RAPOR KONUSU
Türkiye’de Adalet Bakanlığı 2022 verilerine göre; Bakırköy, Silivri, Ankara Sincan, Diyarbakır, Erzincan, Gebze, İnegöl, İzmir, Tarsus ve Kayseri Kadın Kapalı Cezaevleri olmak üzere toplam 10 kadın hapishanesi bulunmaktadır.
Ankara Sincan Hapishane Kampüsü’nde yer alan kadın kapalı cezaevinin 352 kişi kapasiteli olduğu, 12’şer kişilik 24 ünite; 3’er kişilik 12 ünite; 28 adet de tek kişilik odalar bulunduğu bilinmektedir.
Kadın Hapishaneleri, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin Uygulanması Hakkındaki Kanun’un 10. Maddesi’nde düzenlenmiştir. Ceza İnfaz Kurumu Türleri başlıklı İkinci Bölüm’de Kapalı Cezaevleri arasında sayılan Kadın Kapalı Hapishaneleri’yle ilişkili hüküm
“ (1) Kadın kapalı ceza infaz kurumları, kadın hükümlülerin hapis cezalarının infaz edildiği Kanunun 8 ve 9 uncu maddelerine göre kurulmuş kurumlardır. Bu kurumlarda iç güvenlik görevlileri kadınlardan oluşturulur. (2) Bu maksatla kurulmuş kurumların ihtiyacı karşılama bakımından yetersiz olması hâlinde, kadın hükümlülerin hapis cezaları diğer kurumların, erkek hükümlülerin kaldığı bölümlerle bağlantısı olmayan bölümlerinde infaz edilir.” şeklindedir.
Yukarıdaki madde metninden de anlaşılacağı üzere, kadın hapishanelerinin cezaevlerinden tek farkı, iç güvenlik personelinin kadınlardan oluşmasıdır. Bunun dışında cinsiyetlendirilmiş şiddet dediğimiz, kadın ve erkek arasındaki fiziki, psikolojik, sosyal veya tıbbi farklılıkların bu hapishanelerin gerek inşasında gerekse yönetilmesinde dikkate alınmadığı, bu nedenle ön kabul halinde erkek mahkumlara, dolayısıyla erkek bedeni ve standartlarına göre, kurulmuş olan hapishanelerin baştan itibaren kadınların en temel ihtiyaçlarının dahi karşılanmasında yeterli olamayacağı görülmektedir.
Sincan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunan tutuklu ve hükümlülerin, gerek yakınları aracılığıyla yapmış oldukları başvurularda ve gerekse de hapishanede üyemiz avukatlar ile yaptıkları görüşmelerden bahisle bu cezaevinde kategorik olarak insan hakları ihlallerinin yaşandığı ortaya çıkmıştır.
Başta kadınların erkeklere göre inşa edilen cezaevlerinde tutulmaları, hapishanelerde de cinsiyete dayalı ayrımcılığa uğramaları, mevzuatta bu tür ayrımcılığa karşı korunmaları ve ayrımcılığın önlenmesi konusunda herhangi bir düzenleme yapılmamış olması, kadınların hapishanelerdeki genel hak ihlallerinin yanında kadın olmaları sebebiyle özgül hak ihlallerine de maruz bırakılması, kadın özelinde bir rapor hazırlanmasını zaruri kılmıştır.
Kadın Kapalı Hapishaneleri arasında en kalabalık infaz kurumlarından biri olan Sincan Kadın Kapalı Hapishanesindeki mevcut durum, fiziki yapı, idari yönetim, infaz rejimi politikası ve genel uygulamalar ile hak ihlallerinin tespitinin amaçlandığı bu raporun hazırlanmasında şu yöntemin izlenmesine karar verilmiştir. Derneğimize yapılan başvurular sonucu görüşmeler gerçekleştirilmiş ve yapılan görüşmelerde Sincan Kadın Hapishanesindeki 4 kadın mahpusa çeşitli başlıklar altında sorular sorulmuş, bu sorulara verilen cevaplar imkanlar dahilinde rasyonel ve somut verilerle ve ayrıca yapılan gözlem, idari görüşmeler ve bilgi edinme başvurularıyla teyit edilmiş, son olarak analiz ve değerlendirmeler yapılarak, kadın kapalı hapishanelerindeki koşulların ve infaz rejimindeki eşitsizliklerin giderilmesi amacıyla bir takım öneriler sunulması hedeflenmiştir.
Raporlama sürecinde kadın hapishanelerinde izlenmesi hedeflenen temel sorunlar şu şekilde belirlenmiştir:
Görüşme yapılan kadınların güvenliği gözetilerek raporda isimlerine yer verilmemiştir.
