Ceza Genel Kurulu 2006/5.MD-154 E., 2007/145 K.
Ceza Genel Kurulu 2006/5.MD-154 E., 2007/145 K.
"İçtihat Metni"
Sanığın 765 sayılı TCY'nın 240. maddenin 2. cümlesi ve 59/2. maddesi uyarınca beş ay hapis, üçyüzatmışaltı YTL adli para cezası ve iki ay onbeş gün süre ile memuriyetten geçici olarak yoksun kılınmasına, 765 sayılı TCY'nın 240. maddesinin 1. cümlesi, 80 ve 59/2 maddeleri uyarınca onbir ay yirmi gün hapis, dörtyüzyirmiyedi YTL adli para cezası ve iki ay yirmiyedigün süre ile memuriyetten
geçici olarak yoksun kılınmasına, aynı cins hapis ve adli para cezalarının 765 sayılı TCY'nın 71 ve 72.
maddeleri gereğince toplanarak neticeten onaltı ay yirmigün hapis, yediyüzdoksanüç YTL adli para cezası ve beşay oniki gün süre ile memuriyetten geçici olarak yoksun kılınma cezası ile cezalandırılmasına ve cezaların 647 sayılı Yasanın 6.maddesi uyarınca ertelenmesine ilişkin Yargıtay 5. Ceza Dairesince verilen 03.02.2006 gün ve 4-1 sayılı hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay C.Başsavcılığının hükmün onanması görüşünü içeren 16.05.2006 gün ve 207264 sayılı tebliğ namesi ile Birinci Başkanlığa gönderilen dosya, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup, düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Yargıtay Ceza Genel Kurulunca, esasa ilişkin temyiz incelemesi yapılmadan önce, Özel Daire hükmünün, 5271 sayılı Yasanın 230/1-b maddesine uygun gerekçeyi taşıyıp, taşımadığı, 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 41 ve Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca önsorun olarak tartışılmıştır.
5271 sayılı Yasanın 230/1-b bendinde, mahkûmiyet hükmünün gerekçesinde "Delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin belirtilmesi; bu kapsamda dosya içerisinde bulunan ve hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillerin ayrıca ve açıkça gösterilmesi." gerektiği belirtilmiş,
Anılan Yasanın "Tesadüfen elde edilen deliller" başlığını taşıyan 138/2. fıkrasında; "Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi sırasında, yapılmakta olan soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan ve ancak, 135 inci maddenin altıncı fıkrasında sayılan suçlardan birinin işlendiği şüphesini uyandırabilecek bir delil elde edilirse; bu delil muhafaza altına alınır ve durum Cumhuriyet Savcılığına derhâl bildirilir." hükmüne yer verilmiş, fıkranın atıfta bulunduğu, 135. maddenin 6. fıkrasında ise anılan suçlar;
"a) Türk Ceza Kanununda yer alan;
1. Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (madde 79, 80),
2. Kasten öldürme (madde 81, 82, 83),
3. İşkence (madde 94, 95),
4. Cinsel saldırı (birinci fıkra hariç, madde 102),
5. Çocukların cinsel istismarı (madde 103),
6. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188),
7. Parada sahtecilik (madde 197),
8. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (iki, yedi ve sekizinci fıkralar hariç, madde 220), 9. Fuhuş (madde 227, fıkra 3)
10. İhaleye fesat karıştırma (madde 235),
11. Rüşvet (madde 252),
12. Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama (madde 282),
13. Silahlı örgüt (madde 314) veya bu örgütlere silah sağlama (madde 315),
14. Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk (madde 328, 329, 330, 331, 333, 334, 335, 336, 337) suçları.
b) Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (madde 12) suçları.
c) Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu, d) Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar.
e) Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74 üncü maddelerinde tanımlanan suçlar." olarak belirtilmiştir.
