Duyurular
URFA CEZAEVLERİ HAKKINDA RAPOR, URFA,CEZAEVİ,RAPOR,İHD,ÖHD,URFA BAROSU,HAPİSHANE
22.05.2024

URFA CEZAEVLERİ HAKKINDA RAPOR

Avrupa Cezaevi Kurallarının ilk maddesinde “Özgürlüğünden yoksun bırakılan herkese, insan haklarının gerektirdiği gibi saygılı davranılmalıdır.” hükmüne yer verilmiştir. Esasen hem uluslararası mevzuat hem de Türkiye’nin ulusal mevzuatı, hapsedilme konusunu, aynı zamanda bir “insan hakları” konusu olarak ele almakta ve kapatılmanın haricinde ek bir cezalandırmaya dönüştürülemeyeceğini ifade etmektedir. Bu noktadan bakıldığında, ceza infaz kurumlarında bulunan tutuklu ve hükümlülerin sağlık hizmetlerine erişiminin sağlanması, devletin ve cezaevi idarelerinin sorumluluğu altında bulunmaktadır.

Ceza infaz kurumlarında bulunan tutuklu ve hükümlülerin, kapatılmış olmaları ve içinde bulundukları diğer özel koşullar nedeniyle sağlık hizmetlerine erişimleri, toplumun geneline oranla daha fazla zorluk arz etmektedir. Urfa Cezaevlerinde uygulanan hapis cezası, yukarıda bahsi geçen tarifin oldukça uzağındadır. Cezaevleri, Urfa’nın on yıllardır dinmeyen yarası olarak nitelendirilebilir. Yıllar geçmesine ve iktidarlar değişmesine rağmen, cezaeviler sorunu varlığını korumaya devam etmektedir. Mevcut durumda çözüm için ciddi bir politika ve niyet olmadığı da ortadır. Tüm mahpuslara insanca davranma ve insan olmaktan kaynaklanan onurlarına saygı gösterme zorunluluğunu kabul eden etik koşullar içerisinde Cezaevi yönetilmelidir. Ceza İnfaz Kurumlarında insan onuruna saygı esastır. Mahpuslara uygulanan ceza, boyut olarak mahpuslar arasında elem ve ızdırap yaratan uygulama işkence ve kotu muameleye neden olmamalıdır.

Cezaevinde mahkemelerce verilmiş hürriyeti kısıtlayıcı cezaların dolmasıyla salıverilmeyi hak kazanan hükümlü serbest bırakılmalıdır. Hem kişi özgürlüğü güvenliği hakkı hem de umut hakkı ihlaller içeren uygulamalarla hükümlülerin hakları elinden almamalıdır. Anayasaya göre özgürlük kural; tutulma ise istisnai durumdadır. Cezaevi idarelerinin mutlak görevleri, hükümlüleri dış dünyaya kazandırmaktadır. Onun harici her türlü eylem anayasa ve AİHM içtihatlarına aykırı olacaktır.

Urfa Cezaevlerinde hasta mahpuslar meselesi için köklü bir reform gerektirmektedir ve bu reformun en acil boyutunu da ağır hasta mahpuslar konusu oluşturmaktadır. Demokrasi, insan hakları ve hukuk her koşulda tüm yurttaşlar için geçerlidir. Zorunluluktan da olsa kamu kurumlarının gözetiminde olan yurttaşların sağlık hakları elzemle korunmalıdır. Cezaevlerindeki hasta mahpuslar hakkında hak ihlalleri ciddi boyutlara ulaşmıştır ve bundan sonraki süreç için de başka ve yeni problemlerin habercisi durumundadır. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) 1946 yılında yaptığı tanıma göre; “Sağlık sadece hastalık ve sakatlığın olmayışı değil, bedence, ruhça ve sosyal yönden tam iyilik halidir.” Bu tanımdan yola çıkarak hasta mahpusların durumunu izlemek ve şartlarının iyileştirmesini çabalamak avukatlık kanunun 76. Maddesi ve 95. Maddesi gereğince baroların asli görevidir. Aynı zamanda anayasa 2, 5, 17, ve 56. Maddeleri uyarınca tüm barolar sivil toplum kuruluşları hasta mahpusların durumlarını iyileştirmek için çalışma yapmak tüm sivil toplum kuruluşların asli görevidir. 

 Şanlıurfa Barosu, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Urfa Şubesi ve İnsan Hakları Derneği Urfa Şubesi tarafından farklı tarihlerde, farklı cezaevlerinde hak ihlallerine uğrayan hasta mahpusların vekilleri veya aileleri tarafından, yapılan başvurulara istinaden cezaevlerinde hak ihlallerinin de artmasına yol açması nedeniyle Şanlıurfa ‘da bulunan bazı cezaevlerinde, son süreçte mahpusların uğradığı hak ihlalleri ve mahpusların maruz kaldığı muameleleri tespiti amacı ile görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Gerçekleştirilen bu görüşmeler neticesinde tespit edilen hususlar raporlaştırılmıştır.

RAPORUN TAMAMINA ULAŞMAK İÇİN LİNKE TIKLAYINIZ.

https://drive.google.com/file/d/1jvZrUHG3t8QOcSX8uGebf2ROx9Kw5LdC/view?usp=drivesdk

ALTERNATİF LİNK

https://drive.google.com/file/d/1jvZrUHG3t8QOcSX8uGebf2ROx9Kw5LdC/view?usp=drivesdk