BASINA VE KAMUOYUNA
Dün, 73 yaşındaki hasta mahpus Abdullah Ece’nin vefat haberini aldık. Aynı zamanda Şubemizin yönetim kurulu üyesi Av. Vedat Ece’nin amcası olan Abdullah Ece’nin vefat haberini üzüntüyle karşılamakla birlikte; yaşamını kaybetmesine sebep olan ihlaller zincirine yer vermek istiyoruz;
73 yaşındaki hasta mahpus Abdullah ECE, hakkında 10.06.2021 tarihinde denetimli serbestlik kararı verilerek tahliye edilmesi gerekirken hukuka aykırı bir şekilde bu hakkı elinden alınmış ve tahliye edilmemiştir. 05.04.2022 tarihinde Abdullah Ece’nin Covid-19 testi pozitif çıkmış, kısa bir süre sonra yoğun bakıma alınmıştır. Buna rağmen Ece’nin ailesine hapishane idaresi tarafından yanlış bilgi verilerek durumunun iyi olduğu söylenmiştir. 18.04.2020 tarihinde hapishane idaresi tarafından tekrar aranan aileye bu sefer Abdullah Ece’nin Bakırçay Üniversitesi İzmir Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yoğun bakımda entübe olduğu bilgisi verildikten sonra Ece hakkında apar topar “Hastalığı Nedeniyle İnfaz Erteleme” kararı verilmiş; ancak 14.05.2022 tarihinde Abdullah Ece yaşamını kaybetmiştir.
Öncelikle özellikle pandemi sürecinde hapishanede tutulan hasta mahpusların tümünün infazının durdurularak tahliye edilmesi gerektiğinin çağrısı hem bizler tarafından hemde birçok sivil toplum kuruluşu tarafından defalarca yapılmıştır. Bu çağrılara rağmen hasta mahpusların infazları durdurulmayarak ve hatta tahliye tarihi gelen mahpusların tahliyelerinin önüne hukuka aykırı şekillerde geçilerek hapishanelerde tutulmaya devam edilmesi hasta mahpusların canına kast amacı taşımaktadır. Tahliye edilmesi gereken zamanda tahliye edilmeyen hasta mahpuslarının sağlık durumları kötüleşince ve vefat edecekleri anlaşılınca haklarında infaz erteleme kararı verilmesi ise devleti ilerde uluslararası mahkemeler önünde yaşam hakkı ihlaline mahkum olmaktan kurtaramayacağı gibi insani değerlerle bağdaşmayacak bir ikiyüzlülüktür.
Uzun süredir Türkiye’de hapsedilme; adaleti ve güvenliği sağlama amacının dışına çıkarak özellikle siyasi mahpusların yaşamlarını kaybetmeye varacak ihlaller yaşamasına sebep olan bir pratik haline gelmiştir. Bizler bu pratiğe alışmıyor ve tüm hasta mahpusların yaşam hakkı ihlallerinin hesabını hukuk önünde soracağımızı bir kez daha tekrar ediyoruz. Zira bir mahpusun tıbbi yardıma ulaşımını engelleyen en ufak bir eksikliğin bile, devletin sorumluluğunda olduğunu biliyoruz.
Bununla birlikte Abdullah Ece’nin vefatı hakkında Adalet Bakanlığına aşağıdaki soruları yanıtlaması için çağrıda bulunuyoruz;
ÖHD İSTANBUL ŞUBESİ HAPİSHANE KOMİSYONU