SORULAR
YAPILAN GÖRÜŞMELERDE SORULARA VERİLEN CEVAPLAR
1. Tutsak : Kaldığım cezaevinde doğrudan tehdit edilmedim ancak dolaylı yoldan bu duyguyu çok yaşadım. Mesela pandemi öncesi başlayan ve pandemiyle birlikte erinleşen ağır tecrit koşulları altında olmamız ve bu durumun psikolojimiz üzerindeki etkisi birçok yönüyle beni etkileyen noktaydı. Bu süreçte ağır tecridin psikolojimiz üzerindeki etkisinden kaynaklı Aysel Koç arkadaşımızın intihar ederek hayatını kaybetmesi yine 2 arkadaşımızın intihar girişiminde bulunmasına rağmen herhangi bir düzenleme yapılmaması can güvenliğimizi doğrudan etkileyen noktalardı. Buradan cezaevi yönetmeninin uygulamalarıyla belki de bizden isteği intihar etmemizdi.
2. Tutsak : Bu cezaevinde bir kadın arkadaş intihar etti (A.K) veya ettirildi çünkü hastaydı ve hücreye atıldı. Aynı zamanda bazı arkadaşları avukat diye çağırıp başka kişilerle görüştürülmeleri. Bunlar can güvenliği konusunda güvensizlik yaratıyor.
3. Tutsak: Cezaevlerinden gelen ölüm ve işkence haberleri sonrasında kendimizi güvende hissettiğimiz hiçbir an söz konusu değil. Sürgün edildiğim Diyarbakır Kapalı Kadın Cezaevinde kaldığım dönemde tatbikat adı altında önce yangın çıkarılmış, sonra bir mizansenle görevlilerin bir kısmı tutsakmış gibi slogan atmış, diğer görevliler onlara müdahale etmiş, son olarak “her şey vatan için” sloganları atılarak askeri nizamda yürüyüş yapılmış. 1980 döneminde Esat Oktay Yıldıray’ın Diyarbakır zindanlarındaki pratiği resmen canlandırılmıştı. O andan sonra kendimi hiçbir an güvende hissetmedim.
4. Tutsak: Oldu. Tutulan (Gardiyanlar tarafından) asılsız tutanaklardan dolayı 5 gün hücre cezasının verilmesi
1. Tutsak: Bulunduğum cezaevinde koğuş giriş çıkışlarında arama adı altında çoğu kız taciz ediliyoruz. Arama yapıyoruz şeklinde tabir edilen aslında kişi mahremiyetini ihlal eden yönlerdir. Çünkü göğüs aramaları genital bölge aramaları işlemleri ve pratiğe geçirmeleri yaşadığımız tacizin boyutunu göstermektedir ki bunun hem fiziki hem de psikolojik boyutu çok derin yaşamaktadır. Bunların dışında personelden tutalım da cezaevi yönetimine kadar tutsaklığımız üzerinden bizleri sürekli kısıtlayıp bastırmaları psikolojik şiddetin kanıtıdır.
2. Tutsak.: Evet fiziksel şiddete maruz kaldım darp raporu aldım (revirden) sonra şikayetçi oldum. (Askerden kadın) ben şikâyet ettikten 2 gün sonra asker de darp raporu alıp şikayetçi oldu. Benim şikâyetim dikkate alınmadı ama askerin şikayetinden dolayı yargılandım. Kamera görüntülerini istedik kamera bozuk dediler. Ben beraat ettim ama benimle beraber olan arkadaşa (Yeliz tahliye oldu) 6 ay verdiler.
3. Tutsak: Yukarıda bahsettiğim durum tamamen psikolojik şiddet, daha doğrusu işkencenin bir parçasıdır. Üzerimiz aranırken taciz ediliyor, politik tutsak olan bizlere sürekli terör koğuşu ve terörist ithamında bulunuluyor. Demir kapıların yankı yapacak şekilde sert kapatılması, tutanak, soruşturma ve disiplin cezalarının bir tehdit unsuru olarak kullanılması, insani taleplerinin hepsinin reddedilmesi psikolojik işkencenin bir parçası durumunda. En insani taleplerin dahi reddedilişi de bunların bir parçası.
4. Tutsak: Birinci soruda açıkladığım hücre cezası psikolojik tehdit, 5 gün hücrede kalmam (60 yaşında biri olarak) fiziki şiddet, her an asılsız söylemler ve olmamış bir olayı olmuş gibi gösterip hücre ve diğer disiplin cezasıyla karşılaşabilir. Ve çok karşılaştık da. Bu gibi.
1. Tutsak. : Mahkeme için gittiğim Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevinde çıplak aramaya maruz kaldım. 5 gardiyan tarafından saldırıya uğrayarak üzerimdeki kıyafetler zorla çıkarılmak istendi. Bu arada taciz edildim. Tüm vücudum mıncıklanarak ellendi. Bunun psikolojim üzerindeki etkisi çok derindi hala doğrudan bana taraf gelenden korkuyor ve etkileniyorum ki yaşadığım ağır travmanın etkisi sürüyor. Bu konuda gerekli yerlere şikâyette bulundum.
