Duyurular
DENİZ POYRAZ DAVASI 4. DURUŞMA RAPORU, DENİZ POYRAZ DAVASI 4. DURUŞMA RAPORU
10.10.2022

DENİZ POYRAZ DAVASI 4. DURUŞMA RAPORU

 

 

Mahkeme: İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi

Dosya No: 2021/313 Esas

17 Haziran 2021 tarihinde, HDP İzmir İl Başkanlığı’na silahlı saldırı düzenleyerek parti çalışanı Deniz Poyraz’ı katleden sanık Onur Gencer hakkında “tasarlayarak öldürme, işyeri dokunulmazlığını ihlal etme, siyasi partiler veya meslek kuruluşlarının kullanımında olan bina, tesis veya eşyalara zarar verme” suçlamalarıyla açılan davanın dördüncü duruşması, 18 Temmuz  2022 tarihinde saat 09:00’da İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin duruşma salonunda görüldü.

DURUŞMA ÖNCESİ

Duruşma salonunun yer aldığı koridorun üst katında bulunan balkonda, 35 civarında çevik kuvvet polisinin olduğu görüldü.

Saat 10:05'de, duruşma salonuna alımlar başladı. Daha önceki duruşmalarda da olduğu gibi çok sayıda avukat ve vatandaş salonda yer olmadığı gerekçesiyle duruşma salonuna alınmadı.

DURUŞMA SIRASINDA

Birinci Oturum

Duruşma esnasında silahlı bir saldırganın adliyeye girmeye çalışırken yakalandığı bildirildi.

Duruşma salonunda 35 jandarmanın olduğu ve sanığın hazır olduğu görüldü. Ayrıca mahkeme başkanının görev yeri değiştirildiği ve kıdemli üyenin geçici olarak mahkeme başkanlığı görevine getirildiği gözlemlendi.

Mahkemede tanık olarak dinlenilmesi gereken sanığın ailesinin, adresini Isparta’ya taşıdıklarını ve bundan dolayı talimat ile dinlenmelerine ilişkin verdikleri dilekçe okundu.

Katılan vekili Av. İmdat ATAŞ söz aldı. ATAŞ; “Soruşturmanın yüzeysel bir şekilde yürütüldüğünü, sanığın kısa bir süre için gözaltında kalması nedeniyle soruşturmanın eksik kaldığını, bundan dolayı sanığa birçok soru hazırladıklarını, İzmir Adliyesi’nin önünde uzun namlulu bir saldırganın yakalandığı ve bunun tesadüfi olmadığını,” beyan etti.

Katılan vekilleri tarafından sanık için hazırlanan sorulara geçildi. Av. İmdat ATAŞ sanığa hitaben soru sormaya başladı:

  • Görev yeri değişikliğinizi nedeni neydi?
  • İşten ayrılma gerekçeniz nedir?
  • Suriye’ye gitme nedeniniz nedir?
  • Silahları neden aldınız?
  • Yurt dışında görevlendirilme nedeniniz nedir?   Gibi sorular soruldu ama cevap vermedi.
  • Yurt dışında görevlendirme nedeni sorulduğunda ise alaycı bir üslup ile “üstün zekamdan dolayı” demesi ve Suriye’ye nasıl geçtiniz sorusuna ise “ TSK ile “ demesi ise dikkat çekiciydi.

Av. Özkan YÜCEL soru sormak istedi fakat mahkeme başkanı bir önceki celsedeki ara karara atıf yaparak, yetki belgesi ile duruşmaya katılan avukatların soru soramayacağını ve karardan rücu etmeyeceğini söyleyerek YÜCEL’in soru sormasına engel oldu.

YÜCEL; “ Katılan vekillerin kendisini kabul ettiğini ve bu durumu zapta geçirdiğini, duruşma zaptının noter evrakından üstün tutulması gerektiğini ” beyan etti.

Mahkeme başkanı gerekirse salonu boşaltacağını ifade etti. Duruşmaya 15 dakika ara verildi.

Duruşma 11.00’da başladı. Av. Özkan YÜCEL soru sormaya başladı. Sanığın;

  • Olay günü telefondan silme işleminin yapıldığını ve bunu kendisinin mi yaptığı sorusuna “ kendisinin yapmadığını, telefonu yakalandıktan sonra kolluğa verdiğini,”
  • Sosyal medya hesaplarında bozkurt işaretini yaptığını ve ülkücü müsünüz diye sorulduğunda “kendimi anarşist olarak tanıttığını, Türkiye’deki herkesin ülkücü olduğunu,”
  • Kendisine bir askerin ismi sorulduğunda “onu siz bulun ” dediği, neden biz bulalım sorusuna ise canı yanan sizsiniz dediği
  • Olay günü biri ile konuşmanız sırasında askerde değilken firarda olduğunuzu söyleme nedeni sorulduğunda “belki şifredir bilemezsiniz” diyerek verdiği cevaplar dikkat çekiciydi.

