Duyurular
ADLİ YIL AÇILIŞINA İLİŞKİN AÇIKLAMAMIZ, ADLİ YIL AÇILIŞI
01.09.2023

ADLİ YIL AÇILIŞINA İLİŞKİN AÇIKLAMAMIZ

BASINA VE KAMUOYUNA

Toplumun tüm kesimlerinin ve halkların “adalet” arayışı içerisinde olduğu, hukuk devletinin en temel ilkelerinin dahi yok edildiği, yargının hemen hemen her boyutuyla siyasal mekanizmaların aracı haline geldiği bir dönemde yeni adli yılda da adalet ve eşitlik çağrımızı yineliyoruz!

 Adli Yılı Açılışları,  kuvvetler ayrılığı yok sayılarak, yürütmenin güdümüne sıkışmış yargının durumunu en net biçimde ortaya koyar şekilde AKP Genel Başkanı tarafından yapılmaktadır.  Yürütmenin açılışını yaptığı, savunma ve yargı makamlarının izlediği Adli Yıl açılışı, tam olarak mevcut hukuk düzenini simgelemekte, yalnızca bu durum dahi, adli yılda yargının hak arayan ve adalet isteyen yurttaşların yanında değil; yürütmenin ve iktidarın yanında olduğunu göstermektedir.

Hukuk sistemi, son yılların en büyük krizi içerisine girmiştir. Mevcut hukuk düzeni içerisinde “yasalar” ve “adalet” arasındaki çatışma; tüm halklar açısından tahammül edilemez bir hale getirilmiş, hakiki adalet “görünüşte” adaletin araçsallığı altında paramparça edilmiştir.

Yargıçların bağımsızlığı ve tarafsızlığına olan güven tüm toplumda ortadan kalkmıştır. Mahkemeler, halka vermek zorunda oldukları güven duygusu ile değil; yürütmenin ve iktidarın boyunduruğu altında hareket etmektedir. İmralı Ada Hapishanesi’nde Sayın Abdullah Öcalan ile Sn. Hamili Yıldırım, Sn. Ömer Hayri Konar ve Sn. Veysi Aktaş üzerinde süregelen mutlak iletişimsizlik haline “kararlarıyla” harç katan hâkimlikler, dosya savcısının kişisel öfkesi ile tutuklanan gazeteciler, iktidarın ayrımcı politikaları nedeniyle tahliye edilmeyen hasta mahpuslar, Adliye binaları önünde Şenyaşar ailesi gibi “adalet” ve “fail” arayan yargı mağduru aileler,  mahkeme yerine geçerek hukuka aykırı olarak tahliyeleri engelleyen İdari Gözlem Kurulları, Anayasa mahkemesi kararına rağmen barışçıl protesto hakkı engellenen Cumartesi anneleri, AİHM kararlarına rağmen tahliye edilmeyen Selehattin Demirtaş ve Osman Kavala gibi binlerce hak ihlali ülkede yargısal güvencenin sıfıra indiğinin göstergesidir.

Geçtiğimiz adli yıl, diğerlerinden farksız olarak yargının sac ayaklarından savunma için de adalet ve eşitlikten uzak geçmiştir.

Yargının temel kurucu unsurlarından olan avukatlar  ve hak savunuculuğu yapan birçok hukukçu, hukuku egemenlerin sopası olmaktan çıkartıp halkların temel mücadele aracı haline getirmek istediği için, demokrasi ve adalet mücadelesi verdiği için, ezilen ve sömürülen halkların, baskı gören muhalif kurum ve sivil toplum örgütlerinin, insan hakları savunucularının, gazetecilerin, öğrencilerin, kadınların, çocukların, LGBTİ+’ların avukatlığını yaptığı ve her koşulda hak arayışını sürdürdüğü için siyasal iktidarın saldırgan ve ötekileştirici dilinin ve tutumunun da etkisi ile yargı tehdidine ve tacizine maruz kalmıştır. Sadece 2023 yılında siyasal iktidarın hedef göstermesi sonucunda birçok meslektaşımız gözaltına alınmış, tutuklanmış ve soruşturma/kovuşturmaya uğramıştır.

Hâlihazırda ülkedeki “Adalet Saray”larının adaleti yok edilmiş, sarayı kalmıştır.

Bizler Özgürlük İçin Hukukçular Derneği olarak; yeni adli yılda da demokratik ve özgürlükçü bir hukuk inşası için mücadelemizi sürdüreceğimizi belirtiyor, yeni adli yılda yargının tüm unsurlarını toplumun ihtiyacı olan adil, eşitlikçi, tarafsız ve bağımsız ilkelerle hareket etmeye çağırıyoruz.

ÖZGÜRLÜK İÇİN HUKUKÇULAR DERNEĞİ

GENEL MERKEZİ