İnceleme konusu somut olayda,
Muğla Emniyet Müdürlüğünce İzmir Devlet Güvenlik Mahkemesi C.Başsavcılığına gönderilen 13.2.2004 tarihli yazıda;
Uyuşturucu madde kaçakçılığı, hırsızlık, tefecilik, uyuşturucu madde kullanmak ve kumar suçlarından kayıtları bulunan ve Organize suç örgütleri kurdukları, Tefecilik, zorla senet imzalatma, çek senet tahsilatı ve barlarda uyuşturucu madde sattıkları yönünde alınan istihbari bilgiler sonucunda, İshak T...., Medeni B...., Fehmi B.... ve Sefer K......'nın kullandıkları telefonların dinlenmesi için, İzmir Devlet Güvenlik Mahkemesinin,
30.9.2003 gün ve 289 müt.
16.10.2003 gün ve 317 müt,
18.12.2003 gün ve 404 müt,
22.12.2003 gün ve 409 müt,
16.1.2004 gün ve 26 müt,
12.2.2004 gün ve 55 müt, sayılı kararlarına istinaden teknik takip faaliyetlerinin sürdüğü,
Adı geçen şahıslarla ilgili teknik takip sürerken Marmaris C.Başsavcılığında, C.Savcısı olarak görev yapan, Şenol Ö... isimli şahsın, bu şahıslarla sürekli olarak irtibat halinde olduğu, adı geçen şahısları koruyup kolladığı, bu şahıslardan para aldığı, ev ihtiyaçlarını karşılattığı, aracına benzin aldırdığı, yeni cep telefonu aldırdığı hatta berber ücretini dahi bu şahıslara ödettiğinin telefon görüşmelerinden anlaşıldığı, belirtilerek, görüşme tutanaklarının gönderilmesi üzerine,
Devlet Güvenlik Mahkemesi C.Başsavcılığınca, telefon görüşmeleri kapsamından, adı geçen C.Savcısının İshak T.... ve Medeni B.... ile menfaat ilişkisi içinde olduğunun düşünüldüğü belirtilerek, konu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne bildirilmiş,
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünce, konunun araştırılarak, delil elde edilmesi halinde soruşturma işlemlerinin başlatılması için, müfettiş görevlendirilmesi görüşüne olur verilmesi üzerine, Teftiş Kurulu Başkanlığınca, 08.03.2004 tarihinde, adalet müfettişleri görevlendirilmiştir.
Adalet müfettişlerince düzenlenen 08.06.2004 tarihli soruşturma raporunda, adı geçen C.Savcısının mesleğin şeref ve onurunu yitirdiği, memuriyet nüfuz ve itibarını bozacak nitelikte davranışlar sergilediği 2802 sayılı Yasanın 69/son maddesi uyarınca meslekten çıkarılması kararı verilmesi gerektiği görüşünün bildirilmesi üzerine,
Ceza İşleri Genel Müdürlüğünce; çıkar amaçlı suç örgütü üyelerinin yakınlarının ve onların aracılık ettiği şahısların emniyet ve jandarma tarafından yakalandıklarında ya da adli tahkikata konu eylemleri olduğunda, anılan C.Savcısı ile hemen irtibat haline geçerek görüştükleri, tahkikatlarla ilgili bilgi aldıkları, nöbetçi olmadığı zamanlar nöbetçi olduğunda gelmelerini istediği, telefon konuşmalarında "ben sizin davanızı kapattım ya da davanızı açtım o işten bir şey çıkmaz." "avukat tutmana gerek yok, ben sana bir şey çıkartmam, sen kafanı yorma" şeklinde sözler sarfettiği, bu şahıslarla ilgili yürüttüğü tahkikatlarda onları yönlendirdiği, soruşturma maddelerinde belirtilen şekilde lehlerine işlem yapıp,
karşılığında menfaat temin ettiği iddialarının kovuşturma yapılmasını gerektirir nitelikte görüldüğü, ilgili hakkında, iddianame düzenlenerek, Aydın Ağır Ceza Mahkemesine verilmek üzere soruşturma evrakının o yer C. Başsavcılığına gönderilmesine, ayrıca tüm soruşturma maddelerinde belirtilen iddiaların disiplin yönünden değerlendirilmek üzere soruşturma evrakının Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna tevdiine karar verilmiştir.