Şimdiye kadar tanıklar arasındaki ilişkileri ile MHP ve SADAT hakkında soru soruldu.

Av. Türkan ASLAN AĞAÇ soru sormaya başladı:

  • Hangi poligonda eğitim aldınız sorusuna “İzmir poligonunda” ,
  • İzmir Poligonunda mermi dışında ne satın aldınız sorusuna ise “av tüfeği demek suretiyle cevapladı.

Bu aşamada sanığa atış talimi yaptığı poligon ve orada bulunan çalışanlar hakkında soru soruldu.

Duruşmaya 14.00’a kadar ara verildi.

 

İkinci Oturum

Duruşma saat 14:10’da Av. Özkan YÜCEL’in ve Av. İmdat ATAŞ’ın soruları ile başladı. Sanık bundan sonra sorulara cevap vermeyeceğini belirtti. Bunun üzerine sanık müdafi “sanığın sorulara cevap vermeyeceğini söylediğini, bundan dolayı sonraki soruların mahkeme heyeti tarafından sorulmasını” talep etti. Mahkeme başkanı katılan vekillerinin doğrudan soru sorma hakkı olduğu gerekçesiyle talebi reddetti. Sanığa toplamda 1000’e yakın soru soruldu ve soruların çoğuna cevap vermedi. Sanığın sorgusu tamamlandı.

Tanıkların beyanlarına geçildi. İlk olarak sanığın kendisinden silah satın aldığı Metin DÖNERER’in beyanı alındı. DÖNERER; “Sanığı silah satışı öncesi tanımadığını, silah satın alma belgesi ile silahı sattığını, olaydan yaklaşık olarak yirmi gün önce geldiğini, üzerine kayıtlı dört adet telefon hattı olduğunu, bunlardan birisinin oğlunun kullandığını, mermiyi satmak için bir sistemleri olduğunu, bazı kişilerin yasal olmayan bir şekilde bagajlarda mermi sattığını, sanığın mermileri oradan almış olabileceğini ” beyan etti.

Olay sırasında olayın yakınında bulunan Tanık Özkan Gökkaya’nın beyanı alındı. GÖKKAYA; “Saldırının gerçekleştiği yerin üst katında olduğunuı, olay sırasında silah sesleri duyduğunu,  binanın önünde bir yıldan fazladır polis çadırının olduğunu” beyan etti.,

Sanık ile olaydan bir gün önce görüştüğü üniversiteden arkadaşı olan tanık Görkem Ömer ASLAN’ın beyanı alındı. ASLAN;sanığın üniversiteden arkadaşı olduğunu, sanık ile olaydan bir gün önce görüştüğünü, sanığın Suriye’de yaşadıklarına ilişkin kendisine bir şey anlatmadığını, okuldaki insanların sanığa abi dediklerini, “beyan etti. 

Sanığın yakın arkadaşı olan tanık Yasin FİLİZ’in beyanı alındı. FİLİZ; “ sanık ile dershane arkadaşı olduğunu ve ara ara görüştüklerini, sanığın Suriye’ye gittiğini ve orada kafasının uyuştuğu insanlar olduğunu, İzmir’e ise geze geze geldiğini bildiğini, tüfeği birlikte aldıklarını, sanık ile yapmış olduğu whatsapp konuşmaları olduğunu ve gerektiği takdirde konuşmalarının tespitini kabul ettiğini” beyan etti.

Her ne kadar tanık Yasin FİLİZ, telefon konuşmalarının tespitine izin vermiş ise de; mahkeme heyeti bu talebi reddetti.

Av İmdat ATAŞ söz aldı. ATAŞ; “Bu davanın toplumsal bir dava olduğunu, talebin gerekçesiz bir şekilde reddedilemeyeceğini, tanığın buna rızası olmasına rağmen mahkeme tarafından reddedilmesinin mahkemenin bu olayı tek sanık ile davayı bitirmeye çalıştığını gösterdiğini, karardan rücu edilmesi gerektiğini,” beyan etti.

Av. Türkan ASLAN AĞAÇ söz aldı. AĞAÇ; “ Aslında tanığın sanık sandalyesinde oturması gerektiğini, tanığın duruşma salonunu tiyatro alanına çevirdiğini, başkanın buna kanmaya hazır olduğunun ama kendilerinin bunu kabul etmeyeceğini,” belirtti.

