Türk Hükümeti’nin Kürdistan Bölgesel Yönetimi topraklarında 2021’den beri sürdürdüğü operasyonlarda, uluslararası hukuk tarafından savaş suçu olarak nitelendirilen kimyasal kullanıldığına dair ciddi bulgular, açıklamalar ve görüntüler yer almaktadır
TBMM’nin 16 Şubat 2021 tutanaklarına göre Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Irak’ın Kuzey’i dediği; Kürdistan Özerk Bölgesel Yönetimi topraklarındaki askeri operasyonda gaz kullanıldığını kabul etmiştir. Bu, Kimyasal Silahlar Sözleşmesi'nin açık bir ihlalidir, Kimyasal Silahlar Sözleşmesi (CWC) tarafından askeri ortamda kimyasal kullanımı kesinlikle yasaklanmıştır. Uluslararası hukuka göre bu sözler ve basına yansıyan görüntülerin soruşturulması gerekmektedir.
Ancak TBMM konuşmaları ve basına yansıyan görüntülerin üzerine hiçbir uluslararası denetim mekanizması harekete geçmedi. 20-27 Eylül’de bölgeye gitmek isteyen uluslararası heyete (IPPNW)’ye ise Bölgesel Yönetim Hükümeti izin vermedi. IPPNW ilgili raporunda;
“Bu görev sırasında, Kimyasal Silahlar Sözleşmesinin olası ihlallerine ilişkin bazı dolaylı kanıtlar bulundu: Türk Ordusu tarafından terk edilmiş bir alanın yakınında, klasik bir kimyasal savaş ajanı olan klor üretmek için kullanılabilecek hidroklorik asit ve çamaşır suyu içeren kaplarda bulunan malzeme. Aynı yerde, kimyasal silahlara karşı koruma sağlayan gaz maskelerinin konteynırları da bulundu.” tespitlerine yer verildi.
Ancak şu anda ilgili bölgeye herhangi bir bağımsız hükümet dışı oluşumun erişimi mümkün değil. Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin güvenlik güçleri, uluslararası uzmanların ve gazetecilerin bölgeye girişine izin vermiyor.
AKP-MHP iktidarının Türkiye’deki güvenlikçi ve çatışmacı politikası ve Kürdistan Özerk Bölgesindeki insancıl hukuka aykırı uygulamalarına iştirak eden Kürdistan Bölgesel Yönetimi Hükümeti ilgili bölgelere incelemeye gelen uzman heyetlerine karşı engelleyici politikalarına bir an önce son vermeli ve kendi topraklarında gerçekleşen kimyasal saldırılara karşı derhal araştırmalara başlamalı.
AKP-MHP iktidarı işlediği savaş suçlarına, insanlığa karşı suçlara ve Kürt düşmanlığına son vermelidir.
Ve uluslararası mekanizmalara sesleniyoruz;
Kimyasal Silahlar Sözleşmesi (CWC)’ye üye devletler soruşturma talep etmeli, OPCW tarafından derhal bir inceleme ve soruşturma yürütülmeli,
Yine BM’ye üye devletler soruşturma talep etmeli, BM Genel Sekreteri’nin biyolojik veya kimyasal silahların iddia edilen kullanımlarını araştırmak için özel mekanizmasını kullanarak; bir inceleme ve soruşturma başlatmalı.
Özgürlük için Hukukçular Derneği olarak, savaş suçu işleyen Türk Hükümeti'ne ve buna seyirci kalan tüm uluslararası mekanizmalara yeniden sesleniyoruz; Kürdistan coğrafyalarında onurlu bir yaşamın inşası için tüm hukuki yollara başvuracağız ve işlediğiniz suçların, yapmadığınız denetimlerin takipçisi olmaya devam edeceğiz!
ÖZGÜRLÜK İÇİN HUKUKÇULAR DERNEĞİ