Sömürge tarihi boyunca direnişin öncüsü olan kadınlar, iktidar ve tahakküm ilişkilerine karşı dayanışma ve komünal yaşamın inşacısı olarak, dün olduğu gibi bugün de toplumsal mücadelenin başat rollerinden biridir. Devletli sınıflı uygarlık kendi dinamiklerini kurarken kadın tarihini alt üst edip, kadın emeğini sömürerek, yaşamın ve toplumsallığın sürdürülmesini sağlayan ahlaki-politik toplum yasalarını alaşağı ederek kendi tahakküm sistemini kurmuştur.
Bütün bunlara karşı kadınlar kendilerine biçilen rol ve kadınlık kimliğine razı gelmeyerek iktidarı erkek zihniyetinin kendi içindeki iktidar mücadelesinden farklı bir mücadele yürütmüş, “en eski sömürgenin ilk başkaldırısı” olarak kadın özgürlük mücadelesi kendini var etmiştir.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü de bilindiği üzere; kadınların mücadelesi ile kazanılmış olup kadınların toplumdaki eşitsiz durumunu değiştirmeyi, kadına karşı her türlü şiddet ve yok sayma ile mücadeleyi ve dayanışmayı amaçlar. Birçok ülke ataerkil zihniyetle yönetildiğinden, kadınlar her dönem hedef haline getirilerek, evde, sokakta, iş yerinde, mecliste, cezaevlerinde, kısacası toplumun her alanında baskı altına alınarak öteleştirilmeye çalışılmış ve kadına yönelik her türlü şiddet, cinsiyetçilik devlet eliyle artarak olağanlaştırılmıştır.
AKP hükümetinin 20 yıllık iktidarının en temel saldırı noktası da kadınlar olmuştur. AKP hükümetinin kadın düşmanı politikaları ile yasama, yürütme ve yargı organı tek elde toplanmış yaşamın her alanında kadın düşmanı politikalar geliştirilmiş ve yargıdaki cezasızlık politikaları nedeniyle de kadınlara yönelik saldırılar her geçen gün artarak devam etmiştir.
Ancak biz ÖHD'li kadın avukatlar olarak;
*Devlete bağlı kurumların siyasi değerlendirmeler yaparak, Aysel TUĞLUK ve siyasi hasta kadın tutsakların tahliye edilmemesi yönünde vermiş oldukları kararları kabul etmediğimizi,
* Kadınların nafaka ve boşanma hakkını gasp etmeye çalışan, şiddet döngüsü içerisinde evliliklerin devamına zorlayan zihniyetle sonuna kadar mücadele edeceğimizi,
* Kadın özgürlükçü politikalar yürüten HDP kadın milletvekillerinin hedef alınarak yok yere tutuklanmalarını ve yargılanmalarını, Diyarbakır HDP milletvekili SEMRA GÜZEL hakkında yandaş medya aracılığıyla yapılan linç kampanyasını kabul etmeyeceğimizi,
* Tek adam rejimi ile bir gece yarısı feshedildiği düşünülen İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN asla vazgeçmeyeceğimizi ve İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN etkin bir şekilde uygulatmak için tüm hukuki yolları tüketeceğimizi,
* Kandıra 1 Nolu F Tipi hapishanesinde tutuklu bulunan GARİBE GEZER’in devletin “askerleri” tarafından “cinsel ve psikolojik şiddete” maruz bırakılarak ölümüne sebep olan sorumluları yargı önüne çıkartmak için mücadele edeceğimizi ilan ediyoruz.
Bizler ÖHD’li kadın avukatlar olarak; kadınların toplumsal haklarının korunması, geliştirilmesi, toplumsal eşitsizliğin ortadan kalkması, adil, eşit, insan onuruna yaraşır şekilde yaşaması için üzerimize düşeni yapacak ve kadın düşmanı yasa tartışmalarına ve uygulamalarına karşı mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. 08.03.2022
ÖLÜME KARŞI YAŞAMI, SAVAŞA KARŞI BARIŞI SAVUNUYORUZ!
YAŞASIN 8 MART!
ÖZGÜRLÜK İÇİN HUKUKÇULAR DERNEĞİ KADIN KOMİSYONU