Olaya şahitlik etmiş olan HDP meclis üyesi tanık  Hacay YILMAZ’ın beyanı alındı. YILMAZ;”Olayın gerçekleştiği gün parti binasına gittiğini, polisin kapı önünde beklediğini, kendilerine neden içeri girmediklerini sorduğunda polisin özel kuvvetleri beklediğini söylediğini, kimsenin gelmediğini, binanın hemen önünde polis çadırının olduğunu ama müdahale etmediğini, beyan ederken sanığın katılanların avukatlarına yönelik boğaz kesme işareti yapıldığı görülünce salon karıştı. Ayrıca sanık, salona hitaben hakaret etti. Bunun üzerine mahkeme başkanı duruşmaya ara verdi.

Duruşma 17.45’te tekrar başladı.

Tanık Hacay Yılmaz beyanına devam etti. YILMAZ; “ Halkların Demokratik Partisi’nin hedef gösterildiğini, bu olayın polis eşliğinde yapıldığını, polisin gözetimi altında partisinin hedef haline getirildiğini, polisin sanığa müdahale etmek için yarım saat beklediğini, özel müdahale ekibinin ise gelmediğini” beyan etti.

Tanık Derya Özgen’in beyanı alındı. ÖZGENOlay günü binanın kapısının önüne geldiğini, kendisini sivil memur olarak tanıtan birisinin yukarı çıkarken kendisini engellediğini, daha sonrasında binanın içerisinden sesler geldiğini, bir polis memuruna neden müdahale etmediklerini sorduğunda teçhizatları olmadığını söylediğini, Terörle Mücadele Şubesi’nin 300 metre ileride olduğunu,” beyan etti.

Sanığın arkadaşı olan tanık Hüseyin SARICAN’ın beyanı alındı. SARICAN; “ Sanık ile Dokuz Eylül Üniversitesi’nden arkadaş olduklarını, olay günü bir arkadaşının sanık ile sosyal medyada ortak arkadaşı olarak göründüğünden kendisini aradığını, bunun üzerine sanığı olay hakkında bilgisi olup olmadığını sormak için aradığını,” beyan etti.

Av. Türkan ASLAN AĞAÇ söz aldı. AĞAÇ; ”Tensip zaptında yer alan bazı ara kararların hukuka aykırı olduğunu, birçok tanığın dinlenilmesinden vazgeçildiğini, maddi gerçekliğe ulaşabilmek için çabaladıklarını, tanıklara soru sorma haklarının elinden alındığını, dinlenilmesinden vazgeçilen tanıklara ilişkin ara karardan rücu edilmesini talep ettiklerini, tanıkların olayın çözümlenebilmesi için önemli olduğunu, kendi çabalarıyla savcılığın aksine soruşturmayı genişletmeye çalıştıklarını, maddi gerçekliğe ulaşmak istediklerini ve bunun sadece bir istek değil aynı zamanda mahkemenin görevi olduğunu, maddi gerçekliğin araştırılması için mahkeme olarak savcılıktan ek iddianame talep edebileceklerini, dijital materyallerin toplanmasını talep ettiklerini ancak olay sonrası ele geçirilen dijital materyallerin dokuz torbadan birinin kayıp olduğunu, bu dijital materyallerin olaydan dört gün sonra sanığın babasına teslim edildiğini ve bu delillerin imajlarının nasıl alındığını bilmediklerini, buna ilişkin işlem olmadığını Emniyetin kamera kayıtlarının celbini istediklerini ama emniyet tarafından bu taleplerinin iki paragraf tutanakla karşılandığını, Emniyet tarafından mahkeme yazısına cevaben 06.06.2021 tarihli evrak gönderildiğini bu tarihin olaydan önce olduğunu bunun da emniyetin saldırı olacağından haberinin olduğunu fakat müdahale etmediğini gösterdiğini ” beyan etti.

Muş Barosu Başkanı Av. Kadir KARAÇELİK söz aldı. KARAÇELİK;” Bu saldırının münferit bir saldırı olmadığını, sanığın sorulara cevap verme şeklinden tavırlarının pişkince olduğunun anlaşıldığı, bu ülkede bir daha böyle bir olayın gerçekleşmemesi için mahkemenin elinden geleni yapması gerektiğini, katılan vekillerinin taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini” beyan etti.

Van Barosu Başkanı Zülküf UÇAR söz aldı. UÇAR; “ Baroların davaya katılma taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini, katile ceza verdim gerisi beni ilgilendirmez anlayışının kabul edilemeyeceğini, duruşmanın biçimsel olarak ilerlediğini, sadece katile ceza vermenin yeterli olmayacağını,  bundan dolayı davayı takip ettiklerini, katılan vekillerinin taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini,” beyan etti.

Müşteki ve mağdur vekillerinin talepleri yapılacak yargılamaya faydası olmayacağı gerekçesiyle mahkeme heyeti tarafından reddedildi.

Duruşmanın 12.10.2022 günü saat: 10.00'da yapılmasına karar verildi.

 

ÖHD İZMİR DAVA İZLEME VE RAPORLAMA GRUBU