2. Tutsak.: Çıplak aramaya ya da ince aramaya maruz kalmadım.
3. Tutsak.: Diyarbakır Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan Sincan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna sürgün edildim. Ringle götürülürken yolculuğun uzun sürmesi üzerine Konya Kadın Kapalı Cezaevinde bir gece kalırken üzerimin aranması için beni arama odasına götürerek direk önlüğü giy çıplak arama yapacağız dediler. Kabul etmemem üzerine başkanlarına haber verdiler. Gelen erkek personel neden arama yaptırmıyorsun diye sorunca, arama yaptırmıyor değilim, çıplak arama yaptırmıyorum dedim. O sırada ne olduysa “başkan” dedikleri erkek personel misafir, normal arama yapın sadece dedi. Çıplak arama yapamayan personelin davranışları gittikçe sertleşti. “Prensese bak”, “mahkûm o değil, biziz sanki” gibi cümleler kurmaya başladılar. Uyarınca konuşmayı sonlandırdılar.
4. Tutsak:: Zaman zaman ince aramaya maruz kalıyorum
1. Tutsak.: Koğuş giriş çıkışlarında yaşadığımız sıkıntılar cezaevi giriş çıkışında da yaşanmaktadır. Birden çok aramaya maruz kalmak suçlarımızın aranmak istenmesi gibi birçok ince arama istememe tepki gösterince sürekli tartışmaların yaşanması o zamanda seni hastaneye veya gideceği herhangi bir yere götürülmeyeceğimiz üzerinden tehdit etmeleriyle çok boyutlu şiddet ve tacize maruz kalıyoruz.
2. Tutsak: Hayır.
3. Tutsak: Diyarbakır Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda hastaneye sevkim sırasında çift kelepçe uygulamasına maruz kaldım. Kelepçelendiğim kolluk o kadar hızlı hareket ediyordu ki adeta arkasında sürükleniyordum. Diyarbakır Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna getirilirken ringle getirildim ve tuvalet ihtiyacım haricinde kelepçem çıkarılmadı. 1 m2 bile olmayan daracık ve havasız bir bölmede 12 saat (Konya Ereğli’ye kadar) ve 6 saatlik yolculuklar yaptırdılar. Tuvalet ve yeme-içme ihtiyaçları için istediği yerde keyfince mola veren kolluk, tuvalet ihtiyacım ve ihtiyaçlarımız için siz burada inemezsiniz deyip kendilerince uygun bir cezaevine kadar tutmamızı söylüyorlardı.
4. Tutsak: Hastayken acil serviste tansiyon yüksekliği ve kriz geçirme durumunda iken sedye ile kelepçelenme.
1. Tutsak.: Hastaneye gittiğimizde özelde dış hastanelerde askerin kolumuza girerek doğrudan temas etmesi yine kelepçenin açılmaması, askerlerin muayene esnasında doktor hasta mahremiyetini göz ardı etmesi yaşadığımız yaşadığım en temel sorundur.
2. Tutsak: Sağlık hizmetini uzun süre alamadım. Önceden astımım çok kötü durumdaydı ve tekli ringe binemiyordum nefesim kesiliyordu. Askere kapıyı açık bırakın diyordum bazı askerler açık bırakıyordu. Ama genel olarak açılmıyordu ve bende hastaneye bu ringle gidemediğimi söylüyordum. Her defasında bana disiplin soruşturması açılıp ceza veriyorlardı. Aynı zamanda hastaneye de gidemiyordum.
3. Tutsak: Revire çıkmak istediğimizde haftalarca çıkarılmıyoruz. Basit idrar yolu enfeksiyonlarım dahi bu nedenle kronik ve sürekli tekrar eden hale geldi. Doktor sevkleri ya gecikmeli ya da doktor yok gerekçesiyle hiç yapılmıyor.
4. Tutsak: Doktor muayenesi sırasında askerin muayene odasına girmesi gibi doktorla hasta arasındaki mahremiyet hakkına müdahale ediliyor. Rahatsızlıklarımızı rahatça dile getirmemize engel olunuyor.
1. Tutsak: Bulunduğum cezaevinin kampüs hastanesinde göz muayenesi için gittiğim kontrolde gözlük camı numarası öğrenmek istediğimde göz doktoru tepki göstererek siz bana kumpas kuruyorsunuz iddiasıyla muayene yapmadı. Yine çoğu zaman kelepçe çıkarılmak istenmiyor.
2. Tutsak: Kelepçeli tedavi edilmek istendim. Dışkapı Yıldırım Beyazıt hastanesine göz ölçümü bölümüne gittim. Asker kelepçeyi açmak istemedi. Bende sağlık hakkımı elimden alıyorsun dedim. Sonra asker göz ölçümünü yapan sağlık personeline kelepçeyi açmam gerekiyor mu diye sordu. Sağlık personeli açmanıza gerek yok dedi. Ben de tedavi olmadım. Şikâyet ettim. Ama gelen kâğıtta kovuşturmaya yer yok denildi.
3. Tutsak: Canınız sıkıldıkça hastane sevki istiyorsunuz diyen bir zihniyet ile karşı karşıyayız. Doktorların talebiyle kelepçeler çıkarılıyordu.
4. Tutsak: Muayenede kelepçe çıkarmadan muayene edilmek isteniyor. Edildim.
1. Tutsak.: Hipofizer yetmezlik tanısı kondu. Yine bağışıklık sistemimizde ciddi zayıflama yaşandı. Ki bağışıklık sistemimin zayıflığı doğrudan cezaeviyle alakalı bir durum çünkü sağlıklı beslenemiyor gerekli besini alamıyoruz. İhtiyaçlarımızı karşılayamıyoruz.
2. Tutsak.: Daha önceden astımım dışında hiçbir hastalığım yoktu. Burada zehirli hiper tiroit hastalığım çıktı aslında çoğu arkadaşımız tiroit hastası. Tiroit rahatsızlığı yaşam koşullarına bağlı gelişen ve vücudu yöneten bir organ. Ama çoğu sağlıklı yiyeceğe ve yaşam şartlarına uygun bir yer olmadığı için haliyle cezaevinde hastalıklar çoğalıyor. Belimde üç fıtık, böbrekte şekil bozukluğu, boyun fıtığı, kemiklerin yeterli güneş görmediğinden dolayı kemiklerde ağrı, doku ve kas kaybı oluyor. Burada ne bir yeşillik ne de toprağa basmıyoruz, hatta yeterli temiz hava bile almıyoruz. Havalandırma leş gibi kokuyor.
3. Tutsak: Kardıyoloji ritim bozukluğu tanısı koydu, daha önce yoktu böyle bir rahatsızlığım.Ayrıca yoğun eklem ağrıları, sırt ve bel ağrıları yaşıyorum.Hem beslenme , hem ergonomik, hem sosyal koşulların kötü olmasının yoğun etkisi bulunmakta. Yaşatılan yoğun stres ve baskı, beslenme sorunları, yatakların kötü olması çok etkiliyor.
4. Tutsak: Hapishanede kaldığımdan beri kemik erimesi, eklem ve kas ağrıları, bel, sırt ,diz kapakları ağrıları, boyun ve diz kapaklarının kireçlenmesi, mide rahatsızlığı (ülser), kolesterol yükselmesi, zaman zaman tansiyon yüksekliği, demir eksikliği, boyun fıtığı, lif yırtılması, bel fıtığı, kulak çınlaması ve uğultusu, göğüste kist, koltuk altında kist ve kitle olması, safra kesesinde kum ve taşların olması, karaciğer yağlanması, cilt hastalıkları, alerjik durum, göz rahatsızlığı hepsi cezaevinde çıkan ve ilerleyen hastalılar olduğu için cezaevi koşulları ilgili olduğunu düşünüyorum. (Demir kapı, pencere, ranza, beton duvar, yerler ve nem, güneşten fazla yararlanamama ve soğuk olması gibi)
1. Tutsak.: Rahmimde miyomun yanı sıra bir açık kist bulunmaktadır ve aynı zamanda uzun süre yani 3 yıl gibi bir zaman regl olamadım. Bu süreçte ihtiyaç duyulan gerekli tedavi yapılmadı.
2. Tutsak.: Sadece kistlerim var.
3. Tutsak: Diyarbakır Kadın Kapalı C.İ.K.’da kadın doğum sevki istedim ancak gerçekleştirilmedi. Sonrasında Sincana sürgün edildim. 41 yaşındayım mamografi çektirmem ve smear aldırmam gereken durumlar var. Talep ettiğim halde hiçbiri gerçekleşmedi. Kardiyoloji kontrolüme götürülmedim.
4. Tutsak: Evet, kadın hastalıları rahatsızlığım var. Bir kez kürtaj oldum. Doktor ve hasta mahremiyeti gözetilmediği için (askerin, personelin, içeri girmesinden kaynaklı) bir daha gitmek istemedim. Rutin kontrollerimi olamadım.
2. Tutsak.: Regl olduğumda çocuk bezi kullanmam için bana doktor rapor yazmıştı. Kanamam çok olduğu için ancak çocuk bezi kullanmam gerekiyor ama gel gör ki hiç ulaşamadım ücretli olduğunu söylediler. İki yıl boyunca bana hiçbir şekilde çocuk bezi vermediler en sonunda dış kantinden ücretini kendim karşılayarak aldım. Halen de kendi paramla çocuk bezi alıyorum
3. Tutsak: Regl dönemleri için kullanılan kitlere ücretli ulaşıyordum.
4. Tutsak: Ped ve hijyen maddesi veriliyor. Yeterli olmadığı için kantinden karşılamaya çalışıyorum.
3. Tutsak: Temizlik ve öz bakım ürünlerine ücretli ulaşıyorum.
4. Tutsak:Temizlik özbakım malzemelerine yeteri kadar ulaşamıyorum. Kantinden ücretli olarak temin ediyorum.
1. Tutsak.: Ortak kullanım olduğundan istenilen düzeyde temiz olmuyor. Yine temizlik malzemelerinin çok pahalı olması da temizliğin istenilen düzeyde yapılmasını engelleyen ama bütün bunlara rağmen sağlığımız için olabildiğince dikkat ediyoruz.
2. Tutsak: Temizliği kendimiz yapıyoruz. Kantinden aldığımız çamaşır suyu ve cifle temizliyoruz. Hep beraber temizliği yapıyoruz. Ama havalandırma gibi yerleri suyu mutfaktan çekip yıkıyoruz. Hortum istiyoruz vermiyorlar.