Aydın C.Başsavcılığının 06.09.2004 gün ve 429 sayılı iddianamesiyle;
Sanık hakkında rüşvet almak ve görevi kötüye kullanmak suçlarını işlediği yolunda kanıtlar elde edildiği" iddiasıyla 765 sayılı TCY'nın 240. maddesi uyarınca 6 kez ve 212/2, 219/1-3-son maddeleri uyarınca da 3 kez cezalandırılması istemiyle iddianame düzenlenmiş, Aydın 2. Ağır Ceza Mahkemesince aynı iddialar ve sevk maddeleri uyarınca sanık hakkındaki son soruşturmanın Yargıtay'da yapılmasına 08.10.2004 gün ve 345-360 sayı ile karar verilmiştir.
Görüldüğü gibi, organize suç örgütü kurmak, tefecilik, senet yağması ve uyuşturucu madde satmak suçlarından verilen iletişimin tespiti kararlarının icrası esnasında, sanık C.Savcısının, adı geçenlerle menfaat ilişkisi içinde olduğu ve birlikte hareket ettiği şüphesini uyandıracak kanıtların elde edilmesi üzerine, iletişim tespit tutanakları muhafaza altına alınarak, konu soruşturma yapmakla görevli mercilere bildirilmiştir.
Sanık hakkındaki soruşturma izni, iddianame ve son soruşturmanın açılması kararına konu olan suçlar rüşvet ve görevde yetkiyi kötüye kullanma suçlarıdır. Rüşvet suçu 5271 sayılı CYY'nın 135/6. fıkrasında yer aldığından, bu suç yönünden iletişimin tespiti suretiyle elde edilen kanıt, CYY'nın 138/2. maddesi fıkrası uyarınca, hakkında iletişimin tespiti kararı bulunmayan kişi için de kanıt olarak değerlendirilir. Özel Dairece isnat edilen eylemlerin bir kısmından beraat bir kısmından ise suç niteliğinin değişmesi suretiyle görevi kötüye kullanma suçundan mahkümiyet kararı tesis edilmiş ise de, başlangıçtaki iddia rüşvet suçuna yönelik olup, görevi kötüye kullanma suçunun özel bir biçimi olan rüşvet suçunun da çoğu zaman görevi kötüye kullanma suçuna dönüşmesi olanağı bulunduğundan, nitelik değiştirmesi olanağı bulunan suçlar yönünden de, elde edilen kanıtlar hukuka uygun delil olarak değerlendirilmelidir.
Somut olayda, iletişimin tespiti suretiyle elde edilen kanıtlar hukuka uygun kanıt niteliğinde bulunduğundan, bunun ayrıca hükümde belirtilmemesi ve bu kanıtlara dayanılarak hüküm tesisi CYY'nın 230. maddesine aykırılık oluşturmamaktadır.
Esasa ilişkin temyiz nedenlerine gelince;
İshak T...., Medeni B.... ve Fehmi B.... haklarında yürütülen çeşitli soruşturmalarda bu şahısları yönlendirip yürütülen soruşturmalarda lehlerine işlemler yaparak karşılığında para aldığı ve başka menfaatler de sağladığı,
2004/374 Hazırlık sayılı soruşturma evrakında hakkında küçük yaşta kızı alıkoymak suçundan soruşturma yürütülen sanık İbrahim Ç........'nın kardeşi olan Mustafa Ç........'dan Fehmi B.... aracılığıyla otomobiline benzin almasını ya da parasını vermesini istediği, bilahare Mustafa Ç........'nın kredi kartı ile aracına benzin aldığı,
2003/4869 Hazırlık sayılı soruşturma evrakında hakkında tefecilik yapmak suçundan soruşturma yapılan sanık Medeni B.... tarafından hazır edilen müştekilerin poliste ifadelerinin çarpıtılarak alındığına dair beyanlarını alıp iddianame tanzim etmesine rağmen tefecilik suçunun delilleri olan tüm senetleri
sanığa iade ettiği ve "sen kafanı yorma ben hallederim, sana ceza bir şey çıkarmam" diye sanıkla
telefonla konuştuğu,
İddialarıyla açılan kamu davasında,
Yargılama yapan Yargıtay 5. Ceza Dairesince;
Hukuka uygun elde edildiği saptanan, telefon döküm kayıtları, İzmir DGM'ne açılan iddianame örneği, müfettiş raporu ve tanık anlatımlarıyla;
