhal son verilmesi gerekmektedir. 

 

Son dönemde mahpusların arkadaş görüşçüsü olarak yazmak istediği isimlere yönelik güvenlik  soruşturması uygulaması artmıştır. Görüşçü olarak yazılmak istenen kişi hakkında 2911 sayılı yasaya muhalefet iddiasıyla soruşturma dahi olması halinde idare tarafından o kişi arkadaş görüşçüsü olarak kabul edilmemektedir. Her ne kadar ilgili kanunlarda güvenlik soruşturması yapılabileceğine ilişkin düzenlemeler olsa da bu süreçlerin pratikte uygulanış şekli hukuka aykırıdır. Hakkında herhangi bir şekilde kesinleşmiş bir hüküm bulunmayan kişiler masumiyet karinesi” hiçe sayılarak damgalanmakta ve hapishane idareleri tarafından sakıncalı ilan edilmektedir. Bu şekilde mahpuslar  üzerindeki tecrit daha da arttırılmakta, mahpuslar yalnızlaştırılmaktadır.  

 

Son dönemlerde mahpusların tedavi ve sağlık hakkı üzerinde yaşanan hak ihlalleri de artış göstermektedir. Hapishanelerde yüzlercesi ağır binlerce hasta mahpus bulunmaktadır. Hastane  sevklerinde ağız içi aramalar, mahpuslara tekli ring aracı ve hastanede kelepçeli muayene  dayatmaları artmış, bu durum hasta mahpuslar açısından birer işkence sürecine dönüştürülmüştür.  Bu uygulamalar nedeniyle mahpuslar hastaneye gidememekte, gitse bile muayene ve tedavi  olamamaktadır. Devlet, mahpusların beslenme, bakım, sağlık hizmeti gibi temel ihtiyaçlarını  karşılamakla yükümlüdür. Zira sosyal bir devletin sağlık hizmetlerinin eşit, nitelikli ve herkesin  ulaşabileceği bir şekilde sunumunu” sağlaması ödevi hapishanedeki sağlık hizmetlerinin genel  toplumsal sağlık sistemiyle yakın ilişki içinde, ulusal sağlık sistemiyle entegre ve uyum içinde  örgütlenmesini gerektirmektedir. Mahpuslar yasal durumları nedeniyle ayrımcılığa tabi  tutulmaksızın ülkedeki sağlık hizmetlerinden yararlanma imkanına sahip olmalı ve genel sağlık  sisteminde mevcut olan tüm tıbbi, cerrahi ve psikiyatrik olanaklara ulaşma ve yararlanma  olanağından da eşit şekilde yararlanmalıdır. Devletler alıkonulan kişiye tıbbi bakımı her zaman ve  derhal sağlamanın yanı sıra mahpusların esenliğini de güvence altına almak için tedavi amacının  yanında koruyucu ve önleyici sağlık hizmetlerini de yerine getirmekle yükümlüdür. Bir kişinin  hapishanede olması devletin bu yükümlülüğünü askıya almadığı gibi mahpusların temel haklarını  da ortadan kaldırmamaktadır. Zira tutulma ve cezalandırma mekânlarında kalanların da  yararlanmaları gereken hakların sürekliliği söz konusudur ve bu kişileri temel haklarından yoksun  bırakmak ikinci bir cezalandırma anlamına gelecektir. 

 