3. Tutsak: Temizli ücretli bir şekilde bizim temin ettiğimiz hijyen ürünleri ile bizim tarafımızdan sağlanıyor. Sık aralıklarla yapmaya, bu koşullarda en iyisini yapmaya çalışıyoruz.
4. Tutsak: Temizliği kendim yaptığım için sıkıntı yaşamıyorum.
1. Tutsak: Kantin ücretleri alabildiğince pahalı olduğundan çoğu zaman ihtiyacımız olanları alamıyoruz. Aynı zamanda tek çeşit üzerinden bazı ürünlere mecbur bırakılıyoruz. Kadın cezaevine olmasına rağmen özgürlükler göz ardı edilerek var olana mecbur bırakılmak zor oluyor. Ayrıca kantine erişimde de sıkıntı yaşıyoruz. Çoğu zaman ihtiyacımız olanları alamıyoruz eksik ve yokla karşı karşıya kalıyoruz. Asıl önemli nokta ise çok pahalı ve belki de dışarıda satılmayan kalitesiz ürünlere mecbur bırakılmamız.
2. Tutsak: Kantine yazdığın ürünlerin yarısı bile gelmiyor. Gelenlerde nerdeyse her hafta zamlanıyor. Artık zamlanan ürün
3. Tutsak.: Kantinde ihtiyaç duyduğumuz her ürünü bulamıyoruz. Genelde kalitesiz ürünler ve buna rağmen pahalı ürünler satılıyor. Özelde hijyen ürünlerinin pahalı olması mevcut ekonomik kriz ve fahiş fiyatlar nedeniyle de kısıtlı bir alım gücümüz var.Haftalık gelen zamlarla bu durum gittikçe kötüye gidiyor.
1. Tutsak: Yeterli ve sağlıklı beslendiğimiz söylenemez. 6 kişiye 2 veya 3 kişilik yemek veriliyor ha keza temel ihtiyaçlar çok sınırlı verilmekte, haftaların peynir zeytin yumurta gibi kahvaltı ürünleri verilmediği gibi sadece bir çeşit oda piknik reçeli veya o tarz bir şey bir tane verilmektedir. Yine yemekler çok kötü yapıldığından yenmeyecek haldedir. Bütün bu yetersizliklerden kaynaklı ben dahil bütün tutsaklarından kan demir b vitamını b12 diğer vitamin ve mineral eksikleri yaşanmaktadır.
2. Tutsak: Yeterli ve sağlıklı beslenemiyorum. Hatta b12 ve demir eksikliğinden dolayı sürekli iğne yaptırıyorum.
3. Tutsak: Yeterli ve sağlıklı beslendiğimi düşünmüyorum. Vejetaryan olarak yeteri kadar protein ve kalsiyum alamıyorum. Yeni geldiğim Sincan Kadın Kapalı C.İ.K. vejetaryan olduğum için önce revir doktorunun rapor yazması gerektiğini söyledi. Hastalık olarak tanımlanan bir durum.
1. Tutsak: Kaldığım koğuş 6 kişilik 6 yatak var. Ancak kullandığımız yataklar uzun süre kullanıldığından sağlıksız ve değiştirilmiyor. Battaniye çarşaf gibi ihtiyaçlarımızda sorun yaşıyoruz.
2. Tutsak: Kaldığım koğuş üç kişilik fakat yatakları kaldırıp her odaya ranza koydular şu anda 6 kişi kalıyoruz. Herkesin bir yatağı var ama kişisel eşyaların çoğu verilmiyor (“yasaklı” adı altında).
3. Tutsak: Diyarbakır Kadın Kapalı C.İ.K.da bir koğuşta 10 kişi kalıyorduk. 10 kişinin dahi zar zor nefes aldığı koğuşlarda kapasite 16 kişişilik. T tipi olan cezaevi tek banyo , tek tuvaletten oluşuyor.Kişisel ihtiyaçların giderilmesi için sıraya giriliyordu.
4. Tutsak: Beş kişi koğuşta kalıyoruz yeterli.
1. Tutsak.: Tek kişilik hücrede kalma gibi bir durum yaşamıyorum.
2. Tutsak: Benim müebbet artı üyelik olduğu için hücrede kalma durumum yok.
3. Tutsak: Tek kişi kalma durumum olmadı.
4. Tutsak:Evet beş gün tekli hücrede kaldım. Tutulma nedeni soru 1. Soruda açıkladığım gibi.
1. Tutsak.: Hiçbir hapishanenin insan anatomisine uygun olduğunu düşünmüyorum. İnsanı hem fiziki hem de psikolojik olarak etkileyen koşullarda oluşturulmuş bir yapının insanın yaşam alanı olduğunu sanmıyorum. Kilit altında tutulmak her şeyin metrekarelerle keskin çizgilerle varlığı gökyüzünü sınırlı ve dikdörtgen görme, çevrenin tamamen beton olması ve tek renkle boyanarak beyinsel kör noktanın oluşturulması canlı yaşamına aykırı. Çünkü cezaevlerinde tutularak ekolojik yaşamdan koparılıyoruz. Kadın olarak beni rahatsız eden en temel nokta topraktan uzak kalmak doğayla iç içe yaşayamamak.
2. Tutsak: Tutulmakta olduğum cezaevi özel konsept bir f tipi hiçbir cezaevi yaşama koşullarına elverişli değildir. Cezaevi Kürtler için yapılan özel tecrit alanlarıdır. İnsan sosyal bir varlıktır. Hiçbir insan cezaevi koşullarına uygun değildir. Hele ki düşüncelerinden ve farklılıklarından dolayı cezaevindeyse.
3. Tutsak: Diyarbakır Kadın Kapalı C.İ.K’de alanın dar olmasından kaynaklı spor yapma , volta atmak gibi bir durumumuz söz konusu olamıyordu. 7/24 ortak alan ve avlu kamerayla izleniyordu. Özelde yaz aylarında kamera nediyle rahat giyinemiyorduk. Davranışlarımızın sürekli olarak izleniyor olması sürekli taciz ediliyormuş duygusu yaratıyordu. Tuvalet dış güvenlik adı altında konulan mobesa kamerasının görüş açısındaydı. Tek banyo ve tuvalet olması zoylayıcıydı. Avluya sürekli çatı oluklarından su akıyor ve hiçbir faaliyete müsaade etmiyordu.
4. Tutsak: Tutulmakta olduğum hapishane fiziki olarak sürekli yaşamaya elverişli olduğunu düşünmüyorum. Kapıları, pencereleri sağlam değil. Genelde kapanmıyor. Açık kalıyor. Hava soğuk olduğu zaman ısınmıyor. Güneş görmüyor ya da kısa süreli alıyor. Kadın olarak ortak alanlar ve koğuş içinde olan tüm camlar şeffaf (filtreli), cam film de deniyor. Ondan camlara geçirilmiş dışardan içerinin gözetilmesi için takıldı. Her yönden dikizleniyoruz. Kendimize ait özel mahremiyet kalmamış. Kalmadı.
1. Tutsak: Koğuş ve ortak alanda kamera sistemi yok ancak teknolojinin geldiği aşama bildiğin ……. Bir sistemi cezaevinin farklı noktalarında üretmiş olabilirler ancak yaklaşık 6 aydır cezaevi kararlarından ortak yaşam alanına, havalandırılmayan ve koğuş içindeki genel koridora bakan pencereler siyah filmle kapatıldı. Şu aşamada bizler dışarıdan bir haber almadan yaşıyoruz. Dışarıdan kimsenin bizleri hangi koşuldan(?) izlediğini bilmiyoruz. Kadınız ve mecburi olsada burada yaşıyoruz bu yüzden rahat giyinebiliyor ve rahat hareket edebiliyoruz. Bu hallerimizin kim tarafından ve ne zaman izlenildiğini bilmemek beni rahatsız ediyor. Ve tabii özel yaşam alanıma müdahale oluyor.
2. Tutsak: Koğuşta güvenlik kamerası yok ama ortak olan ve havalandırmaya bakan camlarımızı şeffaf jelatinle kapladılar. Dışarıdan istedikleri kadar bizi gözetleyebiliyorlar ama biz içeriden onları göremiyoruz. İnsan kaldığı alanda hele de kadınsa kısa giyer atletle dolaşır. Yazın şort giyer. Ama izlendiğini bilmek etik ve insani değil.
3. Tutsak: Yukarıda cevapladım. Özel alan ve mahremiyet ihlali 7/24 uygulamalardandı. İstediği zaman dinlemelerinde yapıldığı kameralar söz konusuydu. Sorularınızı yanıtlarken Diyarbakır Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda yaşananlar üzerinden yanıtladım. Sincan’da yeniyim. Uygulamaları hala bilmiyorum. Ancak kaldığım geçici koğuşta boş bir ranzanın üzerine battaniye sererek uyudum. Bütün taleplerime rağmen temiz bir yatak verilmedi. Yatakların tamamı kanlı, idrarlı, kusmuklu veya yırtıktı. Koğuşa gelirken de öyle bir yatak verildi. Teslim almadım ve personellere temiz bir yatak istediğimi söyledim. Bugün tekrar dilekçe yazdım. Getirilen yatak yine kanlı, idrarlı ve kusmuklu. Bana sil ve kullan diyorlar. İnsan sağlığını riske atan bu uygulama ile tamamen bir hak ihlali yaşıyorum. Kurumlarına sit çarşaf, nevresim takımı, yastık ve yastık kılıfı verilmedi, ellerinde yokmuş. Sıfır ürün ellerinde yokmuş, iddiaları o yönde. Şu an hala yatağım yok, boş ranzaya serdiğim battaniyenin üzerinde yatıyorum. Taleplerim karşılanmıyor. Hak aramak, temel insan haklarını savunmak “güvenlik tehdidi” oluşturuyor. Size değersiz olduğunuzu hissettirme çabası içinde özel bir işkenceye tabii tutuyorlar. Temiz bir ürüne, yeni bir eşya kullanma hakkımız yokmuş gibi davranıyorlar.
4. Tutsak: Kamera görünürde koridorda ve cezaevinin her yönünde var. Üst kattan içeriyi görebilme imkanları her yönüyle zaten var. Bazen izleme için, kişilerin kamerayla izlediğini biliyorum.
1. Tutsak: Kesinlikle hayır. Sürekli müdahalenin olduğu görüşler yapılıyor. Mesela ziyaretlerde koğuş arkadaşlarımdan ailelerine hoş geldiniz dediğimiz için hakkımızda disiplin soruşturması açıyorlar yine görüşlere gidip geldiğimizde aramaları üst araması detaylandırmak istiyorlar öyle ki birebir şahit olduğum durumu söyleyebilirim. Ziyaret dönüşünde arama yapılırken arkadaşımın eteği kaldırılmak istendi. Buna tepki gösterince arkadaşım görevimi yapıyorum diye taciz meşrulaştırmak istendi. Bu yüzden sağlık ve rahat değil.
2. Tutsak: Aile ile görüşemiyorum. Yatalak bir çocuğum var ve aileden bin kilometre uzaktayım. O yüzden görüş yapamıyorum.
3. Tutsak: Özelde kapalı görüşlerin dinleniyor olması rahat bir görüş olanağına engel oluyor
4. Tutsak: Aile, ziyaretçi görüşlerimizi rahat şekilde yapamıyoruz. Aileden gelenler ya da görüşçüler görüşe girerken çok sıkıntılı bir aramadan geçiriliyor. Zaten görşlerimiz kamera ve gardiyanların çoğunlukta olduğu bir ortamda yapıyoruz. Görüşten dönerken de ayakkabı çıkarma ve sıkı aramadan geçiriliyoruz.
1. Tutsak: Çoğu zaman kabinler bozuk sistemde hata var denildiğinden sağlıklı görüşme yapamıyoruz. Ciddi anlamda telefon sesinde sorun yaşıyoruz. Ya bizler ailelerimizin sesini duyamıyoruz ya da onlar bizlerin sesini duyamıyor yani haftalık 10 dakikalık görüşmenin çoğunu da sesimizi duyurmakla geçiriyoruz ki yine adli tutsaklara verilen haftalık telefon hakkı 60 dakika görüşçü geldiğinde ise 30 dakika iken biz tutsaklara (siyasi) her koşulda 1g dakika ve görüntü olmayan telefon hakkı verilmektedir. Bu durum tamamen keyiftir.
2. Tutsak: Verilen keyfi disiplin soruşturmalarıyla telefon hakkım engelleniyor. Şu anda da iletişim cezam var.
3. Tutsak. : Hayır. Ancak kurulan kabinlerin iletişim kalitesini düşürdüğü sesi yankılı veya geç illetiği, kapanıp durduğu sıkça karşılaştığımız sorunlar. Çözülmüyor da.
4. Tutsak: Telefon görüşlerinde haftada 10 dk görüşebiliyoruz. Görüntülü ve kabinden görüşme denildi. Fakat görüntülü görüşme yapamıyoruz. Diğer kısımlarda 30 dk iken (görüntülü dahil) 30 dk. Biz ise sadece 10 dk. Diğer kısımların açık veya kapalı görüşe gelinmediği zaman telefon görüşme hakkı verilirken bize böyle bir hak tanınmıyor. Seste sürekli sorun yaşıyoruz.
1. Tutsak: Gardiyanların yaklaşımları çoğunlukla gergin. Yaşamsal gerginliklerini sorunlarını bizler üzerinden atlatmaya çalışarak kendilerini rahatlatıyorlar. Bir ihtiyacın karşılanmasını ya da bir soruna çözüm üretmede zoru esas alarak sürekli durumları, yaşananları çıkmaza koyuyor yaşamı zorlaştırıyorlar. Yani biz siyasi tutsaklara ideolojik yaklaştıklarından öfkeleri ve olumsuz duyguları davranışlarına yansıyor ki bu durumda aramalarda hem koğuş hem üst aramalarında somutluk kazanıyor. Yine keyfi olarak hoşa gitmeyen bir durumda tutanakla tehdit etmeleri ya da sırf ceza almamız için yapmadığımız eylemler hakkında yalan beyanlarda bulunarak yapıyormuşuz gibi göstermeleri yaklaşım ve davranışlarının kötülüklerini açıklamaktadır. Yine çıplak aramada fiziki şiddete maruz kalan taciz edilen biri olarak söyleyebilirim ki gardiyanlar kötü muamele yapıyor.
2. Tutsak: Bir gardiyanın kapıyı çarpması ile ilgili tartışmamız oldu 3 gün hücre cezası aldım.
3. Tutsak: Sözlü olarak uygulanan bir şiddet hali sürekli var. Hakaret eden bir üsluba sahipler. Temel insan haklarına sahip olunduğundan tamamen uzaklaşarak değersizleştirmeye çalışıyorlar
4. Tutsak: Personel (gardiyanların) Av. Görüşünde, açık görüşe götürüp, getirme esnasında ince aramaya kadar rahatsız edici tutumları ile ayakkabı çıkartma tutumuyla karşılaşıyoruz.
1. Tutsak: Yayın organlarına sürekli bir yasaklama geliyor. Burada uygulanan sömürü en derin halini cezaevlerinde yaşıyoruz. Tek bilgi ve haber alma kaynağımız televizyon ve gazete dergi kitap iken sürekli bir yasaklama ile karşılaşıyoruz. 18 TV kanalı veriliyor. Bunlardan yandaş kanallar olarak bilinen havuz medyası kanalları hakeza gazeteler ve dergiler içinde aynı durum söz konusu.
2. Tutsak: İstediğim gibi ulaşamıyorum. Okumak istediğim gazete verilmiyor. Şu anda da cezaevleri arasında kitap göndermek ve almak yasaklandı.
3. Tutsak: Basın, ilan kurulunun reklam vermediği gazete ve dergileri alamıyoruz. Gelen kitap ve dergiler tehdit ve güvenliği bozacak gerekçesiyle yasaklı olmasa dahi bazen verilmiyor. Sendika üyesi (Sağlık Emekçileri Sendikası) olduğum için sendikanın bana gönderdiği dergiler ve Jineoloji bana verilmedi. Yeni Yaşam ve Evrensel gazetesi verilmedi.
4. Tutsak: Gazete, kitap, dergi, ve basın yayın organlarına istediğim gibi ulaşamıyorum, verilmiyor.
1. Tutsak: Atölye ve kurs faaliyetlerini yok ya da yok denecek kadar az. Resim kursuna gitmek için talepte bulunsamda cezaevi yönetimi kendi isteği doğrultusunda bir düzenleme yaparak talebimi kabul etmemiştir. Yine spor sadece haftada 1 saat iken sohbet hakkımız ise yönetmelik temelinde 10 saat olmuştur. Gerekirken haftada 2 saat yaptırılmadan yine karma sohbete çıkma talebimiz reddedilerek odada çıkarılmaktayız. Sayısal kotada 10 kişi çıkabildiğimiz için oda sayısı 6 olunca 10’u aşmamak için 2 ya da 3 kişiyle sohbete çıkabiliyoruz. Bu da yine birbirimizle sohbete çıktığımız anlamına geliyor yani çoğu zaman 2 arkadaş dahi 1 arkadaşla sohbet edemiyor. Bu durumlarda ihtiyaçları karşılamıyor yani yeterli sayıda aktivitelerimizi yapamıyor sağlıklı ilişkiler kuramıyoruz.
2. Tutsak: İstediğim gibi faaliyetlere gidemiyorum zaten çoğu zaman disiplin cezası aldığımız için düzenli de gidemiyoruz.
3. Tutsak: Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nde bu faaliyetlerin hepsi çeşitli nedenlerle kısıtlanmıştı. Talebimiz diğer koğuşlarımızla ortak etkinlik yapmaktı ancak infaz yasasında belirtilmesine rağmen çıkarılmıyorduk.
1. Tutsak: 6 yıla yakın bir zamandır bulunmaktayım. Aileden uzaktayım ve annem çok yaşlı olduğundan görüşlerime çok sınırlı geliyor ki geçen yıl babamı kaybettim o da geçen sürede gelmek istese de rahatsızlıkları ve yaşından dolayı gelemedi çünkü çok uzaktı ve ben bu durumdan kaynaklı çevre hapishanelerine defalarca sevk istesem de kabul edilmedi. Bu yüzden babamla görüşmeden babamı kaybettim ki aynı durum annem içinde geçerli. Mevcut koşulları belirttiğim durumum doğrultusunda sevk istesem de kabul edilmiyor reddediliyor.
2. Tutsak: Bulunduğum cezaevinde 6 yıl 9 aydır bulunmaktayım. Ailemden 1000 km uzaktayım. Düzenli olarak sevk istiyorum (ailem Amed’de) ama kabul edilmiyor. Şikayet ediyorum o da kabul edilmiyor.
3. Tutsak: Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nde 19 ay kaldım 24/11/2022 tarihinde de Sincan Kadın Kapalı Cezaevine sürgün edildim. Ailem burada yok, teyzem Diyarbakır’da yaşıyordu, görüşçüm oydu, şimdi kilometrelerce uzakta.
1. Tutsak: Diyarbakır kadın cezaevinden buraya sürgün geldim. Bir yıl kaldıktan sonra açlık grevine girdiğim gerekçe gösterilerek sürgün edildim.
2. Tutsak: Amed’den buraya sürgünle geldim. 7 Mart 2016’da tutuklandım. Bir hafta sonra buraya sürgün edildim. Sebebini bilmiyorum.
3. Tutsak: 23/11/2022 tarihinde sabaha karşı 03:45 sularında uykudan uyandırılarak sürgün edildiğimi öğrendim. Gerekçesi açıklanmadı, 05:45’te yola çıkarılacağım söylendi. Beni koğuştan çıkarırlarken nereye sürgün edildiğimi öğrendim. Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevinde güvenlik tehdidi oluşturduğum için sürgün edildiğimi öğrendim.
TESPİTLER
ÖNERİLER