Sanığın 2004/374 Hz.sayılı evrakta hakkında soruşturma yürütülen İbrahim Ç........'yı evrakı inceledikten sonra serbest bırakıldığı, bu işlemden 4-7 gün sonra Fehmi B....'ın, İbrahim'in ağabeyi Mustafa Ç........'ya telefon ederek, sanığın aracına benzin doldurmasını istediği, Mustafa Ç........'nın da kredi kartını vererek isteğini yerine getirdiği, taraflar arasında rüşvet anlaşması yapıldığına dair delil elde olunamadığı, toplanan delillerden eylemin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı,
Haklarında hazırlık soruşturması yürütülen İshak T...., Medeni B...., Fehmi B....'ı yönlendirip yapılan soruşturmada lehlerine işlem yaptığı ve bu şekilde yapmayacağı işi yaparak bu işleme karşılık olarak 20-30 milyon değerinde benzin, 30 milyon nakit parayı 7-8 kez Fehmi B....dan rüşvet olarak aldığından bahisle hakkında kamu davası açılmış ise de; Fehmi B.... ve İshak T.... isimli şahısların sanığa sağladıkları menfaatlerin herhangi bir somut soruşturma ile bağlantısı bulunduğuna dair yeterli delil elde edilemediği, ancak sanığın bu şahıslardan çeşitli zamanlarda para, altın zincir, içki, gıda maddesi v.s.isteyip aldığı telefon görüşme kayıtları ve Fehmi B.... ile İshak T....'in beyanlarıyla anlaşıldığı,
Sanığın hakkında tefecilik yapmak suçundan 2003/4869 Hz.sayılı evrakta soruşturması yürütülen Medeni B.... ile olayın müştekilerinden Mehmet Ali M....'yı adliyedeki makam odasında bir araya getirerek müştekinin ifadesini kendince uygun gördüğü, soruşturmayı istediği yöne sevk edecek şekilde alıp imzalattığı, bunun sonucunda emanete alınması gereken senetleri soruşturmanın sanığı olan Medeni B....'a iade ettiği, sanığın Medeni B.... ile yaptığı muhtelif telefon görüşmelerine ait kayıtlarından "her ne kadar davan açılmışsa da sen kafanı yorma, ondan bir şey çıkmaz, avukat filan tutmana gerek yok hallederim, hallederiz bir şekilde" dediğinin anlaşıldığı, yine telefon konuşmalarından sanığın çeşitli tarihlerde Medeni B....'dan kendisine cep telefonu, yabancı sigara, içki, gıda maddesi, özel aracına benzin v.s. aldırdığı, ayrıca bir çok kez çeşitli miktarlarda para istediği ve aldığı,
Kabul edilerek, lehe yasa olması nedeniyle,
765 sayılı TCY'nın 240. maddenin 2. cümlesi ve 59/2. maddeleri uyarınca beş ay hapis, üçyüzatmışaltı YTL adli para cezası ve iki ay onbeş gün süre ile memuriyetten geçici olarak yoksun kılınmasına, 765 sayılı TCY'nın 240. maddesi 1. cümlesi, 80 ve 59/2. maddeleri uyarınca onbir ay yirmi gün hapis, dörtyüzyirmiyedi YTL adli para cezası ve iki ay yirmiyedigün süre ile memuriyetten geçici olarak yoksun kılınmasına, aynı cins hapis ve adli para cezalarının 765 sayılı TCY'nın 71 ve 72. maddeleri gereğince
toplanarak neticeten onaltı ay yirmigün hapis, yediyüzdoksanüç YTL adli para cezası ve beşay oniki gün süre ile memuriyetten geçici olarak yoksun kılınma cezası ile cezalandırılmasına ve cezaların 647 sayılı Yasanın 6.maddesi uyarınca ertelenmesine ilişkin Yargıtay 5. Ceza Dairesince verilen hükümde, gerek lehe yasanın belirlenmesinde, gerek suç niteliğini tayinde ve uygulamada bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Bu itibarla, sanık müdafiinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar verilmelidir. SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
1- Sanık müdafiinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE,
2-Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 03.02.2006 gün ve 4-1 sayılı hükmünün ONANMASINA,
3- Dosyanın Özel Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 12.06.2007 günü tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak oybirliğiyle karar verildi.