Koşullu salıverilme tarihi geldiği halde soyut ve delillere dayanmayan nedenler ile subjektif  görüşlerin dayanak yapıldığı idare ve gözlem kurulu kararları ile uzun yıllardır hapishanede tutulan  mahpusların tahliyeleri engellenmekte, mahpuslar koşullu salıverilme hakkından  yararlandırılmamaktadır. Gerek Anayasada gerekse uluslararası sözleşmelerde özgürlüğün  kısıtlanabileceği durumlar sayılmış olup bunun dışında hiç kimsenin özgürlüğünden yoksun  bırakılamayacağı düzenlenmiştir. Son dönemde karşılaşılan pratikler, koşullu salıverilme  konusunda yürürlüğe giren yeni uygulamanın ne kadar keyfiyet taşıdığını göstermektedir. Bir kişi  hapishaneye girdiği andan itibaren aslında onun hangi koğuşta ya da hücrede kimlerle kalacağına,  kimlerle spor/sohbet gibi etkinliklere çıkacağına hapishane idareleri karar vermektedir. Mevzuatın  düzenlediği bir şeyi bugün idare iyi halli olmama koşulu olarak değerlendirebilmektedir. Bağımsız koğuş, pişmanlık gibi dayatmalar, mahpusun su/elektrik tasarrufu yapmadığı, daha önce disiplin  cezası aldığı, hapishane kütüphanesinden yeterli sayıda kitap okumadığı, göndermek istediği  mektuplar hakkında sakıncalı mektup kararı verildiği, infaz koruma memurlarına daha fazla  kolaylık sağlamadığı, personelle mesafeli olduğu gibi gerekçeler idare ve gözlem kurulu  kararlarında çok sık karşılaşılan gerekçelerdendir.

 

Hapishanelerde bağımsız ve tarafsız kişiler tarafından oluşmayan, hiçbir hukuksal formasyonları  olmayan bu kurulların verdiği kararların hukuki bir dayanağı bulunmamaktadır. Tamamen keyfiyete ve kurullarda yer alan kişilerin subjektif değerlendirmelerine dayalı bu kararlarla mahpusların kişi  güvenliği ve özgürlüğü hakkı başta olmak üzere birçok temel hak ve özgürlükleri ihlal edilmektedir. 

 

Bununla birlikte 27.11.2023 tarihinde hapishanelerde Sayın Abdullah Öcalana yönelik tecridin sonlandırılması ve Kürt sorununun demokratik yollarla çözümü amacıyla başlatılan süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemleri 04.04.2024 tarihine kadar devam etmiştir. Bu tarihten itibaren mahpuslar kamuoyuna yaptıkları bir açıklama ile açlık grevi eylemlerini farklı bir aşamaya taşıyarak mahkemeleri boykot edip aile ve telefon görüşlerine çıkmayacaklarını belirtmişlerdir. Bu yeni eylem biçimi mahpuslarla olan iletişimin sınırlanması sebebiyle hem mahpusların aileleri tarafından hem de demokratik kamuoyu ve insan hakları kurumları tarafından hassas bir şekilde takip edilmektedir. Henüz açlık grevi eylemlerinin etkisinden çıkamayan mahpuslar taleplerinin karşılanması amacıyla yeni bir eylem biçimini tercih etmişlerdir. Mahpusların farklı eylem biçimleriyle talep ettikleri ve amaçladıkları şey ise; Türkiyenin taraf olduğu Uluslararası Sözleşmeler, Anayasa ve Ceza İnfaz Kanununda güvence altına alınan temel hak ve özgürlükler doğrultusunda Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki hukuka aykırı tecritin son bulması, Sayın Öcalan’ın ailesi ve avukatları ile görüşmesi ve Kürt sorununun demokratik yollarla çözümünün sağlanmasıdır. Politik yaklaşımlar sebebiyle ağır hak ihlallerinin yaşandığı, tecrit uygulamalarının yoğunlaştığı ve fiziksel şiddetin yanında psikolojik şiddetin ciddi şekilde arttığı bu dönemde mahpusların aile ve yakınlarıyla görüşemeyecek olmalarının ağır sonuçlar doğuracağı ortadadır. Bu sebeple mahpuslar daha fazla hak ihlaline uğramadan; hapishanelerde devam eden eylemlerin son bulması için Sayın Abdullah Öcalana uygulanan hukuka aykırı tecridin kaldırılması ve Kürt sorununun demokratik yollarla çözümü hususunda adımlar atılması gerekmektedir.

 

Sonuç olarak; Devlet, Anayasa ve kanunlarda kendisine yüklenen yükümlülüklerini ve  sorumluluklarını yerine getirmeli, mahpuslara yönelik uygulanan başta tecrit olmak üzere hak ihlallerine son vermelidir.